Müziksiz Yaşayamam!
Eğitimci ailenin ilk evladı bebeğe baba mandolin çalarken anne mama yedirirmiş. İlkokula başladığında mandolin, ortaokulda melodika, armonika ve liseye başladığında akordeon ile tanışmış.
Kulağı sesleri çok iyi duyan, öğrendiğini aklında tutan, müzik aletlerini notalı ve notasız çalabilen bir yetenek!
Babadan kalan ilk mandolin eskiyip kırılınca dayının aldığı ikinci mandolinle yola devam eder ve uzun yıllar sonrası kendisi üçüncü mandolini satın alarak onunla yaşanmış anıları yâd etme şansını yakalar.
Mandolin ve akordeon ile bir Kızılay yaz kampının müzik eğitmenliği görevini yıllarca sürdürür.
İngilizce öğretmenliği görevini müzik kültürü ve müzisyen ruhla coşkulu ve başarılı biçimde yerine getirirken kendi çabasıyla daktilo öğrenir. Üniversiteye öğretim görevlisi olarak geçtiğinde yine azmi ve gayretiyle bilgisayar çalışır.
Ders notlarını ve testlerini kendisi hazırlar, çoğaltır ve uygular.
Bir özel lisenin üç aya yakın konuğu olup org çalarak İngilizce koro çalıştırır. Arada güftesi ve bestesi kendisine ait minik birkaç çalışma yapar.
Müzisyen ruhla yüzlerce şiir yazar ve onları internet ortamında paylaşır. Yakın geçmişte şöyle ya da böyle bir orga sahip olur, ne mutlu ona!
Müzik ruhun gıdasıdır, diye boşuna dememişler. Yapabilene müzik terapi büyük huzur, rahatlama ve mutluluk verir. Bir müzik aleti çalamasan da hoşlandığın tür müzik dinleyerek amaca ulaşabilirsin.
Dil, kültür, eğitim bazlı İngilizce ve Türkçe şiir ve düzyazı çalışmalarımı kısır imkânlarımla yıllarca önce birkaç kitap yapabilmiştim.
Müzikle, sağlıkla ve hoşça kalın, dostlar.
Saygıyla.
13.09.2022
YORUMLAR
Ne güzel müzik ile notalar ile şarkılar ile uğraşmak, boşuna dememişler ''Müzik ruhun gıdasıdır.'' diye... Kutlarım yürekten Hocamı ve güne gelen yazısını...