- 919 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
H A L İ L A Ğ A
110- HALİL AĞA
Afyonkarahisar, karayolu, demiryolu ve havayolu ulaşımında çok stratejik konuma sahip. Bütün yollar Afyon coğraf yasında kesişir ve dağılır. Orta Anadolu’nun batıdan giriş kapısı. Sanki dünyanın merkezi. Tarihsel geçmişi antik çağa kadar uzanır. Dağında, düzünde Hitit- Luviler ile Frikyalılar’ın medeniyet izleri görülür. Kurtuluş Savaşının yaşandığı ve şehit kanlarıyla sulandığı kutsal toprakların bu lunduğu bölge Afyon. Bu süreçte iki kez işgal altında kalmış ve düşman pençesiyle cansiperhane boğuşmuş. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Savaşı yönettiği Kocatepe, Afyon sınırları içinde. Türk Ordusu’nun 26-Ağustos-1922 t.de gerçekleştireceği saldırı planına, Gazi Mustafa Kemal Paşanın en yakın silah arkadaşları, (Genel Kurmay Başkanı, Batı Cepheleri Komutanı, 1. ve 2. Ordu Komutanları) inanmayıp karşı çıkarlar. Başkomutan G.M.Kemal Paşa, canını orta ya koyup sorumluluğu alarak savaşı başlatır. Yani Başkomutan Gazi Paşa’nın ha yatını ortaya koyduğu yer Afyon. Kurtuluş Savaşı kazanıp milletin bağımsızlığı ve Cumhuriyetin temelleri atıldığı aziz topraklar. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş ve Kuruluş adresi. Bu adreste adı sanı bilinen, bilinmeyen yüzlerce kahraman Türk yiğitleri var. Her karış toprağında nice kahramanlar kefensiz yatmakta.
Anadolu bağrında isimsiz, namsız çok eryiğit kahraman barındırır. Bu cengaverler vatan, bayrak, millet, ezan için kendilerine ihtiyaç duyulduğunda Hızır Aleyhisselam gibi ortaya çıkar. Uğraşlarında olağanüstü gayret göstererek destanlar ya zar. Saraçzade Halil Ağa, 1868 y.da Afyonkarahisar’ın Beyyazı Kasabasında (köyü) doğar. Okur-yazar olmayıp çiftçilik ve deri ticaretiyle meşğul olur. Çocuğu olmadığı için kardeşinin öksüz oğlu İbrahim’i evlat edinir. Afyon merkezde ve köyünde yardımsever, iyilik timsali ve hoş sohbet, nüktedan bir şahsiyet olarak tanınıp sevilir. Halil Ağa, bu şahsi meziyetleri ile mal mülk varlığı, insanları ikna kabiliyeti ve eli açık ikramkar oluşu düşman subaylarıyla samimi arkadaşlık tesis etmesin sağlar. Bu dostluktan Türk Milleti, Ordusuna yararlı olacak bilgi, eylem kazanma çabasında. Bu işleri yaparken asla renk vermez ve şüphe uyandırmaz.
Afyon ve çevresi iki kez düşman tarafından işğal edilince Halil Ağa, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir casusu olarak çalışır. Düşman askeri komutanlarının yemek sofrasında bulunur. Onları çiftliğinde ağırlar. Düşmandan edindiği önemli bilgileri Türk askerine gizlice ulaştırır. Düşmanla ilgili sıcak bilgileri alan Gazi Mustafa Ke mal Paşa Halil Ağa’yı önemser ve ilişkileri sürdürürken samimi bir dostluğa dönüştürür. Kurtuluş Savaşının kazanılmasında bu bilgilerin önemi yadsınamaz.
