- 339 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yıllar Yılı Öncesinden Bir Türk Destanı
Türkler, bir vakitler iki yandan ırmakların aktığı kavalançu dedikleri bir yerde yaşarlarmış. Türkler dört bir yana ordular gönderirmiş, herkeste onlara itaatle biat edermiş.
Yurtlarında kocaman bir kaya varmış, bu kayanın adına da kutlu dağ derlermiş. Beş kuşak sonra bir Kağan Taht’a oturmuş, bu kağan Çinli bir prensesle evlenmiş. Çinlilerin gayesi Kağanı kandırıp bu prenses sayesinde Türkleri zayıflatmakmış. Nitekim bir gün Çinliler toplanmış, Türklerin bu dirliği ve gücü, kutlu dağ dedikleri bu kayadan gelir demişler. Nitekim gidip Kağandan kayayı istemişler. Kağan da hiç düşünmeden kayayı onlara vermiş. Çinliler almışlar kayayı parçalayıp kendi yurtlarına götürmüşler. O günden sonra Türk yurdunda felaketler başlamış, ırmakların suyu kesilmiş ağaçlar kurumuş. Türk yurdunda bir kıtlık başlamış.
Düşüncesiz Kağan yedi gün içerisinde ölmüş, ardından gelenler de tez vakitte ölmüşler. Türkler bu haldeyken bir gece göç, göç göç sesleriyle uyanmışlar. Bir bakmışlar ki ağaçlar, hayvanlar, dağlar "Göç göç" diye inlemeye başlamış. Türkler bu ilahi sesleri dinleyip göçe başlamışlar. Ta ki eski dirliği ve gücü bulana kadar göç devam etmiş.
Destanda ki ibretlik hadise, "Düşmana Değil Yurt, Bir Kaya Parçası Dahi Versen Başımıza Felaketler Gelir."
Bu destana göre, bizlerde Ülkemiz Türkiye’yi ite çakala bırakmayacağız evvel Allah
Atalarımızın emeklerini ziyan ve zayi etmeyeceğiz.
Yemin ederim ki fırsatçı çakallara fırsatını vermeyeceğiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.