- 166 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mahşere bıraktılar
Ve bir gecede ayaklandılar, kimi orağını almış eline kimide tırpanlıydı.
Tırpanlıların yüzleri siyah bantlarla bağlanmış yüzleri karanlıktan seçilemiyordu fakat çok kalabalıktılar.
Şehir meydanına askeri bir disiplinle dağıldılar ve ayak sesleri meydanları titretiyordu.
Kapıya çıkmaya korkanlar perde aralığından pencere altlarından seyrediyordu.
Bir çoğunun yüreğini korku kaplamıştı fakat bir çoğu hala uykudaydı.
Hasar tespiti sabaha kalsın dediler.
Sabah olduğunda korku ruhlarına sinmiş ve dilleri bağlanmış bir şey söyleyemiyorlardı.
Doğru söylemesi gerekenlerde şahitlik yapmayınca hasar tespitini kıyamete bıraktılar çünkü kara pelerinliler sokakları zaptetmişlerdi.
Ve tarih yazdı, bir halk vardı ve çok uygardılar fakat bir hastalığa yakalanıp kendi kendilerini yok ettiler, şu kalan yıkıntılarda o uygarlıktan kalanlardır dediler.
Bu yıkıntı bir adamın kendi yatağı dışında başkalarının yatağına girmesiyle başlamıştı.
Ve o uğurda bir duvağa hasret giden genç kızlar oldu.
Sevdiklerinden koparılıp salam gibi dilinerek çöp konteynerlerine atılanlar oldu .
Ve dünya birilerine sırtını dönüp ışıklarını karartırken, bir yanıyla sahte bir illüzyonla zamanı tas tamam çıkarmaya çalıştı.
Ve uyananlar dediler vallahi müthiş bir illüzyondu ki yıllarca kılımızı kıpırdatamadık.
Hesaplaşmayı mahşere bırakanlar arkalarına bakmadan çıkıp giderken fosilleşen tortuları temizlenmek üzere geride kalanlara bıraktılar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.