- 1603 Okunma
- 24 Yorum
- 18 Beğeni
*** EDEBİYAT DEFTERİ BENİM OKULUM ***
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
EDEBİYAT DEFTERİ BENİM OKULUM...
Şiirlerle ,hikaye ve masallarla tanıştığımda çocuktum. Yedi yaşıma bastığımda babam elimden tutarak güle oynaya beni okula yazdırmaya götürmüştü. Ne kadar sevinçliydim. Bir an önce okula başlamamı arzu ediyordum. O kadar çok okuma, yazma hevesim vardı ki; anlatamam. Bazı çocuklar okula yazılırken sanki annesinden koparılıyormuş gibi ayak diretiyordu okula yazılmamak için. Ama benim çocukluk keyfime diyecek yoktu.
Okumamı ailemden daha çok isteyen rahmetli dedemdi. Öğretmen olan dedem beni çok severdi. Hatırlayabildiğim kadarı ile üç yaşımdayken bana şiiirler okur, masallar anlatırdı. Öyle bir anlatım tarzı vardı ki dedemin; ağzım açık dinlerdim dizinin dibinde. Masalların arasına sıkıştırdığı şarkılarıda billur sesi ile okurdu. Sesi kaymak gibiydi. Şarkı söylerken takıntısız kayıp gelirdi . Dedemin bir güzel özelliği daha vardı. Şairdi O. Doğaçlama söylediği dizeler sanki önceden hafızasına kaydedilmişti! Hayretler içinde baka kalırdım ona. Kafiyeli dizeleri hemen diziverirdi anında. Eeee ne de olsa biz Urfa’lıyız. En güzel besteler, şarkılar sesler Urfa’mızdan çıkar.
Nur yüzlu dedem masallar, şarkılar, bana okuduğu şiirler, renkli dünyalara doğru sürükledi hayalimi... Ne düşler kurardım çocukluk halimle. Bende aşırı şiir takıntısı varsa onun tek sorumlusu dedemdi. Ondan ne çok şeyler öğrendim. Duygularımın, hayallerimin menbaası ’’dedem’’ desem tam isabet olur.
Muhterem dedemin anlatıklarından hayatı hep toz pembe sanırdım o zaman. Demek ki çocukluğumdaki zamanlar huzur ve keyifliymiş. İnsanlardaki neşe, dostluklar, yardımlaşmalar, misafirlikler daha bir güzelmiş.
Her gün dedemden dinlediğim şiirler hafızamda bir şiir gökkuşağı görüntülemişti... Şiir yüreğime aşk derecesinde yuva yapmıştı. Gönlümde coşkulu çağlayandı Dedem el vermeseydi şiirsel duygularıma şiirsel ruhum belki de körlenip gidecekti. Dedeme çok şeyler borçluyum. Ruhu şâd, mekanı cennet olsun dedeciğimin.
İlk okul dördüncü sınıfa geldiğimde ilk şiirimi yazmıştım.
Her gün geçerken okulumun civarından
Hatırlarım çocukluğumu hemen o an
İsterdim orada olmayı her zaman
Ah çocukluğum gibisi var mı?...
Sınıf öğretmenim inanamamıştı yazdığım şiirime. Bana: ’’ Bunlar gerçekten senin duyguların mı? Bu yaşta?’’ diye şaşkınlığını gizleyememişti. Okulda az bir boşluk bulduğumda defterimin arka sayfasına hemen duyugularımı şiirsel olarak karalar, eve gittiğimde daha da zenginleştirirdim şiirlerimi. Okulumu ve okulumu daha çok sevdiren öğretmenimi çok seviyordum. Okul paydosunda eve gitmeye pek canım almaz, hep okulda kalmayı arzulardım. Yazmamın yanısıra okumayı da çok severdim. Dedemin kitaplarını alır okumaya çalışırdım dedem müdehale edinceye kadar. Dedem derdi: ’’Yavrum bunlar sana göre değil. Kafanı ve kalbini yorma. Dini kitaplar şimdi sana ağır gelir, Büyüdüğünde oku onları’’ Ne yapayım, okuma arzusu çoktu bende.
