- 386 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Ziyaret
ZİYARET
Sevgili dostum,
Sevdiğimiz Ve saydığımız bir insanı ziyaret etmek için bizden üstün bir yönü mü olması lazım? Ya da bizden farklı bir yönü mü? Sen beni sık sık ziyaret ediyorsun. Bunu benim bir üstün yönümü arayarak mı yapıyorsun? Yoksa bende farklı bir şey mi görüyorsun? Yoksa beni gerçekten “ Yaratılanı sevdim Yaratandan ötürü” diyerek Allah rızası için mi seviyorsun? Bence dile getirdiğin gibi Allah rızası için seviyorsun. Bunu ben hem hal ve tavırlarından hem de sözünden samimiyetle söylemenden anlıyorum.Dostluğunla bana ilham veren hayatı sevmemi sağlayan bu tavrından dolayı her zaman sana teşekkür ederim.
Sevgili dostum,
Şimdi diyeceksin ki “Bu nereden icap etti” veya “ bu soruları sormana sebep bir olay mı yaşadın?” Ben de derim ki, “sana yazdığım mektupların konusunu çok zmaan yaşadığım olaylar belirliyor, ben de sana içimden geldiği gibi olayı yorumluyorum.”. “Yaşanan her olay, ders çıkarılmaıs gereken olaydır. Tesadüfen yaşanmamış, bize ders vermek için Yaratan tarafından yaşatılmıştır” inancı ile bende aldığım dersi senin gibi gerçek dostla paylaşıyorum. Tabii ki her okuyan bunu farklı anlayacak ve yorumlayacaktır. Ben yazıyorum, yazdıklarımdan soruluyum. Muhatabımın ne anladığından ise O sorumludur.
Sevgili dostum,
Bir insanı ziyaret etmemiz için bizden üstün yönü olması gerekmez. Bir insan bizi davet ediyorsa bizi küçümsediği ya da bizden değerli olduğuna inandığı için değil, bizi sevdiği, çalıştığıı yerrde ve yaşadığı evde bizi görmekten mutlu olduğundandır. Herkes herkesi evine iş yerine boşuna davet etmez. Sadece sevdiklerini ve değer verdiklerini davet eder. Bunu davet edeni küçümsüyor gibi algılamak, ya da kendini üstün görüyor ki davet ediyor diye düşünmek ya da “O’nun benden ne üstün yönü var ki ben O’nu ziyaret edeyim?” diye düşünmek bilmem neyi ifade eder?
Sevgili dostum,
İnsanlar tanımak istiyorsak ne tanımak istediğimiz insanı sorgular gibi sorular sorarız, ne de başkalarına O kimseyi sorarız. Bizim aklımız vara biz muhatabımızı güzel gözlemleyerek, ne yapmak istediğini aklımıza ve mantığımıza danışarak tanıyabiliriz. Eğer tanımak istediğimiz insanı sorularla bunaltırak belki de bir dostumuzu gereksiz yere kendimizden uzaklaştırmış oluruz.
Sevgili dostum,
Genel yorumları da özel algılamak ve alınganlık yapmak da mantıklı bir düşünme olmaması lazm. Tümdengelim yorumları tümavarım olarak algılarsa yanlış anlamış ve dostlarımızı da kırmış oluruz. Tümevarım insanların hatasını, tüm toplum aynı hayatı yapar olarak algılamak tümdengelim ise toplumun çoğu hata yaptıysa birey de hata yapar mantığı ile düşünmek olarak algılıyorum.
Sevgili dostum,
Biz sana yazdıkça hep aynı şeyleri yazdığımızı iddia eden de olur, her mektubumuzu merakla bekleyen de. Bu, bu mektubu okuyanın özel algılaması ile alakalıdır. “Ben görüşlerimi açıkça anlatan insanım” diyerek insanları haklı haksız acımasızca eleştirmek de bizleri gerçek manada dostlarımızdan uzaklaştırabilir. Çünkü onlar bizi kırmamak adına susar ve uzaklaşırlar. Bilirler ki hiçbir gereksiz tartışma kazanılmamıştır. “Edepli edebiden susar, edepsiz ben susturdum der” misali susan belki de cevap vererek bizi kırmamak adına susmuştur. Bu da bizim haklı olduğumuz anlamına gelmez. Sessizce bir dostrumuzun bizden uzaklaştığı anlamına gelebilir.
