- 312 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
CENNET DE CEHENNEM DE İÇİMİZDE
CENNET DE CEHENNEM DE İÇİMİZDE
Çocukluğumuzdan beri hep cennet tasviri yaptı büyüklerimiz. İyi bir insan olarak yaşayıp ölürsek Allah’ın bize cenneti ödül vereceğine inanarak yetiştik.
Televizyon programlarında, okuduğumuz kitaplarda bazen cennetin hatta Allah’ın varlığının bile inkar edildiğine şahit olduk.
Semâvî din dediğimiz Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet inancında cennet var.
Bol yeşillik, heybetli koca koca ağaçlar, içinde akan bir ırmak, kuşların cıvıltısı, balıkların dansı varsa biz o yeri hayalimizdeki cennete benzetiyoruz. Hepimizin cennet hayali, cennet algısı farklı elbette.
Bizim ödül olarak gördüğümüz cennete, Yunus Emre çok başka bir açıdan bakmış ve demiş ki:
"Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı bana seni gerek seni"
Biz onunla aynı mertebede değiliz. Aynı gönülde de değiliz. Şiirin bu iki mısrasını anlayıp içimize sindirmek için bir fırın ekmek yemek değil, küp küp sirke içmek gerek.
Günümüz insanının en büyük meselesi kendi olup olmamak. Kendi olmayı başarmak günümüzde büyük nimet.
İçinden geldiği gibi yiyip içmek, içinden geldiği gibi konuşmak, içinden geldiği gibi yazmak, içinden geldiği gibi yaşamak da bu dünyada cennet.
Bir köşede birikmiş paraları olsa da pintiliğinden harcayamayanlar var. Dünya kadar para kazansa da istediği yiyeceği tüketemeyen hastalar var.
Tehdit veya şantajla konuşturulan veya susturulan insanlar var.
İstediği gibi yaşamayı özgürlük sananların kendilerine sunulan dayatma güzellik, moda, trend kavramlarıyla ortaya çıkan bir örnek özenti hayatlar var.
Bir kişi sağlıkla yiyip içiyor, geziyorsa; kendi olmayı başarıp istediği gibi konuşup yazıyorsa, istemediği şeyleri tüm dayatmalara rağmen yapmayacak iradeyi kendinde buluyorsa o insan zaten cennette.
Ateizmin ve deizmin arttığını düşünürsek cennete inanmayanlar da "Ne gerek var tüm bunlarla insanın kendini kısıtlamasına" diyebilirler.
Evet, ya gerçekten Allah yoksa, cennet yoksa!
Kimseye hiçbir kötülük yapmadım diye iç huzuruyla yaşamak da cennet. Kötülük yapanlar, kötülük beklediği için diken üstünde yaşıyorlar. Plan üstüne plan yapılan uykusuz geceler zaten cehennem kuyusu.
Hiçkimsenin eşyasını, malını mülkünü, umudunu, hayallerini çalmadım diyerek alnı açık yaşamak da cennet. Birinin eşyasını, umutlarını, hayalleri çalmak zaten cehennem kuyusu.
Yalansız, riyasız, gösterişsiz yaşamak başlı başına cennet. Bir yalan söyleyip o yalanı başka yalanlarla desteklemek, ikiyüzlü olup başka kimliklerin rolünü oynamak, olmadığı insan gibi görünüp dışarıda başka içeride başka yaşamak zaten cehennem kuyusu.
Aklını, gönlünü, elini, ayağını hem kendi mutluluğu hem insanlık için kullananların rahatlığı zaten cennet. Zekasını ve enerjisini kurnazlığa, entrikaya, sinsiliğe harcadıkları içleri, kendilerini boşuna yordukları hayatları zaten cehennem kuyusu.
Selametle...
Hamiyet Su Kopartan ✍️
08.10.2022
YORUMLAR
Hamiyet Su Kopartan
Çok kendi halinde bir yazı. Durum saptaması falan yapmak istememiş sanki yazanı. Sadece anlatmak istemiş. Doğru çıkarımlarda da bulunulmuş kanımca. İyilik kötülük öğretilir mi? Birine ve bir şeye zarar vermek kötülük ve bunun aksi de iyilik olmaz mı? Gerisi ister inancının peşinden yürüsün ister hiçbir inancım yok desin insana kendiliğinden gelir. Ve evet asıl olan insanın kendini gerçekleştirmesidir. Dev aynasına bakarmış gibi hissederim bu türlü yazıları okurken. Bir ahkam kesme bir ben bilirimci üslup. Bu yazıda ise kendi halinde kelimelerdi okuduğum. Kutladım haddim ise...
Hamiyet Su Kopartan
Ben de aynı sizin gibi üst perdeden konuşan, yazanları sevmiyorum. Bu yüzden de deneme yazmayı seviyorum; çünkü bunlar benim fikirlerim. İsteyen katılır, isteyen katılmaz fikirlerime. Teşekkür ederim, saygılarımla...