- 294 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
CELLADIN GÖZYAŞLARI Bölüm-12
Güvenç Bey, misafirlerini beklerken aklından binbir düşünce resmigeçit yapıyordu. Yapacakları iş kaç liraya patlayacak’’ diye düşündü. ‘’ Adam başı 100 mü 150 bin mi teklif etsem acaba? O da işi yüzüne gözüne bulaştırmazlarsa’’ Bu sırada kapıdan başını uzatan Adnan,
‘’ Müsait misiniz efendim?’’
Güvenç Bey eliyle gir işareti yapınca, Önce Demir yumruk lakaplı Cemal, Süslü Semra ve son olarak Adnan içeri girdi. Misafirlerini büyük bir heyecanla karşılayan Güvenç Bey, yerinden kalkarak, misafirlerinin elini sıkarken, kendisi için ne kadar değerli olduklarını kendilerine hissettirdi. Tanışma merasiminden sonra, hemen konuya girdi.
‘’ Arkadaşlar, öncelikle size güvenebileceğimi bilmem benim için çok önemli.’’ Cemal, Semra’dan önce davranarak,
‘’ Güvenç Bey, Adnan bey bize konuyu oldukça tafsilatlı anlattı. Şimdi bizden ne istediğinizi bir de sizden duymak isterim.’’
Güvenç Bey çekmeceden iki fotoğraf çıkartarak, önlerine bıraktı.
‘’ Adnan, size konuyu tafsilatı ile anlattığına göre, lafı hiç dolandırmadan, konuyu bir de ben anlatayım. Kadın Hafsanur Yasemin Kara, Rus Konsolosluğunun tam karşısında bir büfe çalıştırıyor. Vladimir Cyrıl Rus Konsolosluğunda çalışan bir şahıs olduğunu tahmin ediyoruz. Son görevinde ülkesine ihanet ederek, Türklerle iş birliğine gitti. İkisinin de saf dışı bırakılmasını istiyorum. Bunun ne anlama geldiğini anlamışınızdır. Gelelim yapacağınız işin mali tablosuna, fiyatınız nedir?’’
Kadın ve adam birbirlerine bakıştıktan sonra, kadın cevap verdi,
‘’ Kelle başı birer milyondan aşağı olmaz.’’ Güvenç Bey duyduğu rakamla vermeyi düşündüğü rakam arasında uçurum olmasına rağmen düşünürken kadın konuşmaya devam etti.
‘’ Verdiğimiz rakam sabittir. Eğer çok deyip kabul etmezseniz, bu konu hiç konuşulmamış gibi kabul edip çıkıp gideriz.’’
‘’ Kabul ediyorum, yarısı hemen şimdi. Kalanı iş bittikten sonra, Kıbrıs ta adını vereceğim bir bankadan tahsil edeceksiniz.’’ Cemal,
‘’ Özür dilerim Güvenç Bey, araya başkalarını sokmak gibi bir huyumuz yok. Değil mi Semra’cığım?’’
Semra Hanım, cevap vermeye fırsat bulamadan, Güvenç Bey konuşmaya başladı, gülümseyerek,
‘’ Merak etmeyin Semra Hanım. Kıbrıs’ta parayı size bizzat ben teslim edeceğim. Ayrıca, Konuğum olarak, otellerimizden birinde kalıp bir hafta Kıbrıs’ı gezip tatilin tadını çıkarabilirsiniz.’’
Karı koca karşılıklı bakıştıktan sonra, olur anlamında başlarını salladılar.
Gerekli ödeme yapılıp tetikçiler gittikten sonra, Güvenç Bey meselenin en zor tarafını halletmenin rahatlığı ile derin bir nefes aldı.
Güvenç Beyin ofisinden ayrılıp, araçlarını park ettikleri yöne doğru yürürken Cemal,
‘’ Sen bu işe ne diyorsun Semra?’’
‘’ Adam bize vermeyi düşündüğü parayı söylemeye gerek görmeden, bizim verdiğimiz teklife balıklama atladı. Rus’a vatan haini dedi. Bana kalırsa önce kızın hakkında araştırma yapalım.’’
‘’ Haklısın bende senin gibi düşünüyorum.’’
‘’ Rus Konsolosluğunun önündeki büfeyi ziyaret edip Hafsanur’la tanışalım.’’
‘’ O zaman dümeni Rus Konsolosluğuna sür ortak.’’
Rus Konsolosluğunun önünde Semra,
‘’ Şu büfe olmalı, bir paket sigara alıp geleyim.’’
