SEVİMLİ BEŞLİ DEFİNE PEŞİNDE
Aradan bir bölüm
...Sevimli Beşli’nin önlerine, şapka benzeri bir figürü barındıran ilginç bir duvar çıktı. Figürü süsleyen rengârenk desenler, göz almaktaydı. Tepesinde, siyah, yuvarlak, iri ve parlak bir taş bulunmaktaydı. Denizkızının verdiği gereçler arasındaki kumanda, Peri’nin aklında şimşek gibi çaktı. Peri, kumandanın ortasında da aynı taş olduğunu anımsamıştı. Kardeşine ve kuzenlerine yüreği ağzında döndü: “herkes sihirli giysilerinin kemerlerine takılı olan kumandaları çıkarsın,” diye rica etti. Çocuklar, kumandalarını çıkarıp ellerine aldı. Peri’nin dikkatine hayran kalmışlardı. Gerçekten, kumandaların ortasındaki kara taş, ilginç şapkanın tepesindeki taşa, tıpa tıp benzemekteydi.
Maya, kumandayı kullanmak için izin istedi. Olur, denince kumandanın siyah taşlı düğmesine bastı. Hiçbir şey olmamıştı. Sırayla Dora, Batu, Peri ve Logan Evrim de kumandalarını kullandılar. Değişiklik gerçekleşmeyince tasalandılar. Zaman iyice daralmıştı. Dinozor uyanabilirdi. Canavar Mastik, Vakvak’ı atlatabilirdi. Küt küt atıyordu çocukların kalpleri.
Batu, “bir defa da hep birlikte düğmeye basalım,” diye yeni bir uygulama önerdi. Hep birlikte düğmeye basıldı. Kumandalardan fışkıran ışık demetleri, siyah taşa yönlendi. İşte, bu anda olanlar oldu! Ne mi oldu?
Işıl ışıl bir oda gözler önüne serildi. Öyle bir oda ki çocukların gözleri uzaktan bile kamaşmıştı. Çocuklar odaya doğru adım adım ilerledi. Şimdiye dek görmedikleri, kat kat bir hazine ile karşılaştılar. Her birinin gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Hazinenin tepesindeki ateş kırmızısı oluşum, albenili duruyordu. Sihirli şekillerde ışık oyunları sergiliyordu. Hazinenin türlü renklerde altı katı seçilmekteydi. Üzerine oturduğu taban, ışıltılar yayan özgün, dayanıklı, özel bir camdı. Olağanüstü bir hazineyle çocuklar afallamıştı. Saniyelerce hareketsiz kaldılar. Bir süre ona, beğeniyle bakakaldılar.
Peri: “demek harita bizi define odasına ulaştırmanın şifrelerini taşıyormuş,” diyerek sessizliği bozdu. Çocuklar, “evet evet,” diye bağrıştı. Herkes heyecandan taşkındı.
Batu, define odasının arkasındaki gizli kapıyı ilk gören oldu. Çocuklara bağırarak gizli kapıyı gösteriyordu. “Bakın bakın, geriye dönmeden, tehlikelerle yeniden karşılaşmadan bu kapıdan çıkabiliriz!” diye etrafı çınlatıyordu.
“Hemen kurbağa Vakvak kardeşe seslenelim öyleyse,” dedi Dora. Bu telaşta Vakvak kardeşi unutmadığı için herkes teşekkür etti ona. Vakvak kardeşi çabucak çağırdılar. Canavar Mastik kendi uzun kuyruğu ile bağlanmıştı ya kendisini çözemeden, Vakvak kardeşi, bir çırpıda içeriye aldılar. Canavar Mastik yetişemeden duvarı, kumandayla kapadılar. Artık dinozor ve canavarlardan kurtulmuşlardı. Oh çektiler, güvendeydiler.
Sevimli Beşli rahatlamıştı. Sıra dışı hazine, görkemiyle karşılarında ışıldıyordu. Tepesi ve katları, çocukların ilgi ve merakını tetikliyordu.
Logan Evrim, incelemek için hazinenin tepesindeki ateş kırmızısı kıvrıma dokundu. Birden dalgalanan ışın demetleri oldu. Havada çocukları şaşırtan bir görsel ortaya çıktı. Üç boyutlu bu görsel, Sevimli Beşli’ye tanıdık gelmişti. Sevimli Beşli, onu burada görmeği akıllarından bile geçirmemişti. Bu yüzden hem şaşkın hem sevinçliydi. İşte, karşılarında güzeller güzeli denizkızı duruyordu! “Ne zaman kırmızı bölüme dokunsanız beni çağırmış olursunuz” diyordu. “Ben size her zaman yardıma hazırım,” sözleriyle, baldan tatlı sesiyle konuşuyordu.
Denizkızı, bir yandan çocukları kutlamaktan geri kalmadı. “Cesaretiniz, sabrınız, yardımlaşmanız, başladığınız işi pes etmeden bitirmeniz, beni gururlandırdı,” diyordu. Parlak renkli pullu göğsü, gururdan kabarıyordu.
Denizkızının, “hazinenin katlarını aşırı merak ettiğinizi biliyorum. Bu katları size tek tek açıklamak isterim.” diyerek havada dans etmesi ne hoştu. Denizkızı:
“1.kat, sizin altından kalkamadığınız okul ödevlerinize yardım etme amacını güdüyor. Sesli bir ansiklopedi. Eğlendirerek hoş bir çalışma olanağı sağlıyor. Aklınıza takılan her şeyi, bilmece, bulmaca, güldürmece oyunlarıyla size aktarıyor. Ne zevkli değil mi?
