eser sanatı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
gözlerimin rengini almıştı uzandığım yer. yataktan düşen bir bedenim olsun istedim. kahverengi. bulaşıcı bir öykü olmak. işte o an altından nehirler geçiyordu yatağımın hayal mayal. serinlemişti dilimdeki gümüşlük. iki lafı bir araya getirmek zor ve kibirli gelmeye başlamıştı. kafamın içindeki Martha susmak bilmiyor her yerde karşıma çıkıyordu. her şey gerçekliğini neden bu kadar iştahla koruyordu bilmiyorum. telefon denen alet çaldıkça etimi koparıyor. kopardıkça daha çok çalıyordu. sessize almamak için direniyordum. huzursuzluğumun ambiansını bozmak karakteristik özelliğime hiç uygun değildi dersem yalan söylemiş olurum. midem bulanmaya başlamıştı. hayal ettiğim nehirler beni içine almış sürükleniyor gibiydim. göründüğüm gibi değildim. elimden gelse saçlarımın ucundaki lüleyi masanın üzerine yatırıp gülüp geçerdim. çok renkli bir kişiliğim vardı. yüzüm. eski bir evin küflü pervazlarında gününü gün etmek için var olmuş saksı gibiydi. yeşil ve tortu doluydu dilim. o an ağzımın kenarlarında sümbül yetiştirmeyi çok isterdim mesela. gözlerimi kapattım. bu anı yaşamak bitkinlik verse de. hoş bir üzüntü elde ediyordum. doğrulduğum yer masmavi değildi. etrafta kuş sesi aradım. bulamadım. nasıl da mutluydu katilim. sarıldığım yastığın dili olsa. ki iyi ki yok. başım belaya girerdi. düşlediğim her şey düşündürüyordu beni. tekrar uzandım. aklıma omuzlarıma ördüğüm kırgın boşluklar geldi. serçe parmağımla konuştum. tesadüfen yaşıyor gibi yapmak adına olağanüstü bir toplantı düzenledim kendime. herkes toplanmıştı. başım dizlerime göz dikmiş kollarım bacaklarımla anlaşamıyordu. ayak bileklerime meydan okuyordu kalbim. midemin üzerindeki kelebek bir kartala dönüşmüş yükseklerden uçuyordum. hiç işim gücüm yokmuş gibi. kalkmak zorunda kaldım. mutfağın hiç özelliği olmayan bir köşesinde önemli bir acıtasyon sergilemeye çalışmak daha tatmin ediciydi. fırının camından kendimi izlemek müthiş aptal hissettiyordu. nedendir bilmiyorum halamın verdiği permalı çiçek yüzüme baktıkça onu yeme fikri doğuyordu içime. mutlu olmayı becerebilmek emek isteyen bir sanattı çünkü. galerisi. kalbimin derinliklerinde açılan bir sanat eseriydim. özelliğim vardı. insanlara aldanma özelliğim. en ihtişamlısından sol tarafıma tutunan bu his. beni akşam saatlerine ayarlıyordu. masal niyetinde yaşıyordum. öyle çok anlatacak karanlık evlerim yoktu. bahçeli bir beynim vardı. etrafı insanların tepeden bakmasıyla dolup taşıyordu. masada bir tek ben yoktum. gözlerimin içindeki kan çiçekleri yüzümdeki çizgileri ağırlaştırıyor. baharı haklı çıkartıyordum. biliyorum. çok işim var diye tekrar eden bu tembel ve istikrarlı ruhum eline geçirdiği her şeyi mutfak dolabına diziyor. yerli yerinde üzülüyordum. imkanım olsa bütün hislerini paylaşırdım diyen Martha fırının kapağını kapatarak bütün nehirlerimi susturmuş. çok sinirlenmiştim. bedeni yorgun olsa da Martha’nın. dilinden düşürmediği bu zerafet dolu işgüzarlı davranış günümü mahvediyordu. zira bir sanat eseriydim. bu böyle olmamalıydı. etimden bir parça daha koparıyordu telefonun anlayışsız sesi. uzandığım yerden kuru kuru kalktım. ellerim bomboştu. yüzümü yıkamak bir insana laf anlatmaktan bile zor geliyordu. ki yine Martha’ya rastladım. her yer pamuk tarlasına dönmüştü. güya. istediğim tam da bu değildi. yalnız kalmak ve altımdan geçen nehirlere kapılıp kaybolmak istiyordum.
o kadar.
hem de
bir sanat eseri olarak
.
YORUMLAR
sevdim.
helal olsun gün güzelliğine.
tümm içtenliğimle teşekkür ve tebrik ederim
sonsuz selamımla
nepal
kıymetlisiniz
sevgilerimle
.
