- 1198 Okunma
- 15 Yorum
- 9 Beğeni
ANNE OLMAK!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazıları 9 ay karnında taşıyıp bir bebek dünyaya getirdiklerinde anne olduğunu sanıyor.
Kimi bebek doğduğu andan itibaren bir başkasının gözetimi altında büyüyor, anne sadece öpüp koklama kısmına dâhil oluyor.
Kimi bebek, aile içinde kim bilir kaçıncı olarak gelmiş dünyaya, bütün gün itilip kakılıyor, acık palazlandı mı kimileri de para getirsin diye sokaklara salınıyor.
Ya çantalara, battaniyelere sarılarak, çöpe bırakılan, cami avlularına terk edilen o masum bebekler? Onları da doğuran birer kadın.
Diyeceksiniz ki kim bilir nedir sebebi de bir anne çocuğunu böyle terk edebilsin. Kim bilir nedir sebebi de bir anne evladını sokaklarda dilendirebilsin?
Her şeyden önce o bir can. Kedi-köpek eniğine dahi kıyamazken, bir anne, nedeni ne olursa olsun bir atık gibi, çöp gibi evladını değersizleştirilebilir? Kendi kanından canından bir varlığa, eziyetleri layık görebilir?
Bu nasıl annelik?
Soruyu bir de yıllarca evlat sahibi olmak için yanıp tutuşan bir anneye sormalı! Kim bilir nasıl olurdu cevabı. Kendi anamı getiriyorum gözümün önüne.
1 değil 2 değil 3 değil, 5 çocukla 40 yaşında dul kaldı benim güzel annem. İşte o andan itibaren de kendini tamamen bize adadı. Kendi istekleri hep yarım yamalak kaldı.
Çocuklarının eğitim hayatları yarım kalmasın diye, gerekli masraflar için ne kolunda bileziği, ne boynunda kolyesi, ne de kulağında bir çift küpesi kalmamıştı. Her ihtiyaçta bir bir gittiler çünkü.
O bir ev kadınıydı. Terziliği yoktu ama kendini bu konuda pek güzel yetiştirmişti, o eskilerin döküm ayaklı dikiş makinasında amatör olarak dikiş dikerdi. Benim bütün kıyafetlerimi de o dikerdi mesela.
Ama üzerimde gören arkadaşlarımın anneleri ertesi gün gelir "Bizim kız çok beğenmiş, ona da dikiver lütfen" derdi.
Velhasıl, annelik büyük özveri isteyen, meşakkatli bir durum. Dünyaya bir canlı getiriyorsun ve onu insan vasıflarına sahip olarak büyütebilmek için her fedakârlığa hazır olmalısın.
Yaratan, bunu yapamayanları dilerim evlattan mahrum bıraksın, yanıp tutuşan tüm anne adaylarının yalvarışlarını da inşallah duysun.
TANIDIĞIM, TANIMADIĞIM TÜM ANNELERİN, ANNE ADAYLARININ BU ÖZEL VE ANLAMLI GÜNÜ KUTLU OLSUN.
Ebedi istirahatine çekilmiş tüm annelerimize de başta benim canım annem olmak üzere, rahmetler diliyorum.
* * *
YORUMLAR
"Kadınlar zayıftır ama anneler güçlüdür" şeklinde bir söz de var
Her şeyden önce, genç kızdan ya da kadından anneye geçiş olayını nicel değil nitel bir hal olarak kavramak gerek
Demem şu ki, hamilelik döneminde anneyle bebeği hemhal olmakta, bir karışım hali peyda olmuyor hani; senteze dönüşmekte, etinin eti kemiğinin kemiği özünün özü misali mekanik değil organik bir süreç işlemekte
Doğa belgesellerinde de görüyoruz örneklerini, fizik olarak zayıf bir canlının annesi yavrusu için çok daha heybetli bir canlıya meydan okumakta, dikilmekte, onu ortamdan uzaklaştırmakta
Şu kadar ki, süreçte bir tıkanıklık varsa, manevi temelde bir sekme varsa o zaman sizin de değindiğiniz üzere anneliğe layık olmayanlar, hakkını ifa etmeyenler karşımıza çıkmakta
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Günün yazısıyla birlikte Anneler Gününüzü tebrik ederim
Şahsınızda sayfamızdaki tüm anneleri, anne adaylarını hatta anne yarısını fersah fersah aşan ablaları, teyzeleri, halaları da kutlarım
Selam ve saygılarımla.