Zaman çağlayanlar gibi aktı geçti. Ben hâlâ ilk okulumu okuduğum okulumun yanından geçerken gözlerimden yaşlar ta yüreğime kadar iner. Ne anılarımı bıraktım ben orada. Ah güzel okulum, aahhh!
Bana çok şeyler katmıştı okulum, öğretmenlerim, arkadaşlarım. Sınıfımızda çok tatlı bir kız arkadaşımız vardı. Çok şakacı bir arkadaşdı. Bize takılır bizde ona takılırdık ’’sidikli Fadime’’ diye. Aldırmaz, güler geçerdi. O lakap ona neden verilmişti bilmiyorum. Merak edip de sormamıştım, gerekte yoktu. Sınıfımızın gülüydü o.
Ah çocukluğum gibisi var mı?...
İlk okulun ardından orta okula başladım. Edebiyat hocası Saadet hanım : ’’Şiir yazan arkadaşlarınız var mı?’’ diye sorunca heyecanla bir şiirimi verdim ona. Okudu ve dudak bükerek, hayretli gözlerle baktı ve bana dönerek:
’Bu şiiri sen yazmış olamazsın’ diyerek elindeki şiirimi masanın üzerine bıraktı.
Şiirimi masadan almadım. Çok kırılmıştım ona. Öğretmenin kırıcı tavrı benim şiir ve yazı yazma hevesimi tümden yok etmişti. O an bardaktan boşanırcasına gözyaşlarımı dökecek hale gelmiştim. Kendimi zor tuttum. Ama ben yine ona defterimdeki yazılı şiirlerimden Atatürk, okulum vs. konulu şiirlerimi getirip verdim öğretmene. O pek ilgilenmedi. Tepeden bakarak sadece: ’’Tamam tamam bakarım’’ dedi çalımlı tavrı ile. Nedense önemsememişti şiirlerimi.. Onun o tavırları sonucu şiir yazmayı bırakmıştım ve yazı yazma hevesim dumura uğramıştı. Aylarca elim kaleme uzanmadı şiir ve yazı yazmak için.
Durumu dedeme anlattığımda yine o bana cesaret verdi ’’ Yaz kızım! Sen yazmayı seviyorsun, bırakma ’’ demişti. Dedemin telkinleri bana yeniden cesaret kazandırmıştı. Şiir ve yazı yazmama orucumu bozmuştum. Başkalarının fesatlığı, çekememezliğine aldırış etmeden hevesimi kamçılıyor, yaşımın verdiği duygularla şiirlerimi yazıyordum. Gece yattığım odamın ışığını kapatarak pencerenin perdesini tamamen aralayarak gökyüzüne bakıyor, dolunay ve yıldızların muhteşem görüntülerinde ilham perilerim sökün ediyordu duygularıma. Defterim, kalemim elimde şiirler yazıyordum. Çok mutlu oluyordum yazdıklarımla...
Sonra yazmaya devam ederken gazete köşelerine de gönderiyor şiirlerim yayınlanınca da keyfime diyecek yoktu. Okul arkadaşalrıma, mahallemizdeki arkadaşlarıma caka satıyordum şiirlerimin mahalli gazetelerin sanat köşesinde çıktığında.
Daha sonra yine orta okul sıralarındayken üç tane antolojiye katılıp yazdım. Hala bu kitapları saklar, zaman zaman asırlık antika sandığımda gözüm gibi koruduğum o kitaplarımdaki şiirlerimi okurken duygu seline kaptırırım kendimi. Hatıralara değer verdiğim için saklarım her yazdığımı, çizdiğimi ve en sevdiğim giysilerimi bile. Albümler ve resimlerse bir başkadır yüreğimde...
