- 228 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YARDIMSEVERLİK VE ROBİN HOOD ŞUURSUZLUĞU
YARDIMSEVERLİK VE ROBİN HOOD ŞUURSUZLUĞU
“ Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Hadisi şerifin gereği milletimiz öncelikle hısım akrabasını ve komşusunu korumuş ve kollamıştır. Her türlü sıkıntısında yardıma koşmuş, acı tatlı günlerini paylaşmıştır. Bu bizim hem inancımızın hem geleneklerimizin ve hem de insanlığımızın gereğidir.
Günümüzde insanoğlunun bencilliği, sadece kendi menfaatini düşünmesi, acıma, koruma ve kollana duygusunun ortadan kalkması, oportünist bir kafa, kapitalist bir aç gözlülükle hareket etmesi pek çok güzel hasletlerimizi ortadan kaldırmış, unutturmuştur. Bir kısım medya aracılığıyla da bu tür anlayış körüklenmiş, insanlar lükse özendirilmiş ve kazancın helali, haramı aranmaz olmuştur. Velhasıl insanlık eski cahiliye döneminin yaşantısı içinde boğulup gitmektedir.
Bütün bunların yanında toplumda düzgün yaşayan, iyilik ve güzellikler peşinde olan insanlar da yok değil tabi. Bunlar da var toplumumuzda ama bu tür insanlar bu kapitalist düzene karşı bir tavır sergilediklerinden, sistemden nemalananlar onların etkinliğini gizlemiş ve ortalıkta görünmelerini engellemiştir. Zaten onların da böyle bir reklam anlayışları yoktur. Buna rağmen zekât müessesesi bunun yaygınlaşmasını teşvik için açıkça belirtirmiş ve açıktan verilmesinde bir sakınca görülmemiştir. Düzgün yaşayan insan helalinden kazanıp tasadduk/yardım eder. Bunu da ihtiyaç sahibini rencide etmeden, gizlice ve sırf Allah rızası için yapar. Sevabını Allah’tan bekler. Böylece bunların reklamları da olmaz. Hal böyle olunca sanki toplumda bu tür insanlar yokmuş gibi algılanır. Aslında öyle değildir tabi. Günümüzde her toplumda çok iyi insanlar da var çok kötü insanlar da var. Her devirde olduğu gibi…
Son zamanlarda televizyonlarda bir haber dolaşıyor. Belli ki zengin bir vatandaş fakir fukaraları araştırmış ve onlara yardımda bulunmuş. Bir mahalle bakkalına gitmiş veresiye defterini kapatmış. Çok güzel yapmış. Bunlar çok güzel de bundan sonrası hiç de güzel değil… Bu tür yardım yapanlar zaten vardı. Bu tür yardımlar yeni bir şey değil. İşin reklama dönüşmesi İstanbul’da olması ve biraz da yüklü yardımların yapılıyor olması gündem oluşturmuş durumda. Aslında reklamı, örnek olması hasebiyle bir anlamda iyi olmuş… Bu yardımı yapan kişi aslında reklamı olsun diye yapmış değil bu yardımı. En azından ben böyle olduğunu düşünüyorum. Çünkü iyiliğin gizli olanı daha makbuldür. Yapılan hayırlar söylenmez, aksi takdirde o iyilik olmaz. Kimin kime nasıl bir hayır yaptığı önemli değildir. Önemli olan iyiliğin ve yardımın yapılmasıdır. Yani, sağ elin verdiğini sol elin bilmiyor olması, önemlidir. Ancak bizim medya habercilik anlayışları nedeniyle bunun kimliğinin peşine düşmüş. Yardım alanları konuşturmuş, ekranlarda teşhir etmiş. Belli ki yardım alanlar bu durumdan hiç de rahatsız değiller. Hatta bazıları işi abartıp düğün dernek yapacağını, daha fazla yardım yapması konusunda mesaj göndermeyi bile ihmal etmemiş. Böyle bir haberi duyan iyi ya da kötü niyetli bir kısım insanlar kapıları gözlemeye başlamış. Bizim kapıya da gelsin, diye bekler olmuş. Tabii ki hayırsever vatandaş bu talebi görmüş düğün nişan masraf parası talebinde bulunan bu yüzsüz zatı muhteremlere beşibiryerdeyle birlikte, çikolata bile göndermiş, yardımı yapanın Robin Hood olduğu şuursuzluğuyla hareket eder olmuş! İşin en kötü tarafı ise bu kişiye Robin Hod isminin takılması. Çok yazık… Elin kahramanıyla bizim hayırsever bir vatandaşımızı örtüştürmek, eşdeğer bulmak ne büyük şuursuzluk! Robin Hood kimdir? Önce bunu araştıracaksın! Hiç, İslami bir davranış olan helâl yoldan kazanılanlardan ihtiyaç sahiplerine sadaka dağıtmak, muhtaca yardım etmek ile Robin Hood anlayışı uygun düşüyor mu?! Robin Hood ne yapmış? Zenginden çalmış fakire dağıtmış. Siz şimdi bu hayırsever vatandaşın hırsızlıktan kazandığını mı ima ediyorsunuz? Böyle düşündüğünüzü zannetmiyorum ve o yüzden diyorum ki, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…
Müslüman bir hayırseveri, Hristiyan bir hayduta benzetmek… Bunu yapanlara çok şey söylenebilir, atasözlerimiz içinde buna verilecek çok örnek var. Ben sadece yazıktır, günahtır, en büyük şuursuzluktur diyebiliyorum vesselam… 12.01.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.