- 248 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Yolculuk'tan Kalan
Bir arkadaşımızın düğün davetiyesini aldık. Fethiye’ye gitmek üzere yedi aile bir minibüsle yola çıktık.
Yolculardan biri şoför mahallinde oturan arkadaşımız Kadir Hocam’dan yolda gördüklerini anlatmasını, rehberlik yapmasını istedi. O da yol kenarındaki yerleşim yerinin Nif olduğunu, geçen ay Fethiye-Şövalye adasında bir süre kaldıklarından bahsetti. Sonra farklı yıllarda gittikleri Almanya, Bakü ve Balkan gezilerini anlattı.
İlginç olan, 2018’deki Almanya gezisinde şu anlattığıydı: "Bir akşam vakti Frankfurk’ta yolun karşısına geçmek için adımımı attım, solumda bir araba zınk diye durdu. Buna bir anlam veremedim ve arabanın arkasından dolaştım. Arkadaşım beni bekliyordu, dedi ki:
-Şoför sana gülmekten kırıldı.
Meğer yaya kaldırımındaymışım, bizde böyle bir kural yoktu.
-O benim Türk olduğumu anlamıştır, dedim.
Kadir Hocam, bir soruya cevap olarak üç ay önce sigarayı nasıl bıraktığını da anlattı. Kitap fuarında Prof. İsmail Hakkı Aydın Hoca’yı dinlemiş.Program sonunda Belediye Başkanı,
-Hocamızla Ucarı Göleti’ne gidiyoruz, sen de gel, diye davet etmiş.İsmail Hakkı Hoca ile karşılaşıp tanışmışlar. Ona,
-Sigara mı içtin? demiş.
-Evet!
-Zararlı olduğunu bilmiyor musun?
-Biliyorum Hocam.
-Öyleyse ver şu sigara paketini, bıraktım diyeceksin!
Ardından Kadir Hocamın eşini aratıp ona da durumu bildirmiş, sonra kendini tanıtmış.
Lise ikinci sınıfta edebiyat hocası ona bir şiir okutmuş. Çok güzel okuduğunu, hitabetini beğendiğini söyleyip sözlü notu olarak 10 vermiş.O günden beri çok konuştuğunu, ondan öncesinde hep sustuğunu anlattı. Benden şiir okumamı istediler. Okudum.
Cemo Ağamız arıcılık hatıralarını anlattı: Bir gün kayınpeder benimle geldi, arıların olduğu yere gittik. O kovanlardan biraz mesafeli bir yerde oturuyordu. Derken bir arkadaşımız daha geldi. Biraz takırtı tukurtu yapınca arılar huzursuz oldular. Bir baktım, kayınpeder şapkasıyla arıları kovalıyor, bir yandan da bana sitem ediyor:
-Beni öldürmeye mi getirdiniz buraya?
-Niye öldürelim, malın yok, mülkün yok!
Acile yetiştirdik. Hanım da nöbetçiydi, elli kadar arı sokması tesbit etmişler.
Yolda Nif Çeşmesi’nde durup su içtik. Karabayır mahallesinde Ayşe Teyze’nin Yerinde çay içtik. Dadaşoğlu Bahçesinde meyve yedik. Düğünde sadece yemek yiyip yaklaşık iki saat kalıp ayrılmıştık. Akşama ancak dönebildik. Düğün sahipleri çok memnun olduklarını defalarca ifade ettiler. Arkadaşlık böyle günler için değil mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.