- 307 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mesafeden Ayrılık
Mesafeden Ayrılık
Yollar bildiğin gibi hep tedirgin. Önünden geçiyordu yine bir sürgün ayrılık. Bu zorda elini kim tutacak, etini kim burkacak, arkandan su dökülecek kim belli değil?
Uzaklar, efsunlu cazibeyle aşınacak. Gözün görüş alanında ve beynin nöronları aracılığıyla minimize olup kürreler cihetince keyfiyet bulacak. Her bir mesafe, ayrılığın ve dahi gayriliğin işine anlam katıp aşılacak.
Mesafe çağrıştıran her coğrafyada, dinmeyen bir sezinleme duyumsatacak. Bu taşınım, gözden ıraklığı kapsadığı kadar bir his hatta bir sızı çağıracak. Beyin nöronlarında bir kapanma başka bir cihette iç açılıma yol olacak.
’Dar-ı dünya da mesafeler ne kadar uzun olabilir ki’nin feyzine sarılıp tatminkâr olmakla kifayet edilecek. Bu dünya da öylesine vakitlenen her insan için mesafe yeni bir yurt doğuracak yeniden. Yine kim bilir dilim dilim ayrılık izi sarılacak.
Tersten çalışan bir zihin gibi tekrar tekrar başa dönülecek. Derine düşer gibi ya da yükseğe çıkar gibi bir his uyandıracak. Etkili bir adrenalinin ilk sancılarıyla etkileyici bir iyimserlik... Başka bir taraftan kıskaçlı bir tutsaklık zerk edilecek.
Bu terslik ve tepetaklaklık huruçta, yangın yerinde özlem haliyle yaşanacak. Bu gidişin bir ilham kaynağının olmasının yanında büyükçe bir dejavu hakgetire...
Var Olmanın Total Ağırlığı
"Bunca varlık var iken/ gitmez gönül darlığa" diyen Yunus sözündeki gibi yetinmeli bakmak gerekmekte bu hayata. Tüy gibi hafif olup savrulmak rüzgârla ve kuş olup uçabilmek ufka... Bu temenniler daha çok kanaat ve çaba üzerine çağrışım yapsa da zamanın akıcılığıyla mülhem mükemmelliyetler olarak karşımızda duruyor.
Hayattaki gerçekler, metodoloji ve matematik böyle geniş pencereden bakmaya çağırıyor. Dünyanın mana ve vuzuh hali böyle sofistike bakışlarla izhar oluyor. Gerek medar-ı maişetin karşılanması, gerek karşılaşılan vurucu nanikler gerekse de dehlenen bütün zorluklar bu altyapının temellerini barındırıyor vesselam...
Ağırlığa güceniklik olmaz, hafifletmeye imkân var ise çaresine bakılır yoksa Mevla’m kayıra tevekkülü... Karşılaşılan bütün işmarlar da buna dâhil bihakkın… Nefis ve şeytan çeldiriciliğine maruz kalmalarda cabası... Bu hayat yolculuğunda zorluklarla karşılaşan insanın, manaya matufluğunun gerisinde elbette bir noktada terbiye edecek yaşanmışlıklar olacaktır.
Filhakika, taş ağırdır ama daha çok da yerinde ağırdır felsefesindeki ağırlık menkul olandır. Nasıl ki hayatlar arasında çok farklar yoktur dense de, kapitalist insan için yengecin ve ıstakozun hayatı aynı değerde değildir maalesef. Bu değer farkını, insanın ihtiyaçları, talepleri ve tercihleri belirlemektedir.
Bu minvalde insanın asıl hikâyesi tam da dünyanın yüküne ortak olunca başladı. Dünyayı gönlünce olacağı zannına kapılan insanın ilk şaşkınlığı böyle böyle atlatıldı. Hayatın ilerleyen evrelerinde çokçalanan goygun acıların, şuh sıkıntıların üstünü örtecek son hep aynı ve bulunabilecek yeni çareler de hep aynı şekilde tedrici...
İlkay Coşkun
18.08.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.