- 305 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Kara Boncuk
Bugünkü masalımız Mutluluk ormanının yakınındaki Şenlik Köyünde geçiyor. Şenlik köyünde yaşayan ailelerden birinin oğlunun adı Kara boncuk muş Çok çalışır arkadaşları ile
iyi geçinirmiş . Eğlenceli neşeli bir çocukmuş.
Annesi babasıda onunla gurur duyarlarmış. Evinde de söz dinleyen annesini babasını üzmeyen bir çocukmuş. Karnesi hep pekiyilerle dolu olurmuş.
Annesi babası tatili için Karaboncuğa bir sürpriz yapmaya
karar vermişler.
Karne aldıkları gün erken çıkacaklarını bilen Kara boncuk okulda önce tatil ödevini yazdı. Öğretmeniyle vedalaştı.. Okulun kapısında annesiyle karşılaştı. Şaşkınlıkla karışık bir sevinçle annesine sarıldı. Annesi ona
---Hadi gel bir pastaneye gidelim sen biraz atıştır ben de bir kahve içeyim sonra da çarşıya gideceğiz demiş. Kara boncuk da
-----Anneciğim seninle çarşı dolaşmak çok zevkli
Anne oğul köyün çarşısına. varmışlar. Annesi
---- Kara boncuk babanla konuştuk sana bayramlık almaya karar verdik. Yalnız bu sefer ne alacağına sen karar vereceksin demiş. Bütün çarşıyı dolaştıktan sonra Kara boncuk kocaman kırmızı şapka, mavi bir pantolon, yeşil bir gömlek sarı bir yelek pembe spor ayakkabı seçmiş son girdikleri mağazada hepsini giyip aynaya bakınca kendini çok beğenmiş. O kadar sevinmiş ki,
---Teşekkür ederim annecim teşekkür ederim. Dedi birde-
----Yarın bayram günü köyün en şık çocuğu ben olacağım diye sesli düşündü
Eve döndükleri zaman Kara boncuk annesine
----Anneciğim sen bu gün çok yoruldun sana yardım
edebilir miyim ?Diye sormuş birlikte güzel bir sofra hazırlamışlar Babası çok mutlu görünen Kara boncuk’a
---- Çok mutlu görünüyorsun Kara boncuk sebebi ne ?
Kara boncuk
------Bana çok güzel bir sürpriz hazırladığınızı ikimizde biliyoruz ama bende sana bir sürpriz yapıp aldıklarımı yarın üstümde görmeni istiyorum dedikten sonra önce babasını öperek teşekkür etmiş sonra ikisine de "iyi geceler demiş odasına çekilmiş. Annesinin dolabına astığı elbiselerini çıkararak yatağının başucuna koymuş sonra dişlerini fırçalayıp yatağına yatmış bir süre sonrada uyumuş.
Derin uykuda iken duyduğu davul sesiyle uyanan Kara boncuk cama koşmuş birde ne görsün
Bir palyaço şöyle bağırıyormuş
----Çocuklar bugün bayram bayram neredesiniz? Yeni kıyafetlerinizi giyin hemen gelin diyor arkasından da çaldığı davulun sesi duyuluyor muş
---dum dum dum dumbada dumbada dum dum
Bunları duyan Kara boncuk hemen giyinmiş annesine babasına haber vermeden odasının penceresinden atlayarak
palyaçonun peşine takılmış .Davul sesiyle palyaçonun peşinden yürüyerek köyden çıkmışlar.
Orman kenarına geldikleri zaman arkasına bakan Kara boncuk hiç bir çocuğun olmadığını görmüş. Önüne dönünce palyaçonun da yok olduğunu görmüş
O zaman havanın biraz sonra kararacağını evden bir hayli uzakta olduğunu ve annesine babasına haber vermediğini hatırlıyor ve onların ne kadar üzüldüğünü tahmin ediyormuş
Ormanın kenarında bir taşın üzerine oturmuş ağlamaya başlamış. Annem babam merak içinde beklerken beni burada hayvanlar yiyecek. O böyle ağlarken ormanda dolaşmaya çıkan tilki ağlama sesini duyar. Hava kararmaya başlamıştır. Tilki sese doğru yürür . Sonra
---Aaaa! Karaboncuk sen burada ne arıyorsun? Bu saatte annenin babanın haberi var mı? Diye sorar
----- Karaboncuk beni nerden tanıyorsunuz? diye sorar
----Okula giden çocuklar burdan geçerken hep senden bahsediyorlar bende seni böyle tanıdım ama sen anlatılan kara boncuğa benzemiyorsun demiş senin için iyi arkadaştır. Kimseyle kavga etmez dediler.