İşte böyle; yalnız ilk yazdığım şiiri öğretmenim bana inanmadığından o şiir yazılı kağıdı almayınca masasından kaybolup gitti ve bende derin acısı hatıra olarak aldı. Yanlız üstte yazdığım dörlük hatıramda kalan...
Şiirlerle hemal olurken, ilk yazdığım öyküm ’’Son Ümit Bitince’’ orta son sınıfta iken üç bölüm halinde gazetede yayımlandı... Bu da beni mutlu etmiş, öykü dalında da kendime tam cesaret gelmişti. Durmaksızın hep yazıyordum. Yine o sıralar roman denememden okulda ödül almıştım...
Aradan yıllar geçti bir çok yazım ve şiirimi yazdığım defterim kayboldu derken , aslında kaybolmamış ama defterimi bir yakınımın çaldığını yıllar sonra öğrendim. O defterimde ne hikayelerim, şiirlerim vardı. Onun acısını yüreğimden hiç bir zaman silip atamadım. Çalınan defterim değil, duygularım, emeğimdi. Bunlar beni çok üzmüştü ama giden gitmişti... İnatla vazgeçmiştim yazmaktan.
Sonra Berlin’den ağabeyim gelmişti tatile. Abim hep sorardı bana. ’’Şiirlerini yazmaya devam ediyor musun?’’ dediğinde bende ona, ’’Vazgeçtim abi! Gitti bütün şiir ve yazılarım.’’ O ise bana güzel bir örnekle :’’ Bak Alman’lar savaşı kaybetmiş ve bütün makinalarını da kaybetmişlerdi. Sonra onlar tekrar bir araya gelerek and içmişler. ’’ Her şeyimizi kaybettik ama makinalarımızı yapan beyinlerimiz hala çalışıyor yine yaparız!’’ dediler ve her şeyi yeni baştan yapıp eskisinden daha zengin olup ekonomi savaşını da kazandılar. Şimdi sen de o şiir ve öyküleri yazan kafan duruyor. Yine yazarsın sende bu şevk ve heves var oldukça ’’ dediğinde bende yeniden şimşekler çakmaya başlamışdı.
Onu iyi ki dinlemişim. Yeniden doğuşum oldu şiirlerimle...
Zaman sonra bir arkadaşımın tavsiyesi ile Edebiyat Defterine üye oldum. Ve yazmaya başladım amatör ruhla. . Ama iyi ama kötü... Yaza yaza bir yol alıp gidiyorum. Bu arada Edebiyat Defteri’nde saygı duyduğum hocalarım oldu. Burası bir okuldu bana göre... Bu beni mutlu ediyordu, burada kendimi daha da geliştireceğime inancım tamdı. Dostluklara, tercübeli usta kalemlere inanıyordum. Kalbimde hiç bir ard niyet olmadan bir çocuk saflığı ile yeniden kendimi bir okulda sanıp mutlu oluyor, yazmanın tadını, keyfini alıyordum.
Ama zaman geçti nereden bileyim bazı kişilerin ; ’’ Ona yorum yapma, o şöyle, o böyle. Şu şairin ne yazısını, ne şiirini beğenme. Ben onunla kavgalıyım (!)’’ diye beni kendi emirlerinde yürütmeye başladı bazı cehaletler. Akıllarınca beni emirlerinde kalmamı istedi zavallılar! Bu tavırların, bencil saçmalıklarına karşı sabır ettim, kırmadım, saygı duydum, dinledim. Bir yere kadar sustum ama yetti artık. Ben bir kukla değildim ve ’’yazarım şairim’’ diyerek diğer şair arkadaşlarımızın şiiirlerini, yazılarını hor görenlerin aslında bir hiç olduklarını gördüm. Karekter fukarası o tiplere bundan sonra benden ödün vermek yok; daha doğrusu geçit yok!