Halil Ağa’yla Türk Ordusu arasında irtibatı “Denizli’li Yaşar” isimli bir yüzbaşı kurar. Yaşar Yüzbaşı tebdili kiyafet eder. Köylü kiyafeti giyip merkebine binerek Afyonkarahisar’a gelir. Dosdoğru Halil Ağa’nın yazıhanesine gider. “-Ağa kömür lazım değil mi?” diye sorar. Yüzbaşı Yaşar askeri önemli bilgileri alıp birliğine geri döner. Bilahare Yunan Ordusunun ahvalı durumun içeren bu bilgiler Başkomutan’a ulaştırılır. Afyonkarahisar’ın yolu, sokağı, dağı, taşı Türk Ordusu lehine ve ya aleyhine casusluk edenlerle dolup taşmakta. Kimin eli, kimin cebinde bilinmez. Ancak vatanın kurtuluşu, bekası için savaşanlar bilinmesi gerekeni bilir.
Afyonkarahisar 27-Ağustos/1922 t.de düşman işğalinden kurtulur. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, yanına Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cep heleri Komutanı İsmat Paşa’yı alıp şehre gelir ve Belediye binasına yerleşir. Mustafa Kemal Paşa, Halil Ağa’yı huzuruna çağırtıp görüşür. Silah arkadaşları şaşırır. Düşman subaylarıyla haşır neşir olup dostluklar kurmuş birisiyle görüşmesin tas vip etmezler, yadırgarlar. Nihayetinde Başkomutan 29-Ağustos/1922 tarihinde Halil Ağa’yı Belediye Başkanı olarak görevlendirir. Başkomutan M.K. Paşa’nın bu tasarru funa en yakın silah arkadaşları yine karşı çıkar. Başkomutan Gazi Paşa, “Halil Ağa, milletinin bağımsızlığı için bana casus olarak çalışan, önemli bilgileri getiren bir kahramandır” der. Gazi Paşa Atatürk, her Afyon’a gelişinde mutlaka Halil Ağa ile görüşerek onurlandırır. Cumhuriyet Türkiyesinde Afyonkarahisar’ın ilk Belediye Başkanı olan Halil Ağa, Başkanlık görevin 1929 yılına kadar sürdürür ve Cumhuriyet Afyonkarahisar’ın temellerinin atılmasında önemli rol üstlenir.
Diğer taraftan Afyonkarahisar/ Sincanlı (Sinanpaşa) İlçesi kırsalı Ahır Dağlarının kuzey yamaçlarında ormanlık alandan Sincanlı ovasına inen bir patika yolu mev cut. Bu yol güzerğahında Yörük Mezarı geçip ovaya çıkarken Tokuşlar Köyü ko nuşlu. Düşman bile bu patika yoldan habersiz. Köy sakini Kavasoğulları’ndan Mehmet- Fadime oğlu Haydar 1881 y.da doğar. Tokuşlar’lı Haydar Ağa olarak namlanır. Milli Mücadele Kurtuluş Savaşında Sincanlı çevresinde önemli milis hiz metinde bulunur. İsimsiz kahramanlardan biridir.