Her zaman oturduğu yerde duvara sırtını veren İlhan Bolat, uzaktan Semra’yı görünce, beyninde alarm zilleri çalmaya başladı. ‘’ Bu uğursuzun ne işi var burada, haydi hayırlısı’’ diye düşünürken kadının büfeye yaklaştığını görünce, bam teline basılmışçasına sinirleri gerildi. Dikkatle kadını takip etmeye başladı. Kadın sigara alırken Hafsanur’u uzun uzun süzmesi huzurunu iyice kaçırdı. Yavaşça oturduğu yerden kalktı. Kadına doğru yaklaşarak,
‘’ Burada ne işin var Süslü Semra?’’
‘’ Senin burada ne işin var tatlım? Alt tarafı bir sigara aldım.’’
‘’ Büfede çalışan kızla neden ilgilendin? Merak ettim doğrusu?’’
‘’ Bana öyle ters ters bakma İlhan Başkomiser, Gel benimle karşıdaki kafeye geçelim. Konuşacak bir şeyler buluruz.’’
İlhan Bolat, içinden ya sabır çekerek, Süslü Semra’nın peşine takıldı. Kafeden içeri girdiler. Köşedeki masada oturan demir yumruk Cemal’i görünce,
‘’ Şimdi kadro tamam oldu.’’ Cemal, karşısında İlhan Bolat’ı görünce bir an şaşalasa da hemen kendini toparlayarak,
‘’ Bak sen kimi görüyorum? Özlemişim be İlhan seni.’’
‘’ Beni fazla özlemeyin. Saadete gelelim büfedeki kızla neden ilgileniyorsunuz?’’
‘’ Acelen ne, çay kahve ne içersin?’’
‘’ Demli çay olsun, anlatacaklarını hazmetmek için zorlanabilirim.’’
Cemal garsona çayları söyledikten sonra, İlhan Bolat, Süslüye soru soran gözlerle bakmaya başladı.
‘’ Bana öyle bakma Kıdemli Başkomiserim. Önce sen anlat, O duvarın dininde boşu boşuna beklemezsin.’’
İlhan Bolat biraz düşündükten sonra,
‘’ Sizinle açık konuşacağım. Büfede çalışan o kız, aslında Komiser Hafsanur Yasemin Kara. Siz Hafsanur ile niçin ilgileniyorsunuz?’’
Süslü, İlhan Bolat’ın sorusunu duyumsamazlıktan gelerek. Cemal’e bakıp konuşmaya başladı,
‘’ Ben sana bu işte bir pislik olduğunu söylemiştim. İlhan Başkomiserim, bu Komiser kızın ölüm fermanını imzaladılar. İhalede bize kaldı.’’
‘’ Bu işten kaç para alacaksınız?’’ Cemal, cevap verdi,
‘’ Adam başı 2 milyon lira.’’
Bu sırada Süslü lafa karıştı.
‘’ Benim aklıma bir şey geliyor ama Asayişe gitmemiz lazım. Var mısın Demir Yumruk?’’ Cemal,
‘’ Sen kaşınıyorsun galiba?’’
‘’ Beni iyi dinleyin, Ben Türk polisine silah çekmem bu bir. Kafamda bir şeyler var Asayişte oturup konuşalım iki. Nasıl olsa ihale bizde olduğuna göre kıza kimse dokunamaz üç. İlhan Bolat, kendi ayakları ile geldiler deyip inşallah bizi tutuklamazsın değil mi?’’
‘’ Planını dinlerim kafam yatarsa tutuklamam, kafam yatmazsa, arkadaşlarımdan birine tutuklatırım hadi asayişe gidelim. Burada daha fazla oyalanmayalım diye söylendikten sonra, konuşmasına devam etti, aracınız var mı?’’ Cemal,
‘’ Senin araç nerede?’’
‘’ Biraz aşağıda bıraktım.’’
‘’ Bizimki de o tarafta, biraz yürüyeceğiz.’’
Birkaç dakika yürüdükten sonra, İlhan Başkomiser, aracını işaret ederek,
‘’ Benim emektar bu, sizinki ne tarafta? Semra,
‘’ Ancak bu kadarı tesadüf olur. Araçlarımız bile yan yana. Bizimki sarı mercedes’’
İlhan Bolat, cevap olarak, ‘’ O zaman, takılın peşime.’’
Yolculuk fazla uzun sürmedi, İlhan Başkomiserin şansına mıdır nedir hiç trafiğe takılmadan, Asayişin bahçesine girdiler. Beş dakika sonra Asayiş Şubeden içeri giriyorlardı.
Heval, içeri girenleri görünce, poposuna iğne batırılmış gibi yerinden zıpladı. Hansa’nın kolunu çimdikleyerek,
‘’ Kız hayal mi görüyorum, arkadaki adam Demir Yumruk değil mi?’’ Soruyu sorarken, eli yavaşça belindeki silahına gitti. Hansa,
‘’ Dur acele etme Heval, bunda bir bityeniği var. Sivaslı Başkomiserde yanlarında.’’