Burada benim bir şiirimi beğenip saygı duyan hocalarım varsa, ben de onlara saygı duyarım duyuyorum. Yanlış anlaşılmasın gelsinlerde benim şiirime, yazılarıma yorum yapsınlar, beğensinler diye demiyorum. Demek istediğim; bana saygı duyan herkese saygı duyarım. Çok sevdiğim, değer verdiğim Edebiyat Defter’inde hiç bir arkadaşımızı kırmamaya özen gösterdim.
Benim edebiyat okulum olan Edebiyat Defteri’ni seviyor, derin saygılar besliyorum. Arkadaşlarımı, hocalarımıda aynı saygı çerçevesinde saygı duyuyor, en samimi muhabbetler sunuyorum..
Saygılarımla efendim...
Günay Koçak
Mavi Gül Yüreğimden Dökülenler 🙂
YORUMLAR
Evet Aygün hanım, Edebiyat defteri gerçekten bir okul ; sevgili Habib Dağ’ın bizlere sunduğu emekleriyle uzun yıllardır yazdığım mükemmel bir Edebiyat sitesidir! Burdan önce üç ayrı sitede yazmaktaydım kakem arkadaşlarımdan Fedai bey sayesinde bu saygın sitede yazmaya başladım vede burda kaldım . Başka siteler hiç ilgimi çekmiyor çok kıymetli kalem dostları kazandım çok değerliler. Evet Edebiyat defteri gerçekten dediğiniz gibi bir okul,tebrik ediyorum bu güzel sayfanızı...
Sevgilerimi bıraktım...❤🌸☘🐞
Oya gedik tarafından 13.9.2022 22:26:15 zamanında düzenlenmiştir.
Aygün Deniz
Sevgilerimle.
Güne düşen ve yakışan bu güzel anlam dolu yazıyı ve şaireyi yürekten kutluyorum üstadem...
Şehir dışında olmam nedeni ile fazla giremiyorum... Saygı ve selamlarımla
Aygün Deniz
Saygılarımla.
Azmin zaferi işte buuu !
Yazmaya devam et, kutlarım yüreğini kalemini...
Çok güzel bir yazı okudum...
Hemen hemen hikayemiz aynı...
Şiir sayfama gelirsen sevinirim...
Burası da benim için okul oldu...
Ve bir çok değerli hocalarımız üstadlarimiz oldu...
Işık her zaman bizim yolumuzu aydınlatır, ışığa yürü...
Cehaletin tuzağından kurtul o karanlık bilinmezlik kuyuları bizi içine çekmesin...
Tebrikler 👏👏👏👏🥰
Aygün Deniz
Gelirim tabi şiir sayfanıza.
Sevgilerimle.
tekrar tebrikler
başarıların daim olsun
daha çok yazdıkça daha güzel yazılara imza atacağına inanıyorum
Edebiyat Deftrimizin seçki kurulunada teşekkür ederim.
Her kaleme değer veriyorlar ve arkadaşalrımızda yazma ruhu daha da şevk kazanıyor
yeni yazılarında buluşmak dileği ile
sevgi, saygı ve selamlarımla
direniş tarafından 13.9.2022 18:23:27 zamanında düzenlenmiştir.
Aygün Deniz
Saygılarımla.
Aygün Deniz
Sevgilerimle.
Kıymetli Şairim ve Yazarım,
Öncelikle, günün yazısı için sizi kutlarım.
Bakıldığında, altında çay taşlarının görüldüğü, berrak sular gibi akan bir yazı okudum.
Bütün içtenlik ve anlatılmak istenen, yazıya aynı düşünce ve ruh hali ile yansımış.
Öncelikle sizi yazma yönünde ısrarcı olmaya teşvik eden ve gayrettlendiren, Kıymetli Dedenize, rahmet diliyorum Ruhu şad, mekanı cennett olsun. Böylece edebi yönünüzün de nereden gelmiş olduğunu anlamış olduk.