Sevgili dostum,
Tezimizi ispatlamak adına mantıksız şeyler söyledikten sonra da karşımızadakinin mantıklı bir sorusu karşısında özür dilemek yerine “espri yaptım sen anlamadın” tarzı söz söylemek de insanın güvenirliğini kaybetmesine sebep olur. “Milyonlarda böyle düşünüyor” demek ya da “ senin gibi milyonlarca insan var” demek de galiba mantıklı şey olmasa gerek. Aşrırı abartılı konuşma konuşanı itibarsız bırakabilir.
Sevgili dostum,
Övgüde de yergie de aşırı giderek insanları aşırı övmek de yermek de zarar verebilir. Olabilir ki aşırı eleştirdiğimiz bir insan zamanı gelerek bize bunu hatırlatarak ona muhtaç olduğumuzda bunu bize hatırlatarak bizi zor durumda bırakabilir. Mahçup olmamak için konuşmalarda eleştiri ve övgülerde dengeyi iyi ayarlamamız lazım.
Sevgili dostum,
Yaşadığım olayları yazarak sana anlatmamın sebebi de benim yaşadığım tecrübelerden senin ve mektubu okuyanlarında faydalanması. Bu mektuplar senden kendimi üstün gördüğümden değil, seni kendimle eşit gördüğümden kardeş ve dost bildiğimden dolayı. Hepimiz eşitiz ama farklıyız. Farklılıkları kabullenememek de bir nevi rahatsızlık bence. Parmak izlerimiz bile hepimizin farklı ve bu da insanları bilmin ayırt etmesine yarıyor, suçluları yakalıyor bu farklılıklar. Bizlerde sevdiklerimizi farklılıkları ile farklılıkları fark ederek seveceğiz ki değerli insan oldıuğumuzun farkına varalım.
Sevgili dostum,
“Senin farkın ne *” diye her önüne gelene sorgular gibi yaklaşmak yerine ondaki farklışlığı gözümüz ve aklımızla görerek ona göre davranmak için de “davranış bilimi” konulu kitapları sadece eğitim hayatımızda değil her zaman okumak insanları daha iyi tanımamıza ve onlara olan sevgimizin ve saygımızın artmasına sebep olur. Hal hatır sormak, selam vermek seven insanın işidir ve hal hatır soran ve selam veren herkes için “ bizden beklentisi mi var, yoska bizi küçümsüyor mu? Bizden kendini üstün mü görüyor” diyerek eleştiri yağmuruna tutmak da sanırım samimiyet olmasa gerekir. Samimiyet senin yaptıın gibi sorgulamadan sormadan anlamaya çalışmaktır: Soracaksak bile “senin farkın ne? “ gibi mantıksız sorular insanı dostundan soğuatacak tarz sorulardır çünkü.
Sevgili dostum,
Kızdığımız insanın başarısını küçümsemek, “senin yaptığını herkes yapar” mantıklı sözler sarf etmek, karşımızdaki insana değer vermediğimiz gösterir. Çünkü başarıyı takdir etmek aşırıya kaçmadan güzel sözler söylemek dostluğun gereği olmalı. Sözümüz soğutan değil, başarıya daha çok yüreklendiren, motive eden sözler olmalı. Buna dikkat edersek o zaman dostlarımız bizden kaçmaz ve bizimle iletişime devam ederler.
Sevgili dostum,
Bu sözlerimiz bir insanı veya insanları hedef alan sözler değil, yaşanmışlıuklardan yaşanılası şeyleri çıkararak bir dostumla paylaşma ve ona olan muhabbetimi artırma çalışması olarak algılamanı diler muhabbetle başka mektuplarda buluşmak üzere derim sana.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.