--- Çalışkandır karnesi pekiyilerle doludur dediler.
---Öğretmenini dinler annesinden babasından izin almadan bir yere gitmez. O örnek çocuktur dediler
---Hepsi doğru vakit çok erken olduğu için onları uyandırmaya kıyamadım. diye ağlamaya devam eder. Tilki kafasını kaşır kuyruğunu sallar ve sonra senin evini bulman için ormanı bir uçtan uca geçmen gerek bunu sen yapamazsın ben
seni yolun bir kısmını geçecek kadar götürürüm ama bir şartla kırmızı şapkanı istiyorum demiş ailemin hediyesı dediyse de tilki kabul etmemiş. Sonunda Karaboncuk kırmızı şapkasını tilkiye vermek zorunda kalmış. Tilki karaboncuğu sırtına alıp söylediği yere kadar götürüp bırakmış. Tilki uzaklaşırken Karaboncuk tekrar ağlamaya başladı. Yuvasında uyumaya çalışıp da gürültüden rahatsız olan anne ayı ağlayan kim diye merakla sese doğru gitmiş
---Aaa! Karaboncuk bu saatte burada ne işin var ? demiş. Karaboncuk onada başından geçenleri anlatmış .Oda yolun bir kısmını götürürüm ama mavi pantolonunu isterim demiş.Karaboncuk ne dediyse vazgeçirememiş. Anne ayı onu ormanın ortasına kadar götürmüş ve pantolonunu almış onu bir ağacın altına bırakmış .Kara boncuk ormandan çıkıncaya kadar annesiyle aldıkları ne varsa evine kavuşmak adına vermiş. Ormanın öbür ucuna çıktıkları zaman üzerinde beyaz baloncuk desenli kırmızı atleti mavi üzerine beyaz kareli çamaşırı ve pembe spor ayakkabılarıyla kalmış. Ayının indirdiği yerde bir kanat sesı duymuş. Birde
ne görsün. kocaman bir kartal tepesinde dönüyor. Kartal süzülerek yanına inmiş ve
---- Bak karaboncuk bu yaptığın çok yanlış anneden izin almadan bir yere gidilmez anladın mı? Ben senin pembe spor ayakkabılarını istiyorum söz seni evinin kapısına kadar götüreceğim demiş ayakkabılarını kartala veren karaboncuk kartalın kanatları arasında evinin kapısına kadar gitmiş . Tam kartalın kanatlarından indiği anda gagasında bir sepet taşıyan bir leyleğin evlerinin kapısına indiğini görmüş. Leylek ona
--- Bütün orman sakinleri olarak biz senin iyi bir çocuk olduğunu biliyoruz Bir daha böyle bir şey yapmayacağına
inanıyoruz Bu yüzden seni affediyoruz .Aldıklarımızın hepsi sepette verdiğin sözü unutma diyerek sepeti bırakıp kanatlarını açarak uçup uzaklaşmış . Karaboncuk sepetle beraber odasının penceresinden odasına süzülmüş
hemen pijamalarını giyip yatmış o yorgunlukla hemen uyumuş.
Uykusunda yine birtakım sesler duymaya başlamış ama aldırmamış
----kapısı tak tak tak diye çalınırken bir taraftan da annesinin sesi .
---Karaboncuk uyan geç kaldın uyan bu gün bayram diyormuş
Karaboncuk uyanmış kıyafetlerine bakmış hiçbiri buruşuk ve .kirli değilmiş. Yaşadığını sandığı gerçek sandığı şeylerin bir rüyadan ibaret olduğunu anlamış hemen giyinmiş ve annesine günaydın derken öyle bir sarılmış ki arkasından da
---annecim size haber vermeden sizden izin almadan hiçbir yere gitmeyeceğim sözleri dökülmüş. İşte masalımız burada mutlu sonla bitiyor. Karaboncuğa büyüklere haber vermeden bir yere gitmenin
nelere yol açabileceğini gösteren hayvanlar aslında Mutluluk Ormanında yaşayan hayvanlarmış .Karaboncuğun başından geçenler arkadaşlarına da orman çocuklarına da ders olmuş . Bu masalımızda bu kadar