İnsanın güçsüz anında, kendisine yapılan, müspet veya menfi müdahaleler, ömür boyu unutulmuyor. Hele de bu müdahaleler, çocukken oldu ise. İnsanı ideallerinden caydırabiliyor veya gayretlendirebiliyor. Nice saklı şairler vardır ki gönüllerinde büyük mısralar vardır da ateşleyicileri yoktur.
İnsanın kendisine şairim demesi değil, önemli olan, başkalarının size şair demesi. Marifet şair olabilmekte. Bunu başarabilene saygı duymalı.
Güzeldir şairlik, duygu ve düşüncelerinizi anlatabilecek mısralar aramıyorsunuz. Kendiniz yazıyorsunuz ve de en iyi kendiniz anlıyorsunuz.
Şair İsmet ÖZEL diyor ya,"insanlar hala ‘şair kabul edilmek derdiyle uğraşıyorlar. kimse, beni şair saysalar da, saymasalar da yazılacak olan budur diye bir yol tutturmuş değil."
Aslında anlayış bu olmalı, hiç bir yetkin şair, şair bilinmek için yazmamıştır fakat duyguları somut hale getiren, en güzel dizeler de onlardan dökülmüştür. Şair olarak bilinmek değil şair olmaktır mühim olan.
Kendimize örnek aldığımız kişiler olacak elbet fakat kağıda döktüğümüz, kendi öz duygu ve düşüncelerimiz olmalı. İnsan başkasınıa ait duygu ve düşünceleri niye kıskanır, bunu da anlamak zor.
Toprağa fidan eker gibi başkalarının olumsuz etkilemelrine kapılmadan, şiir ekmeye devam etmeliyiz.
Kıymetli Şairim ve Yazarım,
Kusura bakmayın,
Uzattım yine...
Kaleminize sağlık.
Tekrardan kutlarım.
Sonsuz saygı ve selamlarımı sunarım.
Esen kalın.
Aygün Deniz
Yorumunuza o kadar daldım bilgi veren satırlara sırama oturmuş öğretmenimi dinliyordum. Hiç kusur olur mu değer veren anlatımınız çok şey öğretti.
Saygılarımla efendim.
Öğretmeninizin şüphesiz hatalı yaklaşımı beni de bir başka branşın öğretmenine götürdü bir an
Beden Eğitimi derslerimizde bazı öğretmenlerin müspet tavırları beni koşmaya, krosa karşı alakalı kılar önceleri
Fakat Orta üçte ki öğretmenimiz bazı aletli hareketlerden not veriyordu, ben de pek beceremiyordum açıkçası
Nihayet öğretmen bir gün, sen iyi kros yapıyorsun ama bu hareketleri yapamazsan sınıf geçirmem seni deyiverir, hakikaten de ilk karne notum zayıf gelir, öğretmen olan babam da rapor alır, ikinci dönem derse girmem ve sınıfta kalmaktan da kurtulurum
Ne var ki, amatör spor ruhunun kazandırılması gereken ve o ortamın hakim olduğu bir dersten uzaklaşmıştım gerçekte
Mesela, orta ikide gelen öğretmenimiz bu pedagojik hadiseye riayet ederek yaklaşırdı
Üç notu vardır hocanın; sekiz, dokuz, on
Yapamayana sekiz, orta şekerli yapana dokuz, iyilere on verirdi
Neden? Beden eğitimi dersini diğer derslerden farklı olarak, bir ruhun, spor ruhunun inşası olarak görmektedir çünkü
Yine, soğutucu yaklaşımlar bahsiniz beni edebiyat tarihimizden bir anekdota götürüyor
Ünlü romancılarımızdan Hüseyin Rahmi Gürpınar gençliğinde yazdığı bir romanın müsveddesini devrin ünlü kalemlerinden Ahmet Mithat Efendi'nin yönettiği bir dergiye gönderir
Roman taslağı beğenilir ve genç kalem dergiye davet edilir
Ne ki, genç Hüseyin Rahmi'yi gören Ahmet Mithat bu maharete inanmaz ilk anda ve ona, evladım sen de yazarsın, yaz da ama bu romanı sen yazmış olamazsın, çok gençsin sen deyince delikanlı hüzünlenir ve sicim gibi yaşlar dökülür gözlerinden
Bunu gören üstat, karşısında korkunç bir yeteneğin olduğunu fark eder ve onu taltif eder
Siz, sanırım göz yaşlarını eksik etmiş, somurtmakla yetinmişsiniz
Bilmez misiniz ki, yeryüzünde göz yaşları kadar samimi hiçbir şey yoktur
Tabi latife yapıyorum da
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Gün başarınızı tebrik ederim
Selam ve saygılarımla hanımefendi.
