- 229 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ufak At da Çivcivler Yesin
Gölün kenarında zeytin ağaçlarının altında sırtımı ağaca dayayıp göl üzerinde oluşan o pırıltıları,uçuşan kuşları,dalgaların kıyıya sanki bir serenat yaparak vuruşlarını seyrederken bu muhteşem ortam beni buralardan alıp bambaşka bir yere götürdü.
Kendimi bir anda İspanya`nın Atlas okyanusu kıyılarında buldum .Yine bir ağaca dayanmış vaziyetde
gözlerimle ta uzaklara okyanusun o bitmez tükenmez gibi görünen masmavi sularının üzerinden uzakları çok uzakları görmek istiyordum.
Bu koca okyanusu kimler aşmamıştı ki ?
Bir kısım insanlar bir takım şeylerle bu koca su kütlesini bir şekilde geçmeyi denemişler. Bazıları bir salla,bazıları eski mısırlılar gibi sazdan yapılan teknelerle, başarılı bile olmuşlardı.Pek ben nasıl geçmeliydim. Hiç düşünmeden ben neden su üzerinde yürüyerek Avrupa’dan amerikaya geçmiyeydim.
Hiç bir şey düşünmeden Atlas okyanusunun doğu kıyısından Amerika kıtasına doğru yürümeye başladım. Hem yürüyor hemde etrafı seyrediyorum.Martılar uçarak bana yol arkadaşlığı ediyorlar. Bir ara yunus balıkları bana eşlik etmeye başladılar. Birdiler iki,üç, dört derken benimle beraber başladılar onlarda Amerika kıtasına doğru yolalmaya .Baktılar ki benim geriye döneceğim yok hoşçakal deyip kendi dünyalarına döndüler.
Bu sefer tek başıma bu bitmez tükenmez su kütlesi üzerinde yürümeye devam ettim.Yan tarafımda su kabarması oldu başımı çevirdiğimde bir balinayı gördüm.
-Nereye diye sordu.
-Amerika kıtasına dedim..
Şaşırdı.
-Yürüyerekmi dedi.
-Ne var bunda şaşıracak,tabiki yürüyerek dedim.
-Hemde su üstünde dedi.
-Tabiki su üstünde dedim.
-Sana allah kolaylık versin,inşallah başarırsın dedi. Ve gözden kayboldu...
Artık havada bile uçan kuşlara rastlamıyordum.Çünki kıyıya çok uzaktaydım. Gündüz bu koca su üstünde bütün gün yürüyor,gecede yine su üstünde sakin ve durgun bir yerde elimi başımın altına koyup ,yıldızları seyrede seyrede uyuyor;gün aydınlanmaya başladığında ise su üzerindeki , yakıcı güneş ve dalgalar üzerinde yolculuğum yeniden başlıyordu. Ne kadar zaman yolculuk yaptım tam olarak hatırlamıyorum.Karşıdan Amerika kıtasının kıyıları göründü.Başarmıştım.Kıyıda beni bekleyen kalabalığa doğru hızlı hızlı koşmaya başladım. Karaya ayak basmıştım ki birden ayağım bir taşa takıldı ve hızla düştüm.
Kalkmıya çalıştım başım bir yere vurdu. Şöyle bir etrafıma bakındım, yattığım yatakla kardolap arasına düşmüşüm.Kalkayım derken karyolamın kenarına başımı çarpmışım.
-Ne oldu baba diyen bir ses.
Baktım kızım yattığı odadan gürültüye uyanmış odama ne oluyor diye gelmiş.
-Galiba yataktan düştüm,hadi sen git yat dedim..
Ona nasıl derdim okyanusu yürüyerek geçiyordum diye...
Kamil ERBİL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.