- 471 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim
ÖZGELİŞİM
Sevgili dostum,
“Kişisel Gelişim” kelimesini çok insan bencilce ve kişisel, çıkara dayalı bulur. Kavrama nerede baktığımıza göre o kavram anlam kazandığından onlarda kendi bakış açısından haklılar. Çok insan kişisel gelişimi zengin olma, başkalarını aldatma, köşe dönme gibi algılar.
Sevgili dostum,
Benim kişisel gelişime bakışım da yazılarımda anlattığım gibi insana kendini güzel ifade edecek kadar güzel konuşmayı öğrenmeli, kendin, başkalarına doğru ve net anlatacak kadar duruş ve tavırlara sahip olmalı. Buna gayret etmeli. Sonrasında da bunu faydalanmak isteyene anlatmalı.
Sevgili dostum,
İnsan doğduğu andan itibaren istese de istemese de biyolojik olarak gelişiyor. Bunun yanında o gelişime psikolojik ve ruhsal olgunluk olarak da gelişim eklenmezse, ruhumuz çocuk kalıyor. Ya da düşüncelerimiz. Dikkat edersek hem bedensel hem ruh ve bilgi kültür olarak gelişen insan her zaman maddi olmasa da manevi olarak gelişir bazen bunu en yakın çevresi bile algılayamaz. Çünkü onlar kültürel olarak gelişemeyince geride kalmışlardır.
Sevgili dostum,
Geçen düşünürken “kişisel gelişim” veya “bireysel gelişim” gibi kelimeler yerine “özgelişim” desek daha mı olumlu etki yapar “kişisel gelişim” sözüne alerjisi olan insanlar üzerinde? İnsanın özünü geliştirmesi anlamı kattığından bence olumlu iz bırakır. Bu mektupta sana bu konuda duygularımı anlatayım dedim.
Sevgili dostum,
“Özgelişim” bence “kişisel gelişim” kavramının daha da ötesinde ve ilerisinde bir anlam taşıyor, özümüzü geliştirerek manevi disipline alarak başkalarına da örnek olma amacını da beraberinde getiriyor. Bu açıdan bakınca sadece kendini geliştirme değil insanın çevresini geliştirme konusunda daha etkili olacağı izlenimi de ediniyoruz. Buna ben kelimelerin sihirli gücü derim. Kelimelere daha olumlu ve sevimli isimler ve anlamlar katarsak insanlar üzerinde olumlu etkisi artar. Amacımızda en etkili ve olumlu kavramlar ile en büyük etkiyi yapmak olunca buna daha dikkat etmemiz gerektiği de böylece ortaya çıkıyor.
Sevgili dostum,
Yunus Emre der ki: “Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen” Yani kurduğumuz kelimeler ve cümleler iyi niyetle doğru olarak kullanılırsa bu insanlar üzerinde olumlu etki yapar. Sözlerimiz ve cümlelerimizdeki samimiyet bizi doğru ya da yanlış tanıtır. Ama kötü niyetli olursak ve kelimeleri ve cümleleri samimiyetten uzak kullanırsak bunda hiç de etki hayır ve güzellik bulunmaz demek istiyor Büyük Yunus. Bunun anlamını bilir ve hayatımıza uygulayabilirsek büyük oranda da “özgelişim” yolculuğunda büyük mesafe almış olacağız. Bunun için toplum olarak fert fert çaba harcamalıyız. Bu çabayı harcamaları için de çevremizi teşvik etmeliyiz. Bunu yapabiliyorsak çocuklarımızın geleceğini güzelleştirmek konusunda da büyük adım atmış olacağız.
Sevgili dostum,
“Özgelişim” kavramının içine Hacı Bektaş Veli’nin “eline beline, diline sahip ol” sözünü de dahil edebiliriz. Yani kimseyi dilimizle, gereksiz şaka ve davranışlarımızla ve yasaklanan kötü şeyler ile üzmemek. Zaten bunu yapanları düşmanları bile yapar ama çok zaman bizi rahatsız edenler en yakınlarımızdakiler oluyor ve onlarda sevgi veya samimiyet adı ile yapıyorlar.