Aygün Deniz
Evet üstteki yazınızda Hüseyin Rahmi'ye söylenen : '' Bu romanı sen yazmış olamazsın''
Bana '' Bu şiiri sen yazmış olamazsın'' demişti öğretmenim.
Bana inanılmadığı için çok üzülmüştüm , şimdide inanılmaz çarkların döndüğü bir zamandayız hocam. Bir yalanlar oyunlar içinde kalsakta inandıramıyoruz kimseleri ağlasak mı acaba ?
Beğeni ve yorumunuz için çok teşekkür ederim Levent Hocam.
Saygılar efendim.
deniz_tayanç1
Öğretmen, kendini yontmali önce.
Pedagojik gerçekler es geçilemez, yoksa önce bir Milletin topyekûn hayatı riske edilmiş olur.
Öğretmenler bilinçli mi, yetiştirilmiyor diye düşünmekteyim.
Çok saygımla Şairim.
levent taner
Burası okul gibi evet;
Sadece şiir veya yazı yazmak değil kendini geliştirmek değil insanları ve insan ilişkilerini de daha iyi tanıyor daha iyi anlıyor ve sanal dünya gerçekliğinin de farkına varıyorsunuz. Hepimiz burada ilginç şeyler yaşıyoruz. Daha kötü şiirleri beğenip gelip sizin çok daha iyi şiirinizi abuk sabuk eleştirip kendini büyük zanneden şairler var ya da sizin şiirinizi beğenirse beğendiği için küçülecekmiş gibi hissedenler var kıskananlar var sevgilisi olup o kıskanır diye beğenmeyenler var hatta sevgilisi kıskandığı için durduk yere seni engelleyenler var o kadar çok var da var ki bu liste uzar gider.
Ben burada bulunduğum hemen hemen 13 yılda şunu öğrendim çok fazla kişisel ilişkiye girmeden hatta mesaj kutusunu kapatıp mümkün olduğunca sadece şiir yazı bunlarla ilgileneceksin. Burası gerçekten okul gibi ve adım adım gelişiminizi görüyorsunuz tabii yetenek varsa.
Siz siz olun kimsenin sizi yönetmesine izin vermeyin ve kendinizi de üzmeyin.
Edebiyat defteri okulunun tadını çıkarın :)
Sevgiyle kalın güne gelişinizi kutlarım...
Aygün Deniz
Sonra burada dediğimiz gibi okulumuzu seviyoruz daha ötesi yok...
Yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim Serpil Şairem.
Sevgilerimle.
Yazınızda çok dersler var çıkarılması gereken, farkındalık adına önce çuvaldızı kendinize batırmış olmanıza çok sevindim.
''İNSANOĞLUNUN TERAZİSİ KAREKTERİDİR.
TUTARSIZ KİŞİLİKLERİN SİZE VERECEĞİ CEVHER OLAMAZ.
İÇİNİZE, KENDİNİZE DÖNMELİSİNİZ Kİ,
ÖNCE İNSAN OLDUĞUNU KAVRAYASIN''
MÜSLÜM BAYRAM SÖZLERİ.
