- 799 Okunma
- 2 Yorum
- 4 Beğeni
PaLaVRa
Zamanı akışına bırakırsan herşeyi unutursun, acı acıyı keser , üzüntün üzüntümüzdür dediler hep sevdiklerimiz...
Yine uykusuz bir gecenin güneşi henüz giyinmemiş sabahına "Bismillăh" diyerek uyandim. Önce Spot’a baktım.Tanıştırayım kedim ve iki gün oldu benim eve geldiği.Siyah beyaz , burnu benli kedişim. Çok da şımarık ama akıllı.Başını yine değdirdi bacaklarıma , neşeyle birkaç tur attı etrafımda ve en minnak sesiyle miyavladı miyavdin der gibi. "Günaydın Spot" dedim , bir güzel sevdim. Dünyada en güzel şey böylesi bir sevgi. Her derde devá yeminle...
Biliyorum yaramazın yerini asla doldurmayacaktı ama hayvan sevgimden dolayı onu sahiplendim.Işte ezber şeylerin hepsi doğru değil ama kimsenin kimsenin yerini doldurmadığı onaylanmış. Bir artı birin eşittir iki ettiği gibi. Birazdan bahçeye iner balıklarımın karnını doyurur, çiçeklerimi sularım. Hiç olmazsa bunlar yaşama sevincime göz dikmiyorlar.Onlarla dertleştiğimde sır gibi saklıyorlar. Ăhh sizin masumiyetin milyonda biri olsaydı keşke insanoğlunda.Ăhhh o elmayı yiyen de insanoğlu, cennetten kovulan da, kul hakkı yiyen de.Hangisini yazayım..?
Nerde kalmıştık . Tabii ki acı acıyı keser de . Bu da ezber ve çok yanlış kestiği falan yok.Annemin ve babamın acısı daha dün gibi. Tahta tabutla gözlerimin önünde gidişleri. Bazen herşey yalan geliyor,, ağlıyorum babamın öpülesi elleriyle yaptığı annemin gülüşünün barındığı çardağın altında. Ăhhh anılar hanginize dokunsam şimdi.İyisi mi durun durduğunuz yerde gözyaşlarım kalbimi çoktan aştı...
Ăhhh dost bildiklerim yetmedi mi Ihănet hançerleriniz. Hani hep mutlu olmamı istemiştiniz...? Hepsi palavra.
Kötü günümde yanımda yoksanz, gülüşümü çalıyorsanız, săhi siz kimsiniz...?
Fazla laf şairleri usandırımış..Bıktırmadan hürmetlerimi birakayım bu kısacık ilk yazı denememe. Kusur ettiysem affola.Sevgiyle ve sağlıcakla kalın, umudunuz hep masmavi olsun. Bana müsade göl kenarındaki martılar, ördekler, kuğular, kuşlar bekler beni. Huzurun nefesini solumalıyım çok geç olmadan...
Nagişce
YORUMLAR
Merhabalar,
Merak etiğim şu şu ana kadat dört yüzden fazla şiir yazmış birisi olarak nesir yazmayı neden geciktirdiniz.Ya da şimdi yazma nedeniniz neydi?
İyi şiir yazanlar iyi de nesir yazarlar ama iyi nesir yazanlar iyi şiir yazamayabilirler.Bu tezden yola çıkarak sordum soruyu.
Tebrikler çok alıcı ve akıcıydı.
Saygılar
Nagihan ERGÜL
Öncelikle hoş geldiniz , sefalar getirdiniz .
Bu ilk yazı denememi beğenmeniz benim için onurdur , çok teşekkür ederim.
Sorunuzun cevabına gelince:: Ben ortaokul döneminde şiir ve kompozisyon yarışmalarında sürekli birincilik ödülü almıştım ..Ama edebiyat öğretmenim sürekli kompozisyon yazmamı isterdi ve sinifta okuturdu. Benim şiirlerimden çok kompozisyon yazdığım yazılarımdan övgüye söz ederdi. Babamlla ilk kez ilkokul siralarında Istanbul'a gitmiştim ve tatil dönüşü edebiyat öğretmenim aninizı anlatan bir kompozisyon yazın demişti..Ben de bir günde Istanbul'da neler yaşadım onu karaladım kendimce..Öģretmenimizin gözbebeği oldu o yazım ve haftada bir kez dönem bitene kadar okutturdu..Lisede matematik ve fen ağırlıklı bölüm seçince tamamen yazmaktan uzaklaştım ve yıllar sonra ilk kez bugün bu yaziyi karaladım i mge savaşına girmeden içimden geldiği gibi ..
Saygılarımla her zaman
SelimADIM
Tekrar tebrik ediyorum.
Sevgili şair.
İlk deneme yazın böyleyse, bundan sonra gelecekler nasıl olur, düşünemiyorum bile...
Ne kadar güzel, akıcı, okudukça içine çeken, şiir gibi ve içinde binlerce hüzün barındıran bir makaleye imza atmışsın.
Yeminle çok beğendim.
Hani çok manidar bir söz vardı:
"Hayvanları tanıdıkça, insanlardan uzaklaştım" diye.
Hayvanlardaki sadakat, vefa, sevimliklik, yuvasına yavrusuna sahip çıkıp, onları korumaları....v.s.
keşke insanlarda da fazlasıyla olsaydı
Ben kısacık bir anımı anlatayım izninle:
Karşı ağaçtan karga yuvasından bir yavru ilk uçuşunu denerken yola düştü. Tam o sırada yoldan bir araba geçiyordu ve küçük yavrucuk orada ezildi. O gün akşama kadar bu sokak kargaların çığlığı ile yankılandı. Beni o kadar etkileyen bir anıydı bu. Balkonda olayı an be an yaşadım. Pet şişeye su koyup uçar adımlarla yavruyu belki kurtarırım diye yola indim ama çok geçti...Bir cana yetişemedim ((
Dünya çok değişti artık sevgili şairim.
Herkes kendi derdini, hüznünü kendi içinde yaşıyor. Şimdiki zamanda bırakın dost bildiklerinizi, öz çocukların, akrabaların bile yarana derman olmuyor maalesef.
İstisnalar dışında tabii..
Ha burasını mı dersin. Sen bir şiiri başından sonuna gözyaşı ile kaleme alıp, içinde yas, ağıt binlerce hüzün yaşasan, yazsan bile birileri gelip güzel bir şiir okumanın keyfini çıkartıyor...
Fazla söz şairleri usandırırmış demişsin ya, bu yazı ne kadar uzun da olsa kendini okuturdu...
Hüznünü çok iyi anlıyorum.
Duygularını bire bir hissettirdiğin ve çok beğendiğim ilk makalen için
Yürekten kutluyorum seni.
Saygım ve sevgimle her dem...
Nagihan ERGÜL
Senin gibi usta kalemi görmek çok büyük mutluluk
Beni anladığın ve yine muhteşem ötesi güzellikte yorumladığın için teşekkür ötesi teşekkürüm,, saygım ve sevgimle...