YOLUN SONU.
YOLUN SONU...
Bu sabah son kez işe gitmek için kalktım yataktan, son kez hazırlanmak için girdim banyoya, sanki son kez taradım saçımı ve sanki son kez, bugün ne giyeyim der gibi baktım gar dolabındaki kıyafetlerime. Her şeyi son kez yapacakmışım gibi hissettim vede içimden akıp giden duygularıma dur demek için ne varsa tıkadım önüne göz yaşlarımın. Sancılı bir sabahtı bu sabah benim için. Hüzünlüydü duruşum, bakışım, ellerim ve de ayaklarım; üzerime giydiğim kıyafetlerim de bana gelmek için hiç acelesi yokmuş gibiydiler. Sabah telefonun zili beni uyandırırken bile çok hüzünlüydü. Hemen kendimi sorguladım istediğin bu değil miydi? Hani sabah kalkıp işe gitmekten çok yorulmuştun ya şimdi neden bu kadar üzülüyorsun? İstediğin oldu işte. Bu düşüncem kafama sıkılan bir mermi gibi beynimi gelip geçerken, tüm kelimelerimi delik deşik etmiş kuracak tek bir cümle bulamadım uzun süre. Ağır hareketlerle hazırlandım ve kıyafetimi değiştirmedim, bir gün önceki kıyafetlerimle girdim yola; tam sokağı bitirirken gelen minibüse el salladım, durmaz, şoför görmez beni diye düşündüm, çünkü elimi sallarken çok da istekli değildim , ama minibüs durdu koşarak bindim minibüse ve nefes nefeseyken içimden haykırmak geldi, bu sabah benim işe son gidişim diye, ama cesaret edemedim,edemezdim de çünkü hiç bir zaman o kadar cesaretli olamadım bu hayatta..
Ekmek almak için fırının önünden inmedim, akşamdan kalan bayat ekmeği çantama koymuştum çünkü en çok yürümekten hoşlandığım yer olan az ilerdeki ışıklardan indim. Yürümeye başladım; hava çok güzel değilse de kış havası da değildi ve yine de güzel bir hava vardı yürümek için. Acaba bundan sonra bu yoldan bir daha ne zaman geçerim? Diye bir soru takıldı kafama. Hemen önümde, yol kenarındaki çalı kümelerinin arasına girip resim çekmek istedim ama onu da yapamadım, yapamadım olmadı ve yürümeye devam ettim ve bu sabah son kez de olsa iş yerindeydim işte. İş yerinin kapısını açmak için kapıya doğru yaklaşırken ayaklarım geri geri gitmeye başladı, çok can yakıcıydı bu sabah gelip iş yerini açmak. Oysa her günün sabahı kendimi iş yerine atmak için can atıyordum bir zamanlar. Bu yer benim hayatım, yaşam kaynağım olmuştu ama son yıllarda biraz bozulsa da yine de ben bu yeri çok seviyorum. Hayata ve onca zorluklara direnmem için bana güç verdi, yazılarımın kaynağı ve de kendimi bulduğum yerdi burası. Evet, aç kaldığımız günler de oldu, çok sıkıntılar da yaşadım bu iş yerinde, sayısız cezalar aldım devlet erkanından ama hiç kimse beni yıldıramadı, hiçbir kuvvet beni yolumdan döndüremedi ama teknoloji yenilenmeyince, teknolojiden geri kaldığım için yenildim. Yanlış politikalar, insanların git gide yoksullaşması, hayata başka yerlerden bakışları da buna eklenince yenildim. Corona da buna bahane oldu aslında, bi nevi işimi kolaylaştırdı ve artık bana yol göründü gardaş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.