Sığ / Some pieces tell me what.
Buraya kadar her şey normal.
Başlıyoruz.
Varlığından utanma insanoğlu. Fakat olacaklardan hep birlikte sorumluyuz. Birlikte soldurduk çiçekleri. Birlikte değiştirdik mevsimlerin seyrini. Bu böyle.
Aşk sanıldığı kadar anlaşılmaz değil. Aşk, şeffaf düşüncelerin çoklu evreninde varlığını hissettiriyor. Gayesiz yaşamanın yüksek bir edim olmadığını fark ettiğimde taşlar yerine oturdu. Ağaçtan ruhumun kökleri, suyun mertebeleri ve kapıların bir ardı olduğunu biliyordum. Fakat bu denli tecrübe etmemiştim hiçbirini.
Hazır değilim. O yüzden bu kadar soyut yazıyorum. Üzüntüler kavgalar savaşlar hepsi tek bir yerdeler benim için. Aslında soyut yazmıyorum. Kafamın içindeki resim bu şekilde çizildi. Çünkü dünya boz bulanık.
Betimleyerek son güzelliği, çağrışım yaparak kelimeleri yan yana yazabilirim. Şuursuzca yaparım bunu. Çok da yerinde olur. Bunu istemiyorum. Ardına düştüğüm hayal sıradan yaşanılan cinsten değil. Aşk dediğin öte durur. Zaman doludizgin… Penceredeyim. Veda ediyor dünya. Bu kararsızlığa. Bu düzensizliğe.
Çevir. Susmuşları.
Aşk, anlaşılmaz. Dolaşık yollarla varılmıyor ona.
Varlığın genetiği ile oynanmamalıydı. İnsanı içine kapanık yapan bu şey kalbi öldürüyor. Adeta bir zaruret hali içindeyiz. Hem ağlayarak hem gamsız, hayata tutunmaya çalışırken buluyorlar bizi. Görüyorlar bizi.
Bazılarımız bilir
Kan akıtır şafak şiirleri
Hazan gelecek diye
İmlâsız geçecek diye
Sere serpe
Uzantılar
Uzaklar, uzak kalmalıydı
Belki o zaman duvarlarını severdik evrenin
Yok hayır
Hiç kimseyi hiçbir şeyi sevemeyiz böyle.
Mahva. Nisan 2022
YORUMLAR
Yorum yazma kabiliyetim yok Mahva, bu yazınızı çok sevdim, zaten iyi yazıyorsunuz, burada bir şeyler söylemem gerekirdi.