****
İlhan Başkomiser, Büşra Amirin odasına girmeden,
‘’ Cemal, siz burada bekleyin Büşra Amirimle kısa bir görüşme yapacağım’’ dedikten sonra ofisten içeri girdi. Büşra Amir,
‘’ Galiba bu sefer misafirlerinle geldin?’’
‘’ Bu konuyu biraz konuşalım Amirim.’’
‘’ Konuşalım İlhan Başkomiserim. Ne zaman benimle konuşmak istersen, arkasından bir sürpriz geliyor. Hazırlıklı olmalıyım.’’
‘’ Olsanız iyi olur Amirim. Kapının dışında, içeri girmek için işaretimi bekleyen iki kişi arananlar listesinde yoklar. Bu güne kadar hiçbir polis onları iş üzerinde yakalayamadı.’’
‘’ Ciddi olamazsın?’’
‘’ İkisi de tetikçi ve Güvenç Beyin daveti üzerine İstanbul’a geldiler. Yapılan anlaşmaya göre iki kişiyi ortadan kaldıracaklar.’’
‘’ İkisini de hemen tutukla bu bir emirdir.’’
‘’ Amirim kimleri ortadan kaldıracaklarını sormadınız?’’
‘’ Kimmiş onlar? Koruma altına alın hemen.’’
İlhan Başkomiser derin bir nefes aldıktan sonra,
‘’ Hafsanur Komiserle Vladimir.’’
Büşra Amirin sesi Asayiş Şubeyi inletti.
‘’ Sen ne diyorsun İlhan?’’
‘’ Sakin olun Amirim, Konuya hâkimim Onlarda buraya bize yardım için geldiler. Hatta Semra Hanımın bir de planı var.’’
‘’ Nasıl yardım bu? Alenen tetikçi diyorsun.’’
İlhan Başkomiser, Cemal’le Semra’ya işaret ederek,
‘’ Arkadaşlar, içeri gelin. Amirim tanıştırayım, Cemal bey ve Semra hanım.’’
İki kiralık katil ofisten içeri girerken Asayişi derin bir sessizlik kapladı. Büşra Amir biraz düşündükten sonra,
‘’ Benim kiralık katillerle el sıkışacağımı sanıyorsan yanılıyorsun Başkomiserim. Buyurun oturun sizi dinliyorum. Yoo dinlemeye bile gerek yok, Eda, Serra, Hayal ve Aynınur’u yanına al, bu şerefsizi bir saat içinde karşımda görmek istiyorum.’’ Cemal,
‘’ Amirim öfke ile kalkan, zararla oturur. Semra bize bir planı olduğundan bahsetti. İsterseniz onu bir dinleyelim aklınıza yatarsa uygulamaya koyarız.’’
‘’ Sizinle görülecek bir hesabım var ama önce Komiserimin can güvenliğini sağlamalıyız.’’
Heval, arkadaşlarına susmaları için işaret ettikten sonra, konuşulanları duyacak kadar Büşra Amirin odasına yaklaştılar. Ofiste, olağanüstü gergin bir hava hissediliyordu.
Semra,
‘’ Amirim bir video çekeceğiz. Bu videoda, Hafsanur’un saniye saniye infazı görüntülenecek. Bu görüntüler internete düşecek. Güvenç Bey böylece düşmanlarına gözdağı vermiş olacak.’’
‘’ Sen hala neden bahsediyorsun be kadın. Konuşturma şunları İlhan Başkomiser.’’
Semra, Büşra Amire aldırmadan, konuşmasına devam etti.
‘’ Ve bizde cesetleri denize atacağız, planımız bu. Şimdi gelelim diğer konuya, Güvenç Beyi inandırabilmemiz için, Hafsanur’un bir müddet gözden uzak bir yerde saklanması lazım. Saklanabileceği bir yer hazırlayın.’’
‘’ Hem infazdan bahsediyorsun hem de saklanmaktan? Daha net konuşun.’’
İlhan Başkomiser, Ofisten dışarı bakınca, Asayişte bulunan bütün polislerin kendilerini sessizce dinlediğini gördü. Semra,
‘’ Göstermelik bir oyun sahneye koyacağız. Fakat bu oyundan özellikle Hafsanur’un haberi olmayacak. Sahneye koyduğumuz bu oyunun Güvenç Beyi inandıracak kadar gerçekçi olması lazım.’’ Büşra Amir,
‘’ Saklanacağı yeri ben hallederim. Bu yerden sizin bile haberiniz olmayacak.’’ Cemal,
‘’ Semra ile ben geriye kalan her şeyi hallederiz. İlhan Başkomiserim, Hafsanur Komiserin kaçırılmasında sizin rolünüz çok önemli. Size ihtiyacım olacak. Asayişte işimiz bittiğine göre Bizim evin altındaki kafede planımızı hazırlayalım.’’
