- 253 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Avrupa konseyi üyesi 20 ülke tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi Türkiye’de Mart 2021’de Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile fes edildi. İstanbul Sözleşmesi; Kadınlara kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşımaktadır. Bu sözleşme kadınları her türlü şiddete karşı korumak, önlemek ve kovuşturmak amacını taşımaktadır.
Bu sözleşmenin en iyi tanımı; "Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak anlaşılmaktadır ve ister kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadına fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı her türlü eylem ve bu eylemlerle tehdit etme, zorlama ve keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir" demektedir.
İstanbul Sözleşmesi neden iptal edildi sorusuna verilen yanıt. "İstanbul Sözleşmesine gerek yok, iç hukuk yeterli" şeklindedir. Fakat işlenen kadın cinayetleri davalarında uygulanan indirimlerle ve adeta ödül gibi verilen cezalar sonrasında İstanbul Sözleşmesinin geri gelmesi gerekir. Çünkü "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" sözleşmenin şiddeti ve eşitsizlikleri önlemek için devlete yükümlülükler veren, koruma ve önleme mekanizmalarını zorunlu kılan bir uluslararası sözleşme olduğudur.
İstanbul Sözleşmesi bir gecede iptal edilmesine rağmen, Kadın Platformları İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyerek İstanbul Sözleşmesini sokaklardan meclise, adliye saraylarından, panel salonlarına, iş yerlerinden ,okullara ve üniversite kürsülerine taşıyarak buralarda sözleşmenin her kelimesini tartışarak mevzunun hayatiliğini anlattılar. "İstanbul Sözleşmesi Bizim" diyen kadınlar, her fırsatta yürüyüşler düzenleyerek, basın açıklamaları yaparak iptal edilen İstanbul Sözleşmesini gündemde tutmaya çalışmaktadırlar.
İstanbul Sözleşmesinin önemine dikkat çekmek için ; 2020 yılında 413 kadın, 2021 yılında 419 kadın, 2022 yılında 139 kadın hayatını kaybetti. Ülkemizde bu istatiksel durum dahi kadına karşı şiddetin toplumsal anlamda maalesef kanıksandığını göstermektedir. Kadınlar bu toplumun eşit bireyleridir. "Her kadın cinayeti kadınların yaşam hakkına ve kötü muameleye uğramama hakkına yapılmış bir saldırıdır." Ülkemizde kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve her kadını yasalarla güvence altına alınması gerekmektedir. "Kadın Anadır" sözü asla unutulmamalıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.