Ne Dalları Kırarız Bir Ömür Boyunca
İnsan çıktığı dalı kırarsa düşer, yaralanır. İmdat arar, her vaat edilene kanar!
İyileşene kadar…
Bu cümlelerin size yabancı geldiğini sanmıyorum. Bir ömür boyunca kaç dalı kırar, kaç kere pişman olur, kaç kere yine yanılırda solar… Yaşar dururuz!
Kırdığımız dal kurur… Bahar gelince yeni kollar vermez. Yani hiçbir doğal şey, kırıldığında, bir parçasını kaybettiğinde… Eskisi gibi olmaz!
Sanki bize kıymet vereni kolayca harcanır bozuk para gibi, elimizden kaydığında, yere düştüğünde, kaybettiğimizde yok olmasına üzülmeyiz. Bozuk paranın ne değeri olabilir ki? Kaybetsek ne kaybederiz diye düşünürüz. Hani bize bir faydası olmaz diye dert etmeyiz bile. Ancak bilmeyiz ki, o bozuk para ticaret ehlinin elinde ne çok değer kazanır… Artık kaybetmeyi göz alacak ihtimal ortadan kalkar. Peşine düştüğümüz hedef değerdir…
Hani deriz, o bozuk paranın bu hale gelmesine aklım ermiyor… Bu mucize mi? O bozuk para gibi harcadıklarımız ve önem vermeyip defterden sildiklerimiz artıkça yalnızlığa mahkum olmuş, kendimizi beğenmişliğimiz yok mu, ah yok mu?
Ey yalnızlığa mahkum insan… Kendine göre kullandığı lisan…Seni insan olmaktan çıkaran ve ömre yapar kurban! Öldüğünde cenazesinde kimi bulacaksın ki? Kim sana hayır dua edecek ki… Ne dünyada ne de onu terk ederken insanlığını kaybetmiş, köpek ölür gibi toprağa karışmasına ve çürümene kim önder oldu ki? Dünyada yaşamaya ve işgal ettiğin topraktan çıkan ağacın binlerce dalını kırarken bir gün onun köküne gübre olacağını düşünmeyen nefis ve kalple… İnsanlığının şeklini yitirmenin ne faydasını gördün ki? Ağaç bu dünyada kurusa kim üzülür ki, Ya insan … Ya insanlık? O yok olursa bu dünya olur mu? Yaşamın gayesi insan olmak…İnsanlığı sürdürmek ve ot gibi her yere yayılmak… Yemyeşil kalmak.
İnsan gibi yaşayıp kırma dalları, kırma fındıkları, yapma azgınlıkları… insan ol, insanlığa önder!
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.