Boş ev
Meral çalıklar arasında uyandı. Yüzü şişmişti. Gözleri ağlamaktan harap olmuştu.
Kolunda Cüneyt’in parmak izlerini görünce onunla kavga ettiğini hatırladı. Yanında duran su şişesinden bir yudum aldı. Titriyordu. Günbatımı gözlerinden süratle geçti. İçi huzursuzdu. Buna ihtiyacı varmış gibi havayı soludu biraz. İşler nasıl bu raddeye gelebilirdi. Güçlükle doğruldu.
Mesire alanından uzaklaştığında olanları düşündü. Cüneyt ile bir resim galerisinde tanışmıştı. Kendisiyle ortak yaraları vardı. O da yağmura dair anıları olan ve yağmurlu havalarda hüzünlenen birisiydi. O gün, yağmur damlalarının kaldırımda buluştuğu bir fotoğrafın önünde durdular. Kader onları buluşturdu. Yaklaşık bir saat sonra galeriden çıkıp kalabalıktan uzak, sakin bir yer buldular. Çay içerken uzun uzun konuştular. Yağmurdan bahsettiler. Biraz da kendilerinden... Hayat ikisini de pişirmişti. İkisi de çocukluğunda aile sıcaklığını hissedememişti. Merali babaannesi büyütmüştü. Cüneyt ise yetimhanelerde geçirmişti çocukluğunu.
...
Ve şimdi Cüneytle evliydi Meral. İki sene geçmişti aradan. O ilk karşılaşmadan bu yana iki yıl bitmişti.
Meral önce Cüneyt’i düşundü. Sonra kendisini... Neredeydi Cüneyt? Neden onu yalnız bırakıp gitmişti? Meral, uzun zamandır hissetmediği duygularla yüzleşti. Sessizlik ve evsizlik kapladı ruhunu. Yeniden...
...
Meral, arabasına bindi. Yorgunca kontağı çevirdi eve doğru yol aldı. İçi susturulmuş bir ev onu bekliyordu. Meral, olacaklardan habersizdi.
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.