Sevgili nepal, almışsın eline görülmez bir mikrofon ve iç sesine kulak vermişsin.
Sanki kameraylan da ruhunu gözlemlemiş ve bize sunmuşsun.
Nasıl da detaylı ve tanıdık...
İçimden "bu, ben olablirdim!" dedim. :)
Çok kutluyorum naif ve içten kalemini ve seni. Ve ayrıca güne düşüşünü.
Sevgi ve selamlar çokça.
nepal
sevgili Tüya eline yüreğine su dökemediğim insanlardansın
çok teşekkür ederim
söylediklerin mest etti beni
sevgilerimle. çok
.
"nereden evlat edindin bu hüznü gönlüne kadın?"
tanıyorum bu hüznü,
fakat geçici biliyorum da.
Çünkü senin öykün tek renk olamaz.
Her rengi barındırır hatta yenilerini yaratır her defasında sanat eserine dönüştürerek..
Sevgilerimle nepal
nepal
bazen emin olamıyor insan ama sizden bunları duymak çok hoşuma gidiyor
yorumun ne güzeldi
çok teşekkür ederim öykü güzeli
sevgilerimle her daim
.
eser eser sahibinden daha çok yaşar eğer bir sanat eseriyseniz zaten ölümsüz demeksiniz kutluyorum
nepal
ölünce anlıyorsunuz
çok teşekkür ederim
saygılarımla
.
bence dışındaki içini de içinin hiçine katıp uyuyorsunnnnnnn hala........... altından akan nehirlerin sulansa da ağzı yüzü bir şelalenin kamburlaşan saçlarına değmeden uyanma
yorum yazarken tam da şu an acayip raftingleyesim geldi:)
nepal
çok teşekkür ederim
saygılarımla
.
Tebrik ederim.
İnsan bütün yaşamışlığı ile tablo zaten. Kimisinin siyahı kimisinin renkleri çok...
Sevgimle
nepal
ne güzel dedin etrabe
çok teşekkür ederim
sevgilerimle
.
Pazar'a ne güzel yakıştınız sen ve Martha...yüreğini kıymık kıymık ettiğin parçalarına dokunup konuşur gibi sonra...
başlığı garipsiyorum yalnızca...çünkü ben bu diyalogları ne resmedebilirdim, ne de bir tabloya sığdırıp duvara asabilirdim...
sevgilerim çokça...
nepal
canım Gulem. konuşur gibi yazmak çok güzel bı his. evet
çok teşekkür ederim güzel varlığına
sevgilerimle her daim
.
Ne zaman derin bir kaybolma ihtiyacı duysam, duyan geliyor başıma. Çarpık kentleşmenin akılları durduran fotoğrafı gibi saatlerce kendi iç dünyamın çirkinliğine saklanmak istiyorum. Belki oraya gelen olmaz diye. Ama en Korkunç görüntünün bile bir meraklısı çıkıyor.
Dünya saklanamayacak kadar kalabalık diyorum....
Okudum, hemen bitti gibi geldi yine başa dönüp okudum. Sonra telefonu sessizce sessize aldım. Biraz rahat bırakılmak herkesim hakkıdır.
Sevgilerimle.
black_sky tarafından 3.4.2022 22:30:21 zamanında düzenlenmiştir.
nepal
ya ben sizin gibi öykü yazanların eline hiç su dökemedim biraz muzdaribim.
yazamadıkça bende kaybolmak istiyorum
sonra da sizlere yakalanmak.:) az da olsa
Nepal çok uzun yazamıyor
ama sen
çok hoşsun sky
çok teşekkür ederim
sevgilerimle
.
Burada, rüzgarın uğultusuna karıştı Martha’nın sesi. İlk kez bu kadar hüzünlüydü. Cıvıldayışına alışkındık biz oysa... Sen yine de kızma ona:)
Sadece “iyi” insanlar aldanır Nepal. Diğerlerininki olsa olsa; bedel ödemektir.
Sevgilerimle
nepal
sen. ben ve Martha iyi insanlarız.
çok teşekkür ederim bayan Asalet.
sevgilerimle. çok
Bir Eflatun Ölüm
Ama bak asıl bu şarkı tıpkı sen; etekleri uçuş uçuş, kelebek kanadı gibi zarif, papatyalar gibi masum...
https://m.youtube.com/watch?v=W3z5XvtUK9o
nepal
neyse
bayılma sırası bende :)
şarkılar karşılıklı fena güzel
çok teşekkür ederim. sen niye bu kadar tatlısın acaba
.