- 1075 Okunma
- 13 Yorum
- 8 Beğeni
Sustum
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayal meyal hatırlıyorum o günleri.
On iki yaşına kadar bu büyülü yerde yaşamıştım. Sonra bana yolculuk göründü.
Yıllar sonra yolum aynı yere düştü.
Geçmişe doğru şöyle bir yolculuk yaptım.
İki katlı evimizin önünde rüzgar püfür püfür esiyordu derenin derinliklerinde. Su değirmeni kapalı kapının ardında gürül gürül öğütürken mısırları doğanın sesi çocuk dünyamda bile beni başka dünyalara götürüyordu.
Sanki sihirli, görünmeyen bir el vardı onda herkesi içinde toplardı.
Her gün onlarca insan gelirdi. Günde üç beş defa sofralar kurardı annem. Soframızda bereket, gönlümüzde yaşam sevgisi eksik olmazdı.
Bir de çok uzaklardan gelen dostlar vardı. Yatılı misafirler. Üç beş gün belki daha fazla...
Neler neler anlatırlardı sabahlara kadar!
Kimisinin askerlik anıları, kimisinin gurbet hayatları...
Bir Mustafa Dayı vardı. Gerçekten dayımız değildi elbet. Dedemin dostlarından. Lakabı Dayı idi. Kimisi ona Kara Dayı da derdi. Ten rengi biraz esmerdi. Üç dört ayda bir gelirdi bize. Ne çok hikayesi vardı. Yıllarca anlattı hikayelerini. Her biri sanki bir birinden farklıydı.
Dedem de çok giderdi. Demek ki dedem çok gidiyordu ki gelen de o kadar çok oluyordu.
Gelenler gidenler her zaman baş üstündeydi.
Çok güçlü kadındı annem. O kadar misafire o kadar güler yüz. Hiç mi yorulmaz insan.
Güçlü kalmayı hayatın zorluklarına karşı direnmeyi ondan öğrendim ben.
- Misafirlerimiz değerlidir. Üzmeyin! Derdi her misafir gelmesinde.
Kardeşlerimle bende ayrı bir telaş. Ne çok severdik misafirleri. Misafirlerimiz de bizi...
Annemizin sözünü can kulağıyla dinlerdik. Üzmezdik hiç bir misafirimizi.
Tüm misafirler değerliydi o günlerde. Dizimizi kırıp büyüklerin ayakları ucunda dinlerdik o hoş sohbetleri.
Demek o günlerde uyuma saati yokmuş bugünkü çocuklar gibi.
Zaman değişiyor. Mekan değişiyor. İklimler değişiyor ve İnsan değişiyor.
Yıllar sonra aynı yerden yol almaya başladım. Bir yanımda heyecan bir yanımda hüzün.
İnsan doğayı terk edince doğa insanın yaptıklarına sahip çıkarmış.
On iki yaşında gördüklerim ile kırk yaşında gördüklerim ne kadar farklı.
Gidenler gitmiş.
Dedem yok.
Dedemin inşaa ettiği iki katlı evimiz yok.
Dedemin dostları yok.
On iki yaşındaki ben yok.
Her şey değişmiş.
Zaman sustu. Mekan sustu. Ve ben sustum.
YORUMLAR
Serkan BOL
Saygılarımla...
İnsanlar samimi ve içtendi o zamanlar.. Belki de o yüzden eski günlere bunca özlemimiz. Yine bitmiş değil o samimiyet ama o eski günlerin tadı tuzu yok.
Benim de çocukluğum ve o güzel günler geldi aklıma yazınızı okuyunca.
Tebrik ederim Serkan Bey iki gün üst üste güne geldiniz.. Yüreğinize kaleminize sağlık..
Saygılar.
Serkan BOL
Teveccüh gösterdi defterin değerli yönetici ve okuyucuları. Mutlu oldum tabi. Beklemiyordum doğrusu.
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile her zaman olduğu gibi onur verdiniz. Çok teşükkür ederim Neslihan Hanım.
Saygılarımla...
Serkan BOL
Saygılarımla...
Serkan BOL
Saygılarımla...
"Sustum" derken konuşan kalem; konuşan kalp...
Kalem konuştukça, ben sustum. Susturuldum.
Kalemdeki ahenk, duyarlılık ve doğallık tel tel dolaştı zıhnimde.
Tasvir edilen o ilişkiler, duygular ve mekanı dolaştım bir bir. Gözlerim doldu. köy kokusu vurdu genzime; çünkü çok tanıdık, çok bilindikti. Meğer ne çok özlemişim...
Ve diyorum ki, o geri dönüş ve özlem benimdi; benim olmalıydı. Çünkü yazı, metaforları ve duygusuyla onu istiyor, ona teşvik ediyor...
Bence siz böyle yalın ve samimi yazmaya devam edin, sayın yazar. Gerekli. Çok gerekli...
Çok tebriklerim ve teşekkürlerimi bırakıyorum.
Saygılar, selamlar çokça.
Serkan BOL
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz.
Saygılarımla...
Tüya
Daha iyi yorumlara layıktı. Ancak dilim bu kadar döndü...
Başarılarınızın devamını içtenlikle dilerim.
Çok saygı ve selam ile.
Güzel zamanlardı illa ki dünde mi kalır?
Yüreğin ne yarası vardı ne de yaması
Ya, bu gün?
Biz de yazarın dünyasında yad ettik güzel günleri.
Ve sustum eşlik eden tebriklerimin nezdinde.
Selam ve saygılarımla dost yazarım
Serkan BOL
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Tekrar tekrar okudum satırları
Zaman durdu
Mekan durdu
Ve
Yüreğimiz on ikiden vuruldu...
Kutlarım çok hüzün ve saygı ile...
Serkan BOL
Saygılarımla...
Hepimiz susalım
Geçmiş susmuş
Şimdi ki Zaman ise onu gerektiriyor
Tebrikler
Saygılar
Serkan BOL
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Serkan BOL
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Serkan bey geçmişi yazmak bana da lezzetli geliyor.Bugünü ve yarına dair yazmak ise zor...ne kadar güzeldi yazınız.Bendim bizdik...selamlarımla
Serkan BOL
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Bizler büyüdük ve aydınlandı dünya
Demeyi ne kadar çok isterdim küçükken daha bir kelebeğin kanadında yol alırken
Kalanlar azaldıkça yiten leri daha çok özlüyoruz.
Tebriklerimle dostum
Serkan BOL
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Gökteki ve sudaki maviye haykırırdı çocukluğumuz... Ağaçlarda ki kuşların arkadaşlarıydık. Özgürdük.
Şimdi uzak zamanların kokusunu özlüyoruz..
Çocukluğuma götürdünüz yazınızla beni.
O zamanın insan sevgisi doluluğu bu zamanda bulamıyoruz....
Saygıyla selamlar.
Serkan BOL
En güzel yıllara sanırım herkes özlem duyuyor.
Ziyaretiniz ve yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim Ümmühan Hanım.
Saygılarımla...
Sevgili Kardeşim.
SUSTUM derken bizleri eskinin o vefalı
günlerine götürüp yüreğinle konuşmuşsun.
Teşekkürlerrr...
Serkan BOL
Değerli yorumunuz ile onur verdiniz. Çok teşekkür ederim komutanım.
Saygılarımla...