2.kat, şimdiye dek karşılaşmadığınız toplu oyunları size sunuyor. Birlikte hoş ve yaratıcı oyunlar kuruyor, oynamaya doyamıyorsunuz. Oyun boyunca gülmekten kırılıyorsunuz. Yalnız bu bölüm, sadece tatil günlerinde, süreli olarak açılabiliyor.
Anneler Günü’nde kendi eliyle annesine özgün bir armağan hazırlamayı kim istemez? İşte, yapmayı öngördüğünüz armağanın gereçlerini 3. kattan elde edebilirsiniz. Özenle uğraşarak özgün armağanınızı kendi ellerinizle anneniz için oluşturabilirsiniz.
Babanıza da 3. kattan gönlünüzden geçen bir armağan sağlayabilirsiniz. Örneğin içinizden değişik bir gömlek geçiriyorsunuz. Bu gömleğin kumaşından tutun, biçimine, rengine değin ayrıntıları sıralayabilirsiniz. Size hoş gelen bir armağanı babanız için elde edebilirsiniz.
Anladığınız üzere 3. kat, özel günlerde ve bayramlarda düşlediğiniz bir hediyeyi ya size yaptırtıyor ya da size armağan ediyor. Bu hediye, sizin veya bir arkadaşınız için oyuncak da olabilir. Dileğinizi dile getiriyorsunuz. O bunu gözden geçiriyor. Bazen sizi yönlendiriyor. Doğru hediye ve oyuncağı seçmenizde size yol gösteriyor. Size onu veya yapmanız için gereçlerini armağan ediyor,” diye katların özelliklerini tanımladı, yetilerini aktardı.
“Bakın ben şimdi iki hediye dileyeceğim,” diyen Denizkızı, 3.kata dokundu. “Bana özgün bir armağan verebilir misin?” diye 3. kata fısıldadı. Hazinenin tepesindeki ateş kırmızısı bölümden, uçan bir balon havalandı. Tabii, bu balon sıradan bir balon değildi.
Denizkızı, “bu balon, müzik çalarak uçmasının yanı sıra, içinde sürpriz bir hediye barındırıyor,” dedi. “Önce uçurarak istediğiniz kadar oynarsınız. Müzik eşliğinde balon elinizde, birlikte koşar, hoplar, zıplar, dans edersiniz. Sonra, hediyenizi almak istediğinizi bildirirsiniz. Hediyeniz, balonu esneterek, patlatmadan içinden sıyrılır. Ne şaşırtıcı değil mi? Çünkü bu balon patlamıyor. Hediye havada süzülerek elinize ulaşıyor. Oyununuz bitince uçan balonunuz onu, sizin için yeniden saklıyor,” diye ilginç açıklamalarda bulundu.
Denizkızı sözlerine devam etti: “Bir başka armağan heves edelim. Örneğin, doğum günlerinizde görülmemiş hoş süslemeler düşlediniz. Onların gereçlerini elde etmek istediniz. İşte, tanımladığınız özelliklerde onlara hemen sahip olabilirsiniz.
4.kat, uygun zamanlarda istekte bulunursanız size şekersiz, meyveli dondurmanın en lezizini hazırlar. Nasıl mı? Çünkü dördüncü kat, özel bir dondurma makinesi taşımaktadır da ondan.
Bu makine, düşlediğiniz her şekilde size dondurma verebilir. Ne çekici değil mi? Şimdi, gülen çocuk biçiminde bir dondurma isteyelim. Dondurma makinesinin hünerini gözleyelim.” Çocuklar, hazinenin dördüncü katına gözlerini dikti. Dondurmaya pür dikkat kesildi. Gerçekten çıkan dondurmanın görseli etkileyiciydi. Tattıklarında, gülen çocuk dondurmasının tadı pek nefisti.
Peri, “ya beşinci ve altıncı katlar, ne sihirler sergiliyor?” diye merakını yenemedi. Denizkızına sorusunu yöneltti.
“Periciğim, beşinci kat, istediğiniz rüyayı size gösterir. Rahat ve mutlu bir uykuya dalarsınız. Ertesi gününüz, dingin, güçlü, başarılı ve mutlu geçer.
6. kat, eğer arzularsanız sizin dünya ve gezegenlerle iletişiminizi sağlar. Evrensel güzel dostluklar kurmanıza destek olur. Onlarla bilgi ve duygu alışverişinde bulunur, ufkunuzu geliştirirsiniz,” diye çocukları meraklandırdı.
Sözlerine devam eden denizkızı, “bunları yaparken size yol gösterilir. Her türlü güvenliğinizi de sağlanır tabii,” diye çocukları rahatlatmaya özen gösterdi.
Sevimli Beşli, böyle sıra dışı bir hazineye sahip olmaktan gururlu ve mutluydu.
Masalın devamı var.
Ayşe Yarman Öztekin
"Sevimli Beşli Define Peşinde" adlı masal kitabımdan
YORUMLAR
Masal kitapları en büyük ihtiyacımız, çocukların hayal dünyasını geliştirmek için çok önemli.
Kutluyorum sizi
ayşe1
Sevgiler, esenlikler.