Billur T. Phelps
Kadınlar sadece fiziki güç bakımından erkeklerden zayıftır sadece. Hele bir anne evlatlarını koruma durumuna geçmişse, kim durabilir karşısında.
Bu arada, son satırlarda yazdığınız kutlama bölümüne bir hala olarak ben de katıyorum kendimi ve teşekkür ediyorum.
Selamlar, sevgiler,
Çok anlamlı güzel bir yazį,tabi ki anne hakkı ödenmez,sevgisi bir günede sığmaz ama işte bu günde özel ya yoğun bir özel sevgisi,ilgiside bekler insan,kapısını çalacak,uzakta ise gününe anlam katacak bir resim,bir mektup bir kart,alo diyecek bir des,bir nefes.Annesi varken yok sayılan vefakar annelerde var işte.En çok onlara acıyorum.
Sevgiyle kalın..
Billur T. Phelps
Aynen dediğiniz gibi bir güne sığdıramayız bu sevgiyi. Ben aslında hiç özel günleri sevmiyorum, çünkü kaybettiğim o kadar çok sevdiğim var ki.
Ama adet yerini bulsun misali, en azından hayatta olanlar için gereğini de yapmalı.
Sevgiler,
Nezdinizde bu güzel yazıyla beraber anneniz başta olmak üzere, bakî dünyaya göçmüş tüm annelere rahmet diliyorum .
Haklı düşüncelerinize yürekten katılıyorum.
Annelik hissi hiç bir hisse benzemiyor. Rabbim kendi merhametinden ne güzel ayırıp annelere lütfuyla ihsan eylemiş.
Günde görmek güzel diyor bu güzel yazınıza gönülden tebriklerimle sevgiler sunuyorum...
Billur T. Phelps
Teşekkür ederim güzel yorumunuza Nezahat hanım.
Ben anne olamadım ama yüreğimin derinliklerinde yoğun bir şekilde taşıyorum o duyguyu. Hiç bir çocuğun gözünde yaş görmeye tahammül edemem mesela. Şükür ki
yeğenlerim var onlarla avunuyorum.
Allah anneliği layıkıyla yaşayacakları bundan mahrum etmesin. Anneliğe ihanet edenleri de asla affetmesin.
Benden de size sevgiler,
Bir çokları biyolojik olarak anne olsalar da bir çocuğa, hakkını vermeden çocuğa eziyet ederek annelik yapıyorlarsa hiç de iyi olmuyor çocuk açısından. Başka bir pencereden de bakacak olursak çocuğu olmadığı halde gerçek bir anne gibi besleyip büyütenlerde oluyor. Zor velhasılı anne olmak. Anlamlı bir yazıydı kutlarım içtenlikle...
Billur T. Phelps
Dün gece haberlerde izledim. Bir annenin 17 günlük bebeği solunup yetmezliğinden yoğun bakıma konuyor ve çocuk 10 sene geçmiş aradan hala yoğun bakımda ve annesi her gün hastanede başında ve elini tutmakta. İçim parçalandı resmen. İşte dedim, bir kadın yılın annesi seçilecekse bu annedir o. :(
Beş sene önce Kurban Bayramının ikinci günü Arkadaşım Derya ile birlikte Anadolu Fenerine gittim. Derya, Karadeniz’i çok merak ediyordu. Yeşilliğini gösteremesem de denizini görsün istedim.
Dolaşırken bakımsız bir evin bahçesinin kıyısında incir ağacı, ağacın üstü incir dolu. Evde kimse yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için dikkatlice etrafına baktım. Yaşlı bir nenenin ön bahçede oturduğunu gördüm...
Nenem ‘’Kurban Bayramımız Mübarek olsun’’ diye seslenip selam verdim. Sesimi duyan nenem paslı sokak kapısına doğru yürüdü. Halını hatırını sorduktan sonra, incirlerin çok güzel gözüktüğünü söylediğimde, incirlere uzanamadığını çürüyüp düştüğünü söyledi. Yoğurt kabı olup olmadığını sordum ‘‘Var’’ dedi. İzniniz olursa ağaca çıkıp incir toplamak istiyorum dedim.
