Ben Bir Koyunum
Meee! Bu ne telaş! Ya, hiç bir şey anlamıyorum, meeeee!
Neden ıkış tıkış tıkıyorlar bizi bu kamyonlara? Aaaay, belim! Değneğini uzak tutsana benden be adam. meeee!
Ayyy! Bacağım burkuldu. Bekle biraz be! Ne vuruyorsun öyle., insancık? Ben de canlıyım, meeeee! Anladın mı? Vurma değnekle. Dilini bilmiyorum diye eziyet mi etmen lazım, hııı? Meeeeeeeee!
Ah, yine sıkıştırdılar bizi daracık yere, aaah boynum! Duymuyor musunuz? Burada bağırıp duruyoruz hepimiz. Meeee, ayyy!
Nefes alamıyorum. Ay başım sıkıştı. Yahu itekleyip durmasana be koyun... Ay! Ah, ne yapsam acaba? Diğer koyunların sırtına mı çıksam. Aaay! Ne zaman çıkaracaklar bu cendereden bizi? Ah, boynum, meeeee...
Bacaklarım ağrıyor. Ayakta durmayacağım artık, meeeeee. Kaburgalarım mı kırıldılar ne. Nefesim kesiliyor. Kalbim çarpıyor... Aaaaay!
Bu nasıl bir işkence, anneeee! Neden sarsılıyoruz bunca, he? Aaaay! Altımdakinden ses çıkmıyor. Nefes alamadı da öldü mü ne, meeeeeee.
Duyuyor musunuz beni? Yardım edin, meeeeee.
Şimdi ne yapacaklar; nereye götürecekler acaba... Bu ne telaş ya!
Off be, indiriyorlar kasadan. Meeee yürüyemiyorum. Bacaklarım tutmuyor, aaaay! Ya bu adamlar görmüyor mu yürüyemediğimi? Hem sağımı solumu kırıp burkuyorlar hem de “hade hade!” diye sürüklüyorlar. Yahu insaf be...
Aaaay boynum! Ulan, yetmiyor mu boynumu sıkı sıkı bağladığınız. Bir de çekiştirip duruyorsunuz... Aaay kuyruğumu bırak lan! Meeeeeee!
Ah, takatım yok artık. Susadım. Su verin meeeee!
Yok, oralı olan yok. Meeeeeeeeeeeeee!
Sağımda solumda adamlar dolanıp duruyor. Bu ne ya? Bunlar niye neşeli bu kadar? Ben aç ve susuzken? Az önce beni onca dövdüler, hırpaladılar; az kalsın beni boğacaklardı üstelik... Şimdi de bir telaşla gülüyorlar, niye ki?
Burası neresi ya? O ne, o ellerdeki şeyler? Hiç hoşuma gitmedi şekilleri... Adamların sopaları gibi acıtan bir şeylere benziyor o parlak şeyler...
Bana niye bakıp duruyorlar? Meeeeee!
Su verin, n’olur, suuuu!
Yok, su vermiyorlar. Beni anlamıyorlar. Bu adamları ne tanıyorum ne de anlıyorum. Nerden çıktılar karşıma yaaa! Anneeeeee!
Bak sen! Şimdi de elleriyle sağımı solumu elliyor? Sever gibi mi, yooo! Sadist mi bunlar ne? Bırak lan, meeee!
Bi de gülüşüyorlar utanmadan... Dediklerinizi anlamıyorum, meeeeeee.
Etrafımda bu dolanmalarının anlamı ne acaba? Meeee, suuuuuu!
Neden o elindekileri birbirine sürtüp duruyor şu sakallı?
Meeee! Kardeşlerim nerede? Arkadaşlarım... Yardım edin, meeeee!
Aha! Daha da adamlar geliyor...
Nihayet çözüyorlar boynumdaki ipi. Oh be! De hadi bırakın beni lan! Ben kendim gider bulurum suyumu, otumu, lütfen ama, meeeeeee.
Yok! Ne su veriyorlar, ne de dinliyorlar beni. Daha da sıkı tutuyorlar beni. Yavaş olun bee, meeeeee! Nereye yahu?
Dursana bi ya, meeeeeee!
Ya ne sıkıştırıyorsunuz beni. Canımı acıtmayın, diyorum, meeeeeeee!
Lütfen bırakın bacaklarımı?
Aaay, belim, aaay başım, aaaay çenem, aaay boynum, aaaayyyy!
Meeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee!
Heidi Korkmaz 9/7-22 Sthlm
YORUMLAR
Ben daha genel düşünüyorum. Acı çekmek canlı olmanın bir parçası gibi geliyor bana. Acıya zemin bulup taraf olmak değil amacım. Döngü böyle çevrim böyle var oluş böyle yaradılış böyle...
Canlı olmak zor bir şey, sonunda öyle ya da böyle, o ya da bu biçimde.... ölüm var.
Koparılmış bir domatesin bıçakla dilimlenirken frekans değiştirdiği, çığlık attığı ve o domatesi koparanın bahçeye girdiğinde bitki hazirunun paniklediği ölçülmüş. Auradan sonra ses de kanıtlandı ısının kaybolma sürecinde canlıda.
Nereye ne kadar üzüleceğiz...bilemiyorum.
Canlı olmak gerçekten zor.
Yine de iyi bayramlar.
Tüya
Belli bir noktadan sonra, sorunların içine bir balgıç gibi daldınca; dipte bilinmeyen ve henüz keşfedilmmiş yeni yeni olgu ve bilgilerin bir parçası oluveririz. Ve tanığı olduğumuz bu "sorunlar"ın çözümü, çoğu kez, boyumuzu aşacağından, biçare, geri adım atarız...
Rasyonel bakıldığında, evet, henüz araştırılmamış ve bilinmeyen ne çok acısı var tabiatın, canlıların...
Benim yaptığım; bir canlının çektiği acıları az da olsa hatırlatmak, gündeme getirmektir...
Hiç değilse, diyorum, hiç değilse biraz az hırpalansalar, katledilmeden önce...
İrdeleyen ve düşündürmeye sevk eden yorumunuz için çok teşekkür ederim, sayın Aldacı.
İyi bayramlarınız olsun.
Saygılarımla.