- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KÜÇÜK İMAM AHMET
KÜÇÜK İMAM AHMET
Küçük İmam Ahmet, Sarıveliler- Lemos Köyü camiinde imamlık yapan muhterem bir şahsiyet. “Küçük İmam” lakabı akil baliğ olduktan sonra çok küçük yaşta cami ye imam olduğu için cemaatınca namlandırdığı saygının ifadesi.
Karamanoğulları Beyliği (Devleti) Beylerbeyi Nure Sofi oğlu Kerimüddin Karaman Bey’in torunu, Bedreddin Mah mut Bey’in oğlu, Ermenek Beyi ve 1352-1356 yılları arasında Devletin Beylerbeyi Burhaneddin Emir Musa Bey, Ermenek Eyaletinde Bey olduğu dönemde kendi adına, Tol Medrese’yi (1339) ve Lamos yerleşim yeri ne “Lamos Emir Musa Paşa Beğ Camii ile Paşa Zaviyesin” (1344’ yılları) yaptırıır. Sadakay-ı Cariye türü eserlerin (Medrese, Cami ve Zaviye) ilelebet payidar kalması için Ermenek, Lamos, Uğurlu, Fariske, Daran ve Başdere, Sarıvadi.. gibi bakir yer leşim yerlerinde muhtelif arazileri, bağ ve bahçeyi vakfiye bırakır.
Doç. Dr. Bilal Gök; “Emir Burhaneddin Musa Bey’in Lamos Köyünde adına yaptırdığı Caminin;
“-Vakf-ı Camii Lamos inşa-i Musa Beğ min al-i Karaman ve Vakfı Camii der karye-i Lamos bina-i Paşa Musa Beğ an-ümera-i Karaman” kaydından hem banisi, hem de vakıf eseri olduğun” belirtir. Karamanoğulları Beyliği Beylik (saray) erkanının Lamos’a yaptırdığı caminin, Ermenek Kazası dışında köy yerleşimlerine Beylerce yaptırılan ilk ve tek ibadet evi olduğun” açıklar.
Lamos Köyüne cami yaptırıldığı yıllarda günümüz coğrafyasında olduğu üzere Fariske, Uğurlu, Günder, Boyalık, Fet, Daran yerleşkelerini yurt edinmiş nüfus yoğun Türkmenler bulunmamakta. Bu yerleşimlerde iskan olan aha linin yoğunluğu konar-göçer vaziyettedir. Yerleşik düzene pek geçilmemiştir.
Lamos Köyü Camii, bir vakıf eseri olup özel vakfiyeleri mevcuttur. Cami vakfiyelerinden sağlanan gelir, camide görevli imam ve müezzinin yıllık ücretleri ödenir. Ayrıca köyden dini eğitim alanlara da yardım verilmesinin yanı sıra caminin bakım ve onarım giderleri için sarf edilir. Cami imamı, hem vakfın tüm gelirin hem de diğer vakfi yeleri yönetir. İstediği vakıf arazisinde ekim, dikim ve üretim yaparak her türlü tasarrufta bulunur. Bu arada imam, B. Musa Bey’in yaptırdığı Paşa Zaviye’sinin yönetiminde de söz sahibidir.
Köy yerleşimleri camileri ve mescitlerde görevli imamlar, kazalardaki Kadının temsilcisi konumundadır. Camilerde imam olarak görevli olan kişi askerlik hizmetin den muaf sayılıp askere gitmez. Ayrıca vakıf camisinde görevli imam vefat edince yerine erkek çocuğu imam olarak görev yapar. Şayet vefat eden imamın erkek çocuğu bulunmuyorsa, Kadı yeni imamı tayin eder.
Karamanoğulları Beyliği döneminde uygulanan bu sistem, Osmanlı devrinde de aynen devam ettirilir. 1718 yılında Lamos Camisinde imam olan Abdülcelil’in ani den ölümü üzerine, erkek evladı olmadığı için Ermenek Kadısı, İmam Seyyid Ha san’ı günlük yarım akçe ücretle Lamos Camisinde imam olarak görevlendirir. Müezzinin (Hatıp) ücreti ise yıllık, 60- akçe kadardır.
Arşiv Uzmanı, yazar Mükremin Kızılca Hoca; “1830 yılı Sarıveliler Nüfus Kayıtları” kitabında bildirdiğine göre;
“-Lamos Emir Musa Paşa Beğ Camiin de 1830 yılında İmam Ömer görevlidir. Babasının adı bilinmemekte. İmam Ömer’in; Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ahmet ve Abdülkadir” adında beş oğlu olduğu anlaşılmaktadır.”
Cami İmamı Ömer vefat edince yerine oğlu Hüseyin, 1856 yılında Lamos Musa Paşa Beğ caminin yeni imamı olur. Böylece imamlık babadan oğula intikal eder. İmam Hüseyin, kırk yıla yakın bir süre camide imamlık yapar. Ancak erkek evladı bulunmaz.
1896’lı yıllarında İmam Hüseyin eceliyle vefat eder. Bunun üzerine Ermenek Kadısı, Lamos Camisine imam olarak İbrahim Efendi’yi yeni imam olarak atar. İbrahim Efendi (Hacı Sofu) 1913 yılında vefat eder. Oğlu Ahmet çok küçük ve akil baliğ olmadığı için Ermenek Kadısı Lamos Camisine bu sefer imam olarak, “İmam Ali”yi atar. İmam Ali, İbra him oğlu Ahmet akil baliğ oluncaya ve dini eğitimin tamamlayıncaya kadar camide imamlık yapar.
İbrahim oğlu Ahmet, yaşı kemale erip dini eğitimin tamamlayınca Lamos Musa Paşa Caminin yeni imamı olur. Osmanlı ordusunun birinci dünya harbinde (1914-1918) her cephede acımasızca savaşır. Ayrıca bu esnada Kanal savaşı ile Çanakkale Savaşında düşmanla boğuşur. Eli silah tutacak tüm yiğitlere ihtiyaç duyulduğu yıllar. Cami imamlarının askere alınmadığı yıllar. Bu arada imam Ahmet, Mehmet kızı Fatik’’le izdivaç yapar. (Soyadı: Akça/ Akçalı- dır) Cami cemaatı ve köylüleri İmam Ahmet’ie saygı göstermekte. Yaşının küçüklüğünden dolayı, “Küçük İmam” olarak namlandırır.
Küçük İmam Ahmet, on sekiz yaşına geldiği yıllarda imamlıkta gözü olanlar köyün ileri gelenlerin yardımıyla imam lığı elinden alınır. Yerine yaşlı kişilerden bir imam atanır. İmamlığı kaybeden Ahmet, ordunun ihtiyacına binaen askere alınır. Süveyş Kanalı cephesinde başlayan askerliği Balkan Harbinde veya Çanakkale savaşında hitap bulur. Kefensiz yattığı bu vatan toprağını al kanıyla sular,
Küçük İmam Ahmet Efendinin, berzahta ruhu şad, Ahrette yeri Firdevs Cenneti olsun.
Süleyman YILDIZ
(Lemos5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.