- 574 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Nefis
Nefsimizde bir çok kötülük barındırırız.
kimi onu susturur, kimi durmadan besler ve konuşturur.
Nefis parfümünün iyi koku yayan yanları da vardır.
Kötü koku yayan yanları da...
Ama nedense yaymış olduğu kötü koku bizi daha çok etkiler.
Şunu nedense insanlar bir türlü öğrenemediler.
İnsana her şeyi yaptıran aslında sevgidir.
Sevgi hem kötülüğün, hem de iyiliğin anasıdır.
Asıl güç nefiste değil, sevgidedir.
Nefis sadece ruhumuzda bulunan koca bir kazandan ibarettir.
içine ne atarsak onu harmanlar, kaynatır, pişirir ve bize sunar.
O kazanın içinde bulunan malzemenin olmazsa olmazı da sevgidir.
Çünkü insan neyi severse, hedefini ona göre büyütür.
Ona göre mücadele verir, ona göre de başarı kazanır.
Ya da ona göre, hırslanır, ona göre, katılaşır, ona göre körleşir...
Sevdiğimiz şeylere dikkat etmediğimiz sürece
güzellikler bir bir solup gidecektir hayatımızdan.
Sevgidir, kalp çiçeğinin açmasını sağlayan...
Çünkü sevince sular, sevince bakar, sevince ısıtır,
sevince eksik etmeyiz iyiliğin sıcaklığını ruhumuzdan.
Sevgidir, bir çok hastalığın iyileşmesine vesile olan.
İçinde büyütüp beslediğin , sıkıntı ve stresin yok olmasını sağlayan.
Sevince dertleşir, ortak olur, ruhun o ağır yükünü taşımasına yardım edersin.
Kapanması zor olan yaraları iyileştiren, ilaçtır, merhemdir sevgi...
Sevgidir, yüzünde gülücüklerin oluşmasının nedeni.
Sevince umut çiçekleri açtırır insanın yüreği.
Yüzüne tebessüm yağmurları yağdır,
büyük bir mutluluk duyarsın yaşamaktan ve de yaşatmaktan.
Ve yine, ne yazık ki, sevgidir nankörlüğün ve hırsın büyümesini sağlayan.
Öyle bir sevgi büyütürsün ki içinde, o sevgi siyah ile boyanıp,
lekeli sulara batırılarak, hırs ile harmanlanınca yönünü değiştirir bir anda.
Bu sevgi ile hırslanır, kıskanır, daha çok olsun,
hep benim olsun, hep bende olsun dersiniz.
Adına bencillik deriz bu sevginin.
Haddini bilmez, aştıkça aşar, ulaştıkça ulaşmak ister.
İşte bu sevgidir, kalpleri para ile katılaştıran, satın alan.
Çapkınlığa, hovardalığa, iğrenç şehvet duygularına ve nankörlüğe ulaştıran.
Bu sevgiyle sevince, helal haram bilemez, çalar çırpar,
harama helal, helale haram gözü ile bakarsın.
Kararır gözün sevgi kömürü ile. Beyazı çirkin, siyahı güzel görürsün.
Pisliği sever, temizlikten iğrenirsin.
Sen ne kadar ’’yanlışlardasın sesini’’ açarak uyarılmaya çalışılsan da
ne yazık ki, kalbi mühürlenmiş olanlar, o çağrı sesini duyamazlar.
Hayat yolunda ilerlerken yanınızda olanlara dikkat edin.
Çevredir insanı en çok etkileyen.
Çevredir insana yapmayacağı şeyleri yaptırtan.
Bir adımı atmadan önce,
nefsinizin kazanına hangi malzemeleri attığınıza iyice bakın.
Ve nefisten önce sevginize danışın.
Bakın bakalım hangi sevgi daha çok yakışıyor
ve iyi geliyor yaşantınızdaki malzemelere.
Hangi sevgi lezzet katıyor, vitamin dağıtıyor hem bu hem de ahir dünyanıza.
Görün bakalım hangisi daha çok yakışıyor kişiliğinize ve de karakterinize...
Sevgiyi yanlış anlayıp, yanlış kullanıp, yanlış duygulara hedef yapmayın.
Sevdim diyor, fiziği güzel birini görünce yatağa atıyorsun.
Sevdim diyor parası bol birini görünce evliyim bekarım demiyor, bedenini satıyorsun.
iffetine leke sürüyorsun.
Sevdim diyor gönlüne eğlence, hayatına meze,
sonrada işin bitince atılacak bir mendil yapıyorsun.
Sevdim diyor, erkekliğe, kadınlığa, insanlığa sığmayacak,
hatta şeytanı bile şaşırtacak yollara baş vuruyorsun.
Sevgi yatakta bir anlık zevk, satılan bir beden,
hile ile elde edilen kazanç, çıkar uğruna heba edilen vatan değildir.
Sevgi edep, ar, haya...
Sevgi cesaret, ömürlük bir bağ...
Sevgi dürüstlük, samimiyet, korkusuzca tırmanılacak bir dağ...
Sevgi sabır, merhamet, vicdan...
Sevgi fedakarlık, çaba...
Sevgi özgürlük, inanç, gönül gözüne ulaştıracak en uzun liman
Sevgi uğrunda gerekirse verilecek can demektir can...
Tarihe ve kalplerimize nam salan,
asırlardan çıkıp gelerek, hem bizim hem de gelecek neslin,
ebediyete kadar yüreğinde yaşayacak olan,
şanlı liderimiz Fatih Sultan Mehmet bakın ne güzel demiş;
’’Bir şehrin üç şeye ihtiyacı vardır. Birincisi kanalizasyonlara,
ikincisi hamama, üçüncüsü ise kütüphaneye.
Çünkü kanalizasyonlar şehrin kirini,
hamam bedenin kirini, kütüphaneler de ruhun kirini temizler.’’
Çok okuyun, çok konuşun, çok sevin...
Ama boş okuyup, boş konuşan ve boş sevenlerden olmayın.
Mercan Nur
YORUMLAR
Çok nefis bir örnekleme ile kaleme alınmış çalışma okudum kutluyorum saygılar sunuyorum