Bu sırada yanlarına gelen Kirli,
‘’ Size katılabilir miyim?’’
Cemal İlhan Başkomisere bakınca,
‘’ Sakıncası yok Cemal. Ne kadar kalabalık olursak, başarma şansı o kadar yüksek olur.’’
‘’ O zaman sorun yok’’ diye konuşmaya katıldı Süslü Semra.
Trafik yoğun olsa da, yolculuk fazla uzun sürmedi. Cemal, Aksaray’dan sağa dönerek, Yenikapı’ya doğru arabayı sürdü. Sağdan ikinci sokaktan içeri girerek bir kafenin önünde durdu. Cemal,
‘’ Sayın yolcular, hayırlısı ile kafemize geldik. Çaylar şirketten.’’
Kafeden içeri giren Cemal’i takip ettiler. Cemal ile Süslüyü gören garson koşar adım yanlarına geldi.
‘’ Hoş geldiniz abi, nereye oturmak istersiniz?’’ Cemal,
‘’ İçeri geçeceğiz koçum. Servisi o zaman yaparsın.’’
Garson, ocağın yanında belli belirsiz bir kapıyı açarak,
‘’ Abi siz içeri girin ben lambayı açayım.’’
Hepsi içeri girince, kapıyı kapatan garson lambayı yakınca, Kirli bir koridorda olduklarını gördü. Üç dört adım yürüdüler. Garson sağdaki ilk kapıyı açıp, lambayı açtı. Odada bir masa ve birkaç sandalye vardı. Cemal,
‘’ İsteyen istediği yere oturabilir. Cevdet, Önce bizi çayla, Daha sonra isteyen istediğini içebilir.’’
Çaylar geldikten sonra garson odadan çıkınca, Cemal,
‘’ Sıra sende Semra, açıkça planını bende merak ediyorum. Anlatmaya başlasan iyi olur.’’
Çayından bir yudum alan Süslü Semra, konuşmaya başlamadan genzini temizledi ve konuşmaya başladı.
‘’ Planım basit ama uygulaması biraz zor. Burada İlhan Başkomisere büyük iş düşüyor. Başkomiserim, Hafsanur kızım büfeyi saat kaç ta kapatıyor?’’
‘’ Çoğu zaman on ikiye çeyrek kala toparlanıyor, on ikiyi on geçe kapatmış oluyor.’’
‘’ Güzel, siz ne yapın edin, Hafsanur’u evine bırakmaya ikna edeceksin? Ama önceden bize Hafsanur’un adresini vereceksin, sizi orada bekleyeceğiz. Gerisi bizde.’’
Kirli Süslüye ters ters bakarak,
‘’ Nasıl sizde?’’
‘’ Siz evin önüne gelip, binadan içeri girince, kızı kloroformla uyutacağım gerisi kolay. Yeter ki bir aksilik olmasın. Kızı kaçıracağız. Daha sonra planın ikinci kısmına geçeceğiz. Ondan sonra sıra Vladimir’e gelecek.’’
Orada dur bakalım diyen Kirli, sert bir ses tonu ile Cemal’e
‘’ Sokağın köşesinde sizi bekleyeceğiz Hafsanur’u bize teslim edeceksin. Ondan sonrası bize ait. Siz bile nerede olduğunu bilmeyeceksiniz.’’ Cemal,
‘’ Video çekimini yapmadan kızı size teslim etmem.’’ Kirli,
‘’ Bana numaranı ver yarın sana çekimin nerede yapılacağını bildireceğim.’’ İlhan Başkomiser,
‘’ Ne zaman harekete geçiyoruz?’’
Bu soruya Süslü cevap verdi.
‘’ Bu gün pazartesi olduğuna göre, Çarşamba akşamı saat sekizde Çapa otobüs durağında buluşalım.’’ Kirli,
‘’ Videoyu kim çekecek?’’ Süslü,
‘’ Bu işlerde tecrübeli bir arkadaşım var. Bu gece onunla buluşacağız. İşinin ehlidir.’’
Kirli, saatine baktıktan sonra,
‘’ Burada işimiz bittiyse dağılalım. Daha Büşra Amirle görüşeceğiz.’’
Asayişe dönerken İlhan Başkomiser,
‘’ Anlat bakalım kafandan neler geçiyor?’’
‘’ Acele etme, Büşra Amirle konuşurken öğrenirsin.’’
‘’ Eline düştük ya artık süründürür durursun.’’
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.