Sevgili dostum,
Çok insan eğitim sadece okulda olur, sadece öğretmen ünvanlı insanlar eğitebilir sanırlar ama gerçek eğitim ailede olur, akraba çevresinde olur. Kendini geliştiren ve okuyan akrabaları ve severek onları sık ziyarete gidersek çocuklarımızda zamanla onları sevecektir. Bunu hayatım boyunca gözlemledim. ”Gelişen, “özgelişim” ine önem veren insan mutlak surette onu anlayan insanları da geliştirir. Bazen bizi 60 yaşında insan anlamıyor veya sevmiyor ama 6 yaşında çocuklar sevebiliyor.
Sevgili dostum,
Sana mektup yazdıkça daha çok yazasım geliyor, Sana yazdıkça “Özgelişim”imin daha da arttığını ve başkalarına da sena mektup yazarak faydalı olma istediğimin de arttığını hissediyor ve bundan da mutluluk duyuyorum. Belki sen bu mektupları saklayacak ve çocuklarına ve torunlarına da okuyacaksın. Bazen gazetelerin “kitap” eki” dergilerinde seneler önce yazılan mektupların kitaplaştığını görünce bu konuda umudum da artıyor. Bazen unutulan mektuplar unutulduğu yerde bulunu da değerlendirilince böyle faydalı kitaplar çıkıyor ortaya. “sakla mektubu gün gelir bulur okurunu” Ama benim bu mektuplarım bir dostum olan senin okuduğunda en büyük değeri buluyor. “Mektuplar ait olduğu kişiler okuyunca değer bulur” misali.
Sevgili dostum,
“Özgelişim”ine önem veren insanların bunu samimiyetle okuyarak, birinden ders alarak, sohbet ortamlarından faydalanarak, ya da birini ziyaret ederek onun bilgisinden faydalanarak özüne aktaran insanların mutlaka geliştiğini görüyoruz. Ama önce inanmak lazım. Bunu yapmadan ilerlemek imkansız. Bizlerde başta inanamıyorduk ama inanıp da harekete geçince bizlerde bizim bile hayret edeceğimiz sonuçlar aldık. Çaba hiçbir zaman boş kalmıyor. Mutlaka bir tecrübe olarak insana ders oluyor anlayana.
Sevgili dostum,
Konuşmayı seven ama okumayı sevmeyen inan bizim yazdıklarımıza “boş şeyler” de diyebilir. Herkesin kendi görüşüdür Bu görüşleri başkalarına dayatmadıkları, alay etmedikleri ve ayıplamadıkları sürece sorun yok ama toplum kendi yapamadığı şey başkası yapınca işte alay etme yolunu, yani cehaletini sergileme yolunu seçiyor. Bu da sana ve bana “özgelişim” ine önem veren insanlara yakışmaz biz “özgelişim” imize devam edelim. Zaten böyle düşünen ve davranana “onlar kendilerine birisi sataştığı zaman selam der giderler” diyen Yaradan buyruğu ne güzel değil mi?
Sevgili dostum,
“Dinlemiyorlar söyleme, okumuyorlar yazma, sevmiyorlar gitme, aman onun hakkında konuşma başın belaya girer”, gibi konuşmalar hayatımızda her zaman yoğunlukla karşımıza çıkar. “Özgüvensiz” insanların ortak özelliğidir böyle konuşmak.”özgelişim” e inanmayan ve uzak kalan hayatta yuvarlanıp giden insanlar yerine mektuplar yazmak okumak ve dostlar ile paylaşmak bana daha anlamlı. Sana da değil mi? Bize anlamlı geliyorsa anlamlı gelmeyen insanları da sevgi ile kırmadan ciddiye almayalım. Kalp kırmak değil “özgelişim” ile hayatta ilerlemek olmalı bizim yolumuz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.