TEBRİKLER SAYGILARIMLA
Aygün Deniz
Sözlerinize katılıyorum.
Saygılar efendim.
Muhteşem!..Samimiyet böyledir işte..Yürek çağlar..Kalem çağlar..Yazılanlar da yüreklere dokunur elbet.Hayat bir okul.Düşüncelerin hayata geçirilmesi bir ekol..Kutluyorum sevgi dolu yılmayan yüreğïnizi..Sevgiyi ve hasreti anlatan hayatı sorgulayan kaleminizi..Yazı güne ışıldamış adeta.Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla..Saygıyla..
Aygün Deniz
Sevgiler göderiyorum güzel yüreğinize.
Saygı ve selamlar...
Hayatın Çocukluğun...
Çocukken, çocuksu büyüklüğün...
Yaradan şansı vermiş, bir dede...
Sözcüklerin guduldugu bir âlemde...
Sandığa ne demeli?
Maziden Atiye kapı...
Uyum içinde Yapı...
Çok saygımla Şairim.
Aygün Deniz
Saygılarımla efendim.
Benim yazacaklarımı Şükrü hocam yazmış benden önce:)
Aynen içime doğmuştu gün yazısı olacağı ve çok mutlu oldum .
Yakıştı kürsüye ...
Tekrar kutlarım günaycım.
Sevgilerimle
Aygün Deniz
Sevgilerimle her zaman.
💐💐💐
Kalbimden geçenler gönlüme doldu
Bu paylaşım günün yazısı oldu
Gönülden kutlu olsun diyorum
Baş köşede tam da yerini buldu!..
🌹🌼🌸
Bu güzel paylaşımınızı gün seçkisi olarak görmekten son derece mutluluk duydum.
Tekrar kutluyorum, sevindiğim için bir dörtlükle eşlik etmek istedim.
Daha nicelerine inşallah 🙏
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.
Aygün Deniz
Saygılarımla efendim.
Üstadem yazınızı ve sizi yürekten kutluyorum...Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun rahmetli dedenizin...
Her yolda hayat karşımıza iyi ve kötü olan insanları karşımıza çıkartıyor...Sınav dünyası elbet...Lakin kibirlenmek söylenmek haddi aşmak bir şiir veya yazı için kalp kırmak biz insanlara asla yakışan bir hareket değildir...
Bu hareketi yapan insanlar daima kaybeder etrafında insan bulamaz zamanla...Çok yazık...😔
İnsan daima yüreğinden gelenleri yansıtır...Bu güzel yazimizdada hakikatli olanı paylaşmışsıniz Tebrik ediyorum sizi...
Kaleminiz hiç susmasın... Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık...
(İsterim günün yazısı olsun) her insanda bundan kendine bir ders çıkartsın...
Saygı ve selamlarımla...
Aygün Deniz
Verdiğiniz destek ve güzel yorumlar
Kalbimin huzunlerini azaltıyor.
Saygılarımla.
Yüreğine sağlık sevgili Günay.
Ne diyeyim ben bu yazına
Maşallah, şiirlerin kadarf berrak ve akıcı bir Türkçe ile yazmışsın.
Bi çırpıda okudum.
Ne gözler yoruluyor, ne de beyin.
Maşallah Fırat gibi akıp geçti .
Yazılarına ara vermesen daha da güzelleşecek yazıların
Edebiyat Defterimiz gerçekten okul
Nice arkadaşlarımız yetişti burada ve eserler verdiler, vermeye devam ediyorlar
Bazı gereksiz olan durumlara da kafanı takma
Sen iyi oldasın, devam.
Ben her zaman dediğimi diyorum
''Biz burada Edebiyat için varız!'' Egosu ağır basanlara gül geç gitsin.
Nice yazılara diyorum yürekten
Gıcır gıcıe yazılarını bekliriz heee :) )))
Sevgi, saygı ce selamlarımla değerli yüreğimiz.