Kıyafetime baktı, gözleri sanki bu güzel kıyafetlerinle çıkacak mısın der gibiydi. Yoğurt kabını incirle doldurduktan sonra, ağaçtan aşağıya indim nenem ellerime görünce gülümsedi. Ellerim, incileri koparırken uç kısımlarından yapışkan süt beyazlığında sıvı bulaşmıştı. Ellerim yapış yapış olmuştu. Nenem
-Bahçenin ön tarafında musluk var gel içeriye ellerini yıka
Ellerimi yıkadıktan sonra biçtiğim incirleri yemesi için neneme uzattım. Nenem şaşkındı kendim için incirleri biçtiğimi düşünmüştü. Buyurun oturun dedi, oturduk tahta taburelerin üstüne, kimi kimsesi olup olmadığını sordum. İki kızı bir oğlu ondan fazla torunu olduğunu söyledi. Döndü,
- Evladım çay ikram ederdim, tüpüm bitmiş, tüpçüyü aradım cevap vermedi bayramdan sonra açar dükkanını. Üç gün boyunca sıcak çay, sıcak çorba içemeyeceğini düşündüm.
.................
........................
‘’İki kızı bir oğlu ondan fazla torunu olduğunu söyledi????’’
Bugün anneler günüydü ben nenemde dahil sarılıp dualarını alacağım insanların yanındaydım.
Günün önemine yakışan çok güzel konulara değinmişsiniz. Yazı yerini dolu dolu doldurdu.
Öyle güzel annelerin de kötü kötü evlatları da var…
Sevgilerimle.
Ümmühan Yıldız tarafından 9.5.2022 09:14:22 zamanında düzenlenmiştir.
Billur T. Phelps
Maalesef hayat herkese eşit davranmıyor bu dünyada. Sizin anlattıklarınız da çok etkileyiciydi. Teşekkür ederim.
Sevgiler, :)
Anne olmak kolay zor olan annelik yapmaktır .Bu babalık içinde geçerlidir.Önemli olan fedakarlık ve feragattir.Tebrikler çok güzel anlatmışsınız.Nezdinizde tüm annelerin anneler gününü kurlarım.
Billur T. Phelps
Dünyaya getirilen çocuğun, öncelikle çocukluğunu gerektiği gibi yaşatmak toplum içinde değerli bir kimlik olması için de aile için gereken eğitimi vermek, sonra öğrenim hayatında gerekli eğitimi alabilmesini sağlamak gerekir.
Yani bir evlat yetiştirmek hiç de kolay mesele değil, hele günümüzde.
Teşekkürler sayfamı ziyaretinize.
Harika bir yazı!
İçerik çok anlamlı.
bir değil
iki dalda Antalya Altın portakal ödülüne layık.
Yazan kalem ve yüreği kutlarım.
Saygılarımla.
Billur T. Phelps
Güzel yorumunuz için de gönülden teşekkürlerimi gönderiyorum.
:)
Ne olursa olsun ne zaman bir anne sözü duysam bir hüzün çöker içime annem olmadığından mı yoksa anneler bütün kainatın anası olmasından mı , evet doğurmak tek başına annelik değildir ancak anne doğuran anlamında düşünülmemeli nice doğurmayan anneler var çalışmanızı kutluyorum
Billur T. Phelps
Allah sıralı ölümler versin. Annelik gerçekten zor. Hem kanınla canınla besle
doğduğunda sabrınla, sevginle, maddi manevi destekçi ol bazen de karşılığını görme,
işte o zaman çok zor.
Hiç bir annenin bunu yaşamamasını dilerim. Teşekkürler sayfamı ziyaretinize.
Billur T. Phelps
Sağ olun, var olun...
:)
Billur T. Phelps
Cüceloğlu demiş ya " Annen yok, kimsen yok" gerçekten anne olmazsa dünya yarım kalıyor. Uzun yıllar oldu kaybedeli ama hala özlem dolu oluyor insan. Unutmak ne mümkün...
Ben, gün kutlamadığım için, rahmet ve saygı diliyorum yaşamda olmayan tüm annelere.
Saygıyla...
Billur T. Phelps
Yaşamın bir gereği bu. Ben de böyle günlerde hüzün dolu oluyorum, ama ben hüzünlüyüm diye anneliğin mutluluğunu yaşayanları da düşünmek gerek.
Hayatta olan ve gerçek anneliği evlatlarına yaşatanlara selam olsun.