- 290 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
MİLYONER
Vakit gece yarısını henüz geçmişti. Televizyonun karşısında uyukladığını fark edince el yordamı ile yanında duran kumandayı alarak kapatma düğmesine bastı. Yerinden doğruldu ve yatak odasına doğru ilerlemeye başladı. Uykusu kaçmadan uyumak istiyordu. Aylardır gözüne uyku girmemişti, salon kapısından çıkmak üzereyken duvarda asılı duran resim çerçevesine almayı unuttuğunu fark edip eriye döndü. Her zamanki hareketiyle resim çerçevesini duvardaki çividen kurtarıp iki eliyle tuttu ve bir müddet baktıktan sonra "sensiz olmuyor" diye mırıldandıktan sonra yatak odasına girip büyük bir özenle tam yatağın karşısındaki duvara astı. Yatağa girince tam karşısında olmalıydı. Yorganı üstüne çekip yastığını düzleştirdi ona bakarak uyudu. Uyanınca, çerçeveyi kahvaltı bitinceye kadar mutfaktaki duvara daha sonra da salondaki yerine astıktan sonra evden çıktı.
İşten gelince salonda onunla dertleşmek tüm yorgunluğunu alıyordu. Bu nasıl bir tutkuydu kendisi de bilemiyordu. Tüm sosyal hayatını bitiren bu durum karşısında bir şeyler yapmak istiyor fakat beceremiyordu. Yakın arkadaşı Bülent’i aradı :
-Bu akşam bana gelir misin biraz dertleşelim, dedikten sonra beklemeye başladı .
Bu arada çayı demlemiş ve sanat müziği dinliyordu. kapının zili ile irkildi gelen arkadaşı Bülent’ti.
- Hayırdır dostum bir şey mi oldu ?
- Bir şey olmadı ama bir şey yapmalıyım.
- Bilmece gibi konuşma açık söyle de ben de bileyim dostum
- Gel çay demledim hem çay içelim hem de şu çerçeve olayını konuşalım.
- Sen hala yoksa...
- Evet ,aynen tahmin ettiğin gibi.
-İyi ama Osman sen bu boş çerçeveye bakarak ne görüyorsun Allah aşkına ?
Seni tanımasam deli diyeceğim vallahi .
-İster deli de, istersen ne dersen de bana annemden kalan tek hatıra bu.
- Annen öleli üç ay oldu artık alışmalısın buna. Bu Allah’ın takdiridir.
- Ne yani ben de mi öldüreyim annemi? -Tatbiki hayır, kalbinde yaşasın ama şunu bil ki annen öldü .Duvardaki resim çerçevesi de boş içinde resim de yok hala neden baktığını da tam olarak söylemedin.
- İşte bu gece bütün olayı anlatıp resim çerçevesinden kurtulacağım
- Haa, şöyle ol işte. anlat bakalım dinliyorum.
- Yetiştirme yurduna ilk geldiğimde henüz dört yaşındaydım. beni senin ranzanın yanındaki ranzaya yerleştirdiler. O gece sabaha kadar ağlayınca bakıcı abla:
- Neden ağlıyorsun, diye sorduğunda; -Annemi istiyorum annemi demiştim .
o da bana için de güzel bir kadın resmi olan bu çerçeveyi getirdi.
"İşte annem burada" ona bakarak uyu, demişti .
O günden sonra hep bu çerçevede ki o resme bakarak uyudum. ta ki yurttan çıkıp gerçek annemi bulana kadar.
- Ee ne var bunda , sonunda gerçek anneni buldun işte.
- Evet gerçek annemi buldum, bulunca da çok sevinmiştim. o Sevinçle çerçevedeki resmi çıkarttım ve yırttım tek amacım oraya gerçek annemin resmini koymaktı.
ondan sonra olanları biliyorsun
-Bak Osman o resimdeki kadın kimdi bilmiyorum ama gerçek annen öldü. sen de artık bir yetişkinsin
-Ne olmuş yetişkinsem.
- Eğer mutlu olmak istiyorsan bu çerçeveden kurtul malısın diyorum.
- Ben o çerçeveye gerçek annemin resmini koyamadım ama her gece o çerçeveden çıkarıp yırttıgım kadını hayal ederek uyuyorum .
Onca varlığı olmasına rağmen sırf sakat olduğum için benden utandığından dolayı yetiştirme yurduna bırakıp giden mi, yoksa bunca yıl bana bakışlarıyla annelik eden o resim mi?
- Bunları düşünmekte haklı bile olsan boş bir çerçeveden sevgi beklemen anlamsız bir şey Osman.
Artık sen bir milyonersin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.