Aygün Deniz
Destek veren, yorumlarınız için.
Yüreğimize hüküm vermeye çalışsınlar.
Bu yürek bilir kendi kararını.
Degilmi ki yüreğimde sevgi var.
Vatanım, benim aşkım.
Saygılarımla.
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeye geldim insanları,
Gönlümle,elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrılık gözetmeden.
Cahit Sıtkı Tarancı
Pozitif enerji içinde yürüdüm, yollarda a dan z ye edebiyatdefteri ailesinin tüm bireylerine sıcacık el uzatma vardı.
Hayat çok kısa, yürekte güzellikten başka ağırlık taşımamalı insan.
Sevgilerimle
Aygün Deniz
Çok teşekkür ederim.
Sevgimle...
Keşke şiirlerde olduğu gibi bu yazıyı güne seçebilme şansı olsaydı seçmekten mutluluk duyardım ama öylesine içtenlikle ve samimiyetle yazılmış bir yazıydı ki sanırım yönetimin de dikkatini çeker ve güne getirir bunu da güne gelmekten daha çok herkesin görüp okuması açısından istiyorum.
Öncelikle dedenize size yazma sevgisi kazandırdığı için teşekkür ediyor, rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun inşallah 🙏
Yazdıklarınıza tamamen katılıyorum, başlangıç itibariyle çok güzel anlatmışsınız.
Özellikle ;
"Ama zaman geçti nereden bileyim bazı kişilerin ; ’’ Ona yorum yapma, o şöyle, o böyle. Şu şairin ne yazısını, ne şiirini beğenme. Ben onunla kavgalıyım (!)’’ diye beni kendi emirlerinde yürütmeye başladı bazı cehaletler." yazınızın bu kısmı birebir benim başıma da geldi; beni de bırakmamı istediği kişi yerine kendisini terk etmek zorunda bıraktı.
Aslında bizler kişiden ziyade beğendiğimiz şiir ve yazıları okumaya çalışırız kişiye yakınlık duyduğumuz için değildir her zaman. Kimsenin şu veya bu nedenle başkasını yönlendirmeye hiç hakkı yoktur çünkü kimse çocuk yaşta değil burada herkes gerektiği zaman gereğini yapacak olgunlukta diye düşünüyorum.
Paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.
Aygün Deniz
Bense yalnız olduğumu sanıyordum bu konularda acaba bana da inanırmıydı arkadaşlarım. İşte görüyorum ki sizde aynı durumlarda kalmışsınız hocam.
Biz Türk'üz, biz Ülküyüz, Tek Yürek VATAN'IZ...
Acaba üç günlük dünyada ne gerek var kırmaya kırılmaya.
Saygılar hocam.
Yaa günaycım bu kadar mı tatlı yazılır bayıldım yazına öyle temiz öyle iyi niyetli öyle sade o kadar içten ki hiç bir sunilik yoktur yazıda.
Ben çok fazla yazı okumuyorum beni çekmezse, bu yazıya bir başladım su gibi aktı ve o kadar çok kendimden örnekler gördüm ki çok sevdim yazını canım .
Eğer gün yazisı seçme şansı olsaydı kesinlikle günümün yazidı idi.
Kimseyi kıramazsın sen zaten ama seni de kimsenin yönetmesine elbette izin vermemelisin sen kendi başına bir değersin bunu lütfen unutma..
Deden de çok tatlı bir insanmış ve sen ona çekmişsin eminim daha farklı imkanların olsaydı neler yapardin kimbilir.
Yazını tebrik ediyorum canım
En içten gönül dolusu sevgiler bırakıyorum sayfana sen hep yaz zevkle okuyalım ..🌹💞😘
Dilek pınarı tarafından 12.9.2022 17:01:12 zamanında düzenlenmiştir.
Aygün Deniz
Sevgiler güzel yüreğine canım.