- 187 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MAİL-MEYL
MAİL - MEYL
Bilgisayarın her evde olmadığı, yeni yeni yaygınlaştığı yıllarda birinin bilgisayar aldığını duyanlar koşar, toplama olup olmadığını sorarlardı erkekler. Toplamaysa en iyi markalardan sayarlardı üşenmeden. “Kasa şu marka, mikrofon bu marka…” say say bitmez. Toplama değilse büyük bir gururla bilgisayar aksamının orijinal olduğu anlatılırdı. Evin çocuğuna “Ablası, biraz da bizim çocuk oynasın.”, “Abisi, bizim çocuğa da öğret oynadığın oyunu, canı sıkılmasın.” derdi anneler. O dönemlerde oynanan oyun da sınırlıydı zaten, ayrıca oldukça da basitti.
Yazılan yazıları taşımak için genellikle disketler kullanılıyordu. Disketlerin boyutu yetersiz kalınca CD’ler çıktı. Slaytlar, müzikler CD’ye yüklenirdi ya da kasetçide yükletilirdi. Disket veya CD’yi birine ulaştırmak için bizzat yanına gitmek, başka şehirdeyse posta veya otobüsle iletmek gerekirdi.
İnternet ağı geliştikçe internet paketleri de yaygınlaşmaya başladı. İnternet kullanmayı çözenler, daha önce paintten çizdikleri resimleri, oynadıkları oyunları beğenmez oldular. Aslında bilgisayarın internet olmadan pek de bir işe yaramadığını fark etmeye başladılar. Bilgisayarlar geliştikçe, işlemcileri hızlandıkça daha kapsamlı programları ve oyunları çalıştırmaya başladı. İnternet hizmetlerinin de gelişimiyle, yüksek boyutlu verilerin çok daha hızlı yüklenme imkânı sağlandı. Yüklenen programlar sayesinde çok daha gerçekçi çizimler yapıldı, oyunlar oynandı.
Her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde bilgisayarın hızlanmasıyla hayat da hızlandı. Eskiden name dediğimiz mektuplar aylar sonra ulaşırdı alıcıya. Şehir içinden gönderilen bir posta bile günler sonra gelirdi adrese. Telefonun yaygınlaşmasıyla faks çekmeler hayatı kolaylaştırsa da elektronik postanın hayatımıza girmesiyle birkaç saniye içinde yerine ulaştı mektuplar.
Mail kelimesi burada girdi hayatımıza. Baştan yadırgasak da “meyl” olarak okuyunca dilimizde zaten var olan bir kelimeyi yeniden keşfettik. Meyil kelimesinin yönelmek olduğunu tekrar hatırladık. Mektup zarfı şeklindeki görseliyle bize yönelen bir yazı olduğunu gördük ya da biz bir yazımızı başkasına yönelttik. Birbirimize şarkılar, klipler hediye ederek meylettik. Yakın arkadaşlar arasında samimiyet meyledilen şeylerle renklendi. Hatta espri konusu oldu “Sana meylim var, gördün mü?” veya “Sana meylim vardı, cevap vermedin.” gibi cümlelerle gülümsedi yüzler.
Uzaktaki arkadaşlarımızla birbirimize meylederek mesafeyi koruduk, yüz yüze görüşemesek de arayı açmadık. Görüntülü konuşmalar çıkınca da hasret giderdik.
Şimdi cep telefonları var ve çok kişi evde sabit telefon kullanmadığı için cep telefonu ifadesini de rafa kaldırdık. Sadece telefon diyoruz yanımızda taşıdığımız telefona. Akıllı telefonlar şimdi herkesin elinde. Eskiden genellikle işimizi kolaylaştırmak için iş icabı kullandığımız maillerimiz de yaygınlaştı. Şimdi herkesin mail adresi var. Telefonlarımıza yüklediğimiz programların çoğunda, bizden mail adresimiz isteniyor. Maillerimiz bir yerde sanal kimliğimiz haline geldi.
Meylettiğimiz programlara da meylettiğimiz adreslere de temkinli yaklaşmak gerek; çünkü virüs var, casus var, tüm sistemi çökerten yazılımlar var.
MEYL’OLSUN
Vakitlerden bir vakittir, mesela leyl olsun.
Mektup derim, name derim, sen dersen meyl’olsun.
*
Yıllar yılı söyledim, beyhude kürek çektim,
Bu son sözüm sana izahat olsun, zeyl’olsun.
*
Meyleden gönlümü okumadın, anlamadın.
Bir daha seni yazarsam bana da veyl’olsun.
Hamiyet Su Kopartan ✍️
10.10.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.