Haksızlık Gördüm Mü Kendimi Kaybediyorum
Kimseye küsmen
Kimseye düşman olmam
Benim yolum sevgi üzerine sürer gider
Amma
Haksızlık yapılıyorsa
Bu da aleni kurgulanıyorsa
Yazarım
Çizerim
Peşine düşerim….
Haksızlık giderilmedikçe, ne kardeşlik olur, ne sırdaşlık olur, ne güven olur… Olmayacak o kadar şey olur ki! Haksızlık yapılmışsa, ben o ortamda adalet hakkında ne yazabilirim ki… Üstelik bunu dile getirdiğimde, hakarete varan, sesleri yükselterek sindirilmeye çalışılmasına asla katlanamam.
Allah’ın Esmaül Hüsna’da ki isimlerinden biridir, El-Hak… Hakkın olmadığı yerde, şeytan vardır, iyi niyet yoktur… Acı vardır, yangın vardır, depresyon vardır, önyargı var… Ben kimseye minnet etmem. Benim rızkımı da, hayatımı da, aldığım nefesi de… Her işimi Allah verir. Allah izin vermezse kim kime ne verebilir… Allah olmazsa kim kimin canını alabilir… Allah olmazsa hangi kıyamet kopar… Allah olmazsa hiç bir şeyin hükmü, şekli, rengi, ne manası olur. Allah her yerde vardır. Bu dünyaya mana veren inandığım bir ve tek Allah’tır. El-Hak diye zikretmek, elimize tesbih alıp, onu çekerek tekrar etmek değildir. Nerede yaşıyorsak Haksızlık varsa onun yok olması için elimizden ne geliyorsa mücadele etmektir. Haksızlık yapan zülüm etmiştir, zalimdir. Allah zalimi asla sevmez. Allah’ın sevmediği ve haksızlığın olduğu ortamda ne işim olabilir ki? O ortamda kalsam bende zalim durum, Allah korusun.
Kimse savaşı istemez, kavgayı asla… Bu durumu yaşamak yerine o ortamdan bir süre uzaklaşmak, bulanmış suyun berraklaşmasını beklemek, El-Sabır yapmak gerekir. Herkes ben haklıyım deyip ve haksızlık yapıp sonrada hiç bir şey olmamış gibi davranmamızı beklememelidir. Allah’ın sevmediği bu hal ve davranıştaki kişiyi ben niye seveyim ki?
İşin en kötü tarafıda şu, kimse bu ve buna benzer adaletsizlikler yaparak ahlaki görüntünün bozulmasını körüklüyorsa, İyi insanların çoğalması mümkün mü? İyi insanların olmadığı toplumun değişmemesi durumunda yerle bir edileceğine Kur’anda şahidiz. Bir işi en iyisiyle yapmak gerekir. En iyisi yaşanılması için gereken neyse ortaya konulmalı. Kimse kimseye sen böylesin, şöylesin diyen bir savunmaya kalkışıp, haklı olduğunu haykırmamalıdır. Olmayan bir Hak varken, haklıyım demek buna çanak açmak, sadece etrafını değil, yaşadığı şehri hatta vatanını yakar… Yazdığımıza övgü aramak değil kişilerden, Hakkı tesis edip, etrafımıza yaymalıdır. Allah’ın sevdiği kullarından biri olmaya gayret etmelidir.
Ben kimseye küsmem, kişiliğine saldırmam, boş işleri varsa üzülürüm, hakkında hidayete ermesi için Allah’a dua ederim. Ben Allah rızası için yaşarım. Allah’ın sevmediği bir davranış içinde olduğumu görür ya da uyarılırsam kahrolurum. Benim bir tek aşkım ilahiyedir, kulluğumda…
Herkesin hesabı varsa Rabbimin hesabı onu yutacak büyüklüktedir. Her yerde Allah vardır gibi korkan insan nasıl haksızlık yapar ki? Rabbim bütün insanlığı bu çizgide kalmayı nasip etsin inşallah… Haksızlık mı yaptınız, hemen düzeltmek için elinizden geleni yapın. Kan kardeşi bile olsa kimsenin kimseyi sevmediği bir çağda, Hakkı yaymanın ne kadar zor olduğunu bilsek bile, bunu tesis etmekten asla vaz geçmeyelim. Sonuçta mahşer günü, her şeyin hesabının verildiği bir gün var… Düşünün, tefekkür edin ne olur…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.