Kadın Şeytandır Şeytan da Bir Melek

• 21 Eylül 2022 Çarşamba 23:59:53

Ve anlıyorum ki ölüm meleği de bir melek aslında!

Acıyı alırken acıtan; bir yanı güldürürken, sorgulatan ekşimsi bir tat bırakıyor zihnimin yarı aralanmış perdesinde.
O kadın oluyorum zamanın kaybolmuş bir evresinde adını bilmediğim bir düşün kadınını oynuyorum sahnede.

Elim elinde el, gözüm gözünde göz...

Adama bakıyorum!

Acıyorum kirli sakalıyla uzun zamandır beklediği kadına. Asla duyamayacağı bir sessiz fısıltı halinde ne vardı gidecek sitemi yüzüne sinmiş erkeklik gururuna yenik düşmüş bir adam!

"Ve ben bir şehirde yüzyıldır bekleyen bir kadın hayal ediyorum! Elini, yüzünü, saçını, sıcaklığını… Fotoğrafların içinde yüz yıldır beklediğim bir kadın yüzü arıyorum çaresizce…"

Evin adamını role oturtamamak gibi bir kaygı üç beş dakika sonra yerini şekillenmiş yıllardır hep orada yaşayan dört duvar arasına sıkışmış kaybetmiş bir adamı çiziyor ressam.
Önce gördüğüm yansıma anlıyorum ki muhteşem bir tablonun yalnızca eskizi.
Sonra kayboluyorum yaşlı kadının bazen hüzünlendiren şakanın darmadağın eden anlatımında bazense neşeye boğuluyorum ve hayat ne garip ağlanacak halimize gülüyoruz masallarında.

Oyun mu gerçek mi, acı mı gurur mu, kalmak mı gitmek mi?
Karışıyor duygular karışıyor hayatlar...

Erkek ilk kez bir kadını dinliyor...
Ve kadın ilk kez konuşuyormuş gibi dinletiyor...

Masum bir an görüyorum!
Ağlayan bir adam... Yağmur yağıyor içim üşüyor adama, üzülüyorum...

Kadının kahkahası nedense canımı acıtıyor...
Adamın kabalığı kadının yarı alaycı ve çok bilmişliğinin arasında kaybolup gidiyor ve o malum söz bir kez daha yüzüme çarpıyor...

Kadın şeytandır!
Kadın şeytandır!
Kadın şeytandır, şeytan da bir melek!..

Paramparça aşklar ve dayanılmaz yalnızlıklar üzerine hayata hep geç kalanların öyküsü.
Varken bilinmeyen değerlerin kaybedilince zayi olmasının üzgün trajedisi…

Düşbaz karalamalar...

Not: 2018 yılında kaybettiğimiz değerli dostum SÖZ sanat tiyatrosunun kurucusu, yönetmeni ve oyuncusu Suat Özgültekin’in 2012 yılında sahnelediği "Geç Kalanlar" adlı oyununa dair yazdığım makaleden bir kesit. Sevgi ve saygıyla anıyorum.