- 316 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HÜR SESLER( Özgür Kalemler)
HÜR SESLER( Özgür Kalemler)
Özgürlük günümüzün olmazsa olmaz kavramlarımdan biri şüphesiz. Yerli yersiz herkesin diline doladığı bir kavram kanımca. Elbette lüzumludur özgürlük. İnsanın kuşlara özenip onlar gibi gökyüzünde özgürce süzülmeyi arzuladığı ya da dilediği her şeyi yapabilmeyi arzuladığı durumlar olmuştur. Ama biraz irdelediğimiz zaman özgürlük denen şeyin aslında kısıtlı bir alanda olduğunu pekala anlayabiliriz. Çünkü özgürlüğümüz/ özgürlüğünüz başkasının özgürlüğün başladığı yerde biter.
Buna özgürlük denilir mi? Baştan sonra tartışmalı bir kavramdır. Neyin özgürlüğü, neye göre özgürlük falan filan… Olduğunu biliyorum, dilediğimce tadını çıkarmak istiyorum. Ama neresinden tutarsam tutayım mutlaka bir yerlere tosluyorum. Bu bazen dilimden çıkan sözcüklerde oluyor, bazen kağıda döktüğüm yazılarda, bazen de istediğim gibi davranma isteğimde oluyor. Sonra diyorum ki, özgürlük dediğimiz şey aslında kısıtlı mı kısıtlı bir şeymiş. Bugün burada bahsetmek istediğim kelimelerin özgürlüğü/ yazarın özgürlüğü.
Yazar dediğin geniş mi geniş bir düşünce evrenine sahip başkalarının baktığı gibi bakmayan ve gerektiğinde topluma yol gösteren sıfatına bürünen bir varlıktır. Herkesten fazla özgür ruhludur. Ele avuca sığmayan, uçarı, fikirleriyle özgürlüğün uç noktalarından biridir bana göre. Tabi onun da durması gereken bir çizgisi vardır ama bu onu çok etkilemez. Geniş düşünce dünyasındaki ufak sınırlar onun özgürlüğüne ket vurmaz. Vurmamalı da. Yazar dediğin yanlışa yanlış, doğruya doğru demesini bilecek. Birileri incinir diye gerçeklerden kaçmak, onu görmezden gelmek ‘’Hür Sesler’e yakışmaz. Öyle dar kalıplara sokamazsınız onları. Ne olursa olsun buna izin vermemeli zaten yazar. Özgürlüğüne ket vurmadan/ vurdurmadan dilediğince at koşturabilmeli yazı vadisinde.
Sen busun deyip kendine bir yol çizmesini beklemek aptallıktır. Kendi de buna müsaade etmemelidir. Çünkü bir kere elini verdin mi insanlara, bırakın kolunuzu; düşüncelerinizi bile kaptırırsınız. İnanın beyninizin içindeki düşünceler dahi sizin olmaktan çıkmıştır o vakit. Başkalarının düşüncelerini ücret mukabilinde taşır durursunuz. Belki size yağlı kemik atarlar bunu yaptığınız için ama kendinizi satmaktan daha beter bir halde olduğunuzu da unutmayın. Hoş günümüzün alışkanlığı hep bu yönde ama yine de insanın kendi olması daha başkadır zannımca. Hiç değilse birilerine gebe olmazsınız. Birilerinin güdümünde olmayınca çekip gidersiniz darlandığınız zaman. Ama birilerine maşalık yapıyorsanız işte o zaman sizin vay halinize.
O vakit kimselere özgürlük masalları anlatmayın. Belki siz farkına varmazsınız ama bir kafesin içinden yazıp çizdiğinizi anlayacaktır sizin tanıyanlar, bilenler. Tercih elbet sizin ama kalem erbabı her yönüyle tarafsız olmalı. Diğer bir ifadeyle topluma ayna olmalı. Bu öyle bir ayna olmalı ki, herkesi aynı gösterebilmeli. Ona başka, bu başka oldu mu fayda vermeyeceği aşikardır o işin.
Bunun için ne olursa olsun toplumda aykırı fikirler beyan eden, farklı düşünen ‘’Hür Sesler’’ her zaman bağımsız olabilmeli. Savunduğu fikri dahi başkalarının güdümünde değil, kendi doğruları ışığında savunmalı. Dizginleri başkasına vermemek işte tam da burada ön plana çıkıyor. Özgür kalemlerin susmaması, özgürlüğünün kısıtlanmaması için bu durum hayati önem taşımaktadır. Kaleminizin her daim konuşması, özgürce yazması dileğiyle…
NECATİ DİLEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.