- 237 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Din, Bilim ve Müslümanların Hali
Din, bir toplumda insanları ortak ideal etrafında birleştiren, toplumsal hayatı şekillendiren ve bir milleti diğerlerinden ayıran ortak değerdir. Müslümanlar için Kur’an, her meselede bir referan ve yol gösterici rehber niteliğindedir.Peygamberin sünneti, uyulmasında hem sevap hem faydalar olan bir hayat tarzı, aynı zamanda dünya görüşü demektir.
Mezhepler, çeşitli sebeplerden kaynaklanan dinin farklı yorumlanması ve yaşanmasını ifade eder. Ancak dinin temel ilkelerine uygun olmaları koşuluyla hak veya batıl olarak nitelenirler.
Bütün bunları göz önüne alarak hem tarih içinde hem de günümüzde dünyada müslümanların durumlarını, ortaya koydukları eserleri veya etkinliklerini değerlendirmek doğru olur.
Müslümanların bilimde çok geliştikleri ve özellikle tıpta, astronomide, kimyada, matematikte, diğer ilimlerde öncü oldukları dönem, VIII-XIII. asırlar arasıdır. İbn Sina, Harezmi, İbn Heysem, Cezeri, Farabi, Ali Kuşçu, Mevlana gibi birden fazla ilimde olağanüstü çalışmalar yapmış, eserler vermiş dünyada tanınmış Müslüman ilim insanları İslam’ın bilimde altın çağında yetişmişlerdir.
Endülüs’ün Müslümanların elinden gitmesi ilimde gerilemeyi de beraberinde getirmiş, büyük bir kayıp olmuştur. XVII. yüzyıldan itibaren bilgiyi üreten ve önemli teknolojik gelişmeleri gerçekleştiren Batılılar dünyada güç merkezi durumundadır. Başka bir deyişle Batı medeniyeti, birçok yönüyle müslümanlar için imrenilen, örnek alınmak istenen bir medeniyet olmuştur. XVIII. yüzyıldan itibaren dünyayı etkisi altına almış olan milliyetçilik, ulus devlet ve laiklik anlayışı müslümanları da dönüştürmüş, dinin toplumda etkisini azaltmıştır. Zamanla Müslüman halklar sömürgeci devletlere yani İngiltere, Fransa, ABD’ye vb. bağımlı, hukuk ihlallerinin yaşandığı, ekonomileri zayıf, sömürülen, ezilen, kolay manipüle edilen bir hale gelmişlerdir.Çünkü müslümanlar maalesef bilimi üreten değil, tüketen konumdadırlar.
24 Haziran 2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.