- 297 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SAĞLIKLI YAŞAM-7
AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI -2
Saygıdeğer ve sevgili arkadaşlarım;
Çocuklarımıza çok fazla şeker vermeyelim. Sadece süt dişlerini çürütmekle kalmayıp kalıcı ana dişlerinin bile erken çürümesine neden oluruz.
Daha küçük yaşlarda dişlerini firçlama eğitimi verelim. Fırçalar mutlaka kıl fırça olmalı, iki ayda bir değiştirilmeli, fırçalama esnasında fırça ve ağzımız kuru olmalı,üst ön dişler yukarıdan aşağıya, alt ön dişler aşağıdan yukarıya doğru,azı dişler ise dairesel olarak firçalanmalıdır.
Fırçalama işleminden sonra hazır gargara veya evde hazırlayacağımız yarı yarıya sulandırılmış sirke ile gargara yapılmalıdır. Bu işlem her yemekten sonra ve yatmadan önce mutlaka tekrarlanmalıdır.
Ağız yaraları için de; Yarım lt suyun içine bir tatlı kaşığı tuz, bir tatlı kaşığı karbonat, bir miktar da oksijenli su karışımı hazırlayıp gargara yapabiliriz.
Senede bir mutlaka diş kontrolü yaptırıp çürüyen diş varsa çekilme aşamasına gelmeden dolgu yaptırılmalı, iki sene de bir de diş taşları temizletilmelidir.
Doktora gitmeden önce karnımız tok, dişlerimiz de mutlaka firçalanmış olmalıdır.
Hiç unutmam, dişlerini firçalamadan gelen bir hastamıza;
"bu ne ya bulaşık tabak gibi"deyip geri göndermişti bitlikte çalıştığım diş hekimi.
Çarpma, kırılmalarda da mutlaka diş hekimine gidilmeli, kökünde zarar varmı diye rötgen filmi çektirilmeli,gerekiyorsa kanal tedavisi ve üzerine yapılacak kaplamayla dişler kurtarılmalıdır.
Bazı kişiler dişlerinin bir kısmı sallanmaya başladığında, nasılsa ileride gerisi de aynı olacak düşüncesiyle geri kalanları da çektirip tüm damak protezi yaptırmayı tercih ediyorlar. Bence, bir tane bile sağlam dişimiz varsa asla çektirmemeliyiz.
Yapma diş asla kendi ana dişimizin yerini tutmaz.
Bir tane dişimiz çürüme sonucu çekildiyse eğer, yanlardakileri de kücülttürüp de köprü yaptırmaya kalkmayalım sakın. Bir diş için iki dişimizi daha yaralamış oluruz.
Ameliyatla damağa vida çaķılarak o vidaya tutturulan bir işlem var, çoğumuz duymuşuzdur adına implant deniyor, yapımı biraz pahalı.
Gücümüz varsa implant yaptırabiliriz, yoksa da bırakalım boş kalsın. Benim, farklı yerlerde iki eksik azı dişim var, senelerdir boş duruyor.
Uykuda dişlerini gıcırtanların dişlerinin üstleri zamanla aşınıyor,soğuk, sıcak yiyeceklerden etkilenmeye başlıyor. Onlar da gece plağı dediğimiz koruyucudan yaptırıp sadece geceleri kullanabilirler.
Sindirim (mide) - emilim( ince bağırsak) - boşaltım(kalın baģırsak) sistemi organlarının ömür boyu düzenli ve sağlıklı çalışabilmesi şüphesiz ağız-diş sağlığından geçer.
Yiyeceklerin ilk parçalanma, öğütülme işi ağız, ağız içi tükrük bezleri, dil ve dişlerledir.
Yavaş yavaş güzelce öğütülürse yutmamız ve sindirmemiz daha kolay olur.
Diş deyip geçmeyelim, diş iltihaplanmalarının kısırlığa bile neden oldukları, tedavi edilmezse kana karışarak ölüme kadar götürdükleri bilinmektedir.
Ayrıca; dudak şekil yapısı düzgünlüğü, güzel çehre, güzel çene, iyi tebessüm ve iyi bir gülüş için görsel olarak da sağlıklı dişlere ihtiyacımız vardır.
Hatta, kunuşurken kelimelerin düzgün çıkması, sesimizin tonunu ayarlamamız için de dişlerin düzgün ve bakımlı olması çok önemlidir.
Ayrıca, bakımlı bir ağız kokmayacağı için sağlığımıza ve toplumsal yaşamımızda bizlere artı değer katar.
Canım kızım daha ilkokuldaydı, kardeşini salıncaktan kurtarmaya çalışırken salıncağın demiri ön üst dişlerinin iki tanesini kırmış. Ağlayarak iş yerime geldiği o anı unutmam imkansız,sanki canım ağzıma gelmişti. Hemen diş hekimine götürdük. Doktoru, "kökleri de zarar görmüş, öncelikle kanal tedavisi yapılması gerekiyor "diye söyledi. Bu uzun bir süreç olduğu ve çalıştığımdan dolayı küçüklüğünde bakan ikinci annesinin kızı İjlal ablası götürüp getirdi iki gün arayla sağolsun.
Doktoru, kırılan kısımları da düzeltip büyüyünceye kadar o şekilde kalmasını önerdiyse de, "ben bu şekilde arkadaşlarımdan utanıyorum" diye tutturduģu ve eliyle sürekli ağzını kapatıp durduğu için üzerine kaplama yaptırmak zorunda kaldık.
Unutup da sert bir yiyeceği ısırdığında çıkıveriyordu kaplamalar.
Hatta bir keresinde Bodrum Gölköy ’de tatildeyiz, mısır yerken çıkıverdi de kayboldu, Bodrum’a gidip gelmek zorunda kaldık kaç kere.
Sonraları meyveleri bile ısırmadan bıçakla parçalayarak ve arka dişleriyle yemeyi öğrendi.
Yakın zamandaki konuşmamızda ise; "şimdiki aklım olsa o kadar zahmeti çekmez, size de çektirmez, büyüyünceye kadar o şekilde kullanırdım " dedi.
Geçmişe ait tüm pişmanlıklarımız da beynimizin sürekli gelişmesinden kaynaklanmıyor mu zaten?
Bunu da, aynı durumla karşılaşanlarınız olursa diye anlatmak istedim.
Saygılarımla...Sevgilerimle...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.