Tokuşlar’lı Haydar Ağa, 30-Ekim 1918 y.da imzalanan Mondros Mütarekesinden sonra Afyonkarahisar yöresinin İngiliz, Fransız ve Yunan kuvvetlerince işğal edil mesi üzerine Sincanlı- Tokuşlar Köyü çevresinde direniş gösterir. Bu direnişi “Ça kal Bölüğü” ismini verdiği Müfrezeyle gerçekleştirir. Köyde ikamet ettiği evin alt katında bulunan mahzeni Kararğah olarak kullanır. Çakal Bölüğü, Ahır Dağlarına yaslanan Tokuşlar, Yörük Mezarı, Balmahmut bölgesinin düşmandan korunmasının yanı sıra yörede bulunan Yunan birlikleri hakkında altmış yiğidiyle canları pa hasına Türk Ordusu lehine istihbarat çalışması yapar. Haydar Ağa, ayrıca Yunan ordusu aleyhine hileli yalan bilgi verir. Yunan ordusundan edindiği askeri bilgileri tez elden Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Altay Paşa’ya ulaştırmak için 6. Tümen Komutanı Nazmi Beyle irtibata geçer. Hatta ileriki günlerde Fahrettin Altay Paşa, Tokuşlar Köyüne gelir. Haydar Ağa’ya misafir olup hem durum değerlendirir hem Ağa’yı onurlandırır.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos 1922 t.de sabaha karşı düşmana amansızca saldırma, hücum emri verir. Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Altay Paşa, Sultandağı’nda (İshaklı) bulunan süvari kolorduları gizlilik içindeuzun bir yürüyüşten sonra Şuhut’a intikal ettirir. Ahir Dağları Toklu sivrisinin or manla kaplı sarp geçişli dar patika yolunu tek koldan iğne deliğinden geçercesi ne gece aşıp Sincanlı’nın Tokuşlar, Tazlar ve Yörük Mezarına gizlice ulaştırıp orman içine beş süvari tümeni konuşlandırır. Ahır Dağlarında bulunan gizli geçit ten Fahrettin Altay Paşa komutasında Türk Süvari Kolordusu’nun gizlice, düş mandan habersiz Sincanlı ovasına geçişi savaşın kazanılmasında önemli bir mihenk taşı. Süvari Kolordusunun Ahır Dağları zayiat vermeden geçmesinin sağlanmasında ve düşmanın uykuda yakalanmasında Tokuşlar’lı Haydar Ağa’nın kahramanlığını unutmamak gerekir.
Yunan Ordusu silahları toplayamadan ve ardına bakmadan İzmir’e doğru kaçma ya başlayıp Kurtuluş Savaşının kazanılmasından sonra Fahrettin Altay Paşa, Tokuşlar’lı Haydar Ağa’yı köyünde ziyaret eder. Türk Ordusuna verdiği milis hiz metlerinden dolayı Takdirname verir. “-Hizmetleri için ileride ayrıca yardım edileceğin bildirir.” Haydar Ağa, “-Paşam, ben bir şey istemiyorum. Her şeyi vatan, millet, bayrak ve ezan için yaptım, Mükafatımı Allah versin” diyerek mukabele de bulunur. Haydar Ağa, 1947 yılında Hac görevini yerine getirmek için Hicaz’a gitmiş ancak, ülkesine dönememiş. Mekke’de vefat ederek oraya defnedilmiş.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş ve Kuruluşun gerçekleştiği Afyonkarahisar topraklarında kefensiz binlerce şehit yatar. Kahramanlık hikayesin açıklamaya çalış tığım üzere adı sanı pek bilinmeyen sayısız kahramanlar var. Afyon’ da her yerde kurtuluşun hikayesi anlatılır. Böyle bir kadim şehirle ilgili Ulusal basında Cumhu riyet Türkiyesi’nin ilk Cumhurbaşkanı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ’ü içeren bir haber paylaşıldı. Haberin özü; Afyonkarahisar merkezde resmi kurumlardan birisi, “Cumhurbaşkanları köşesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün res mine yer vermemiş.” Çok üzücü. Haber yalansa, haber yapmakta çok üzücü.
Bu haber çok şey düşündürdü. Kamu görevlisi olarak yirmi yıl üzerinde çalıştığım Afyonkarahisar halkına çok yazık ve ayıp edilmiş. Afyon halkı böyle bir cin fikiri hak etmiyor. Habere konu olan tasarrufta bulunan kişi, Atatürk’ün Asker, komu tan, devlet adamı, siyasetçi hayatın çok iyi okuyup kavrayabilseydi böyle bir den sizlik yapmazdı sanırım. Duyduklarına göre hareket etmiş. Yetmiş iki millet Atatürk’e hareket etse, Afyon’lunun atasına toz kondurmaması lazım
“Ne mutlu Türküm diyene” ve bu sözü söylememize olanak sağlayan kahraman larımıza. Ruhları şad olsun.
Kaynak: Afyonkarahisar Taşpınar Dergisi
(NOT:Görsel resim dergiden alıntı.)
Süleyman YILDIZ
(Lemos5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.