Sosyoloji Terimleri
Yapısalcılık, 19. yüzyılın ikinci yarısında dil, kültür, matematik felsefesi ve toplumun analizinde en fazla kullanılan yaklaşım olmuştur. Yapısalcılığın çok belirgin bir okulu olmamasına rağmen Ferdinand de Saussure’ün çalışmaları genellikle bir başlangıç noktası olarak kabul edilir.
……………………….
İşlevselcilik, Sosyal Bilimlerde, özellikle Sosyoloji ve Sosyokültürel Antropoloji disiplinlerinde esas olarak en derinde bireysel biyolojik gereksinimleri yerine getirme temelinde ortak çareler arayarak tesis edilmiş olan toplumsal kurumları ya da kurumlaşmayı açıklamaya çalışan bir paradigmadır.
………………………
Yabancılaşma, toplumsal yabancılaşma veya sosyal yabancılaşma, bireyler arasında ya da bir bireyle toplumdaki veya iş ortamındaki bir grup insan arasında düşük bir entegrasyon veya ortak değerler derecesi ve yüksek bir mesafe veya izolasyon derecesiyle yansıyan sosyal ilişkilerde bir durumdur.
……………………….
Bürokrasi, bir toplumda tabandan yukarıya çıktıkça daralan bir yapı içinde örgütlenmiş olan; kişisel olmayan genel kurallar ve işleyiş ilkelerine göre çalışan sistem ve kurallar grubudur. Amacı resmî olarak idari işlevlerle olsa da uygulamada yorumlamalar nedeniyle bazen resmî olmayan etkilere açık olabilmektedir.
………………………
İş bölümü bir organizmada, bir toplumda veya bir üretim düzeni içinde değişik hizmet ve görevlerin değişik organlar, kişiler vb. arasında bölünmesidir.
……………………….
Sosyal statü veya toplumsal konum, bir bireyin belirli bir toplum ve kültür içindeki konumu. Bireyin sosyal çevre ve sosyal organizasyon içindeki yerini belirler. Bu konum prestije dayanır ve beraberinde yaşam tarzı, haklar ve sorumluluklar getirir.
…………………….
Ataerkillik, erkek otoritesine dayanan bir tür toplumsal örgütlenme düzeni. Bu düzenin temelini erkeğin üstünlüğü fikri oluşturur; soy erkekler tarafından belirlenir, hakimiyet erkeklerindir. Bu toplumlarda erkeklere kadınlardan daha çok saygı gösterilir.
…………………….
Anaerkillik, toplumda kadının, özellikle "ana"nın etkin olma halidir. Matriarka veya maderşahilik olarak adlandırılan bir tür toplumsal örgütlenme düzeni. Bu düzenin temelini kadının üstünlüğü fikri oluşturur; soy kadınlar tarafından belirlenir, hakimiyet kadınlarındır.
……………………..
Etnik grup veya etnisite, bulundukları bölgede kendilerini ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din veya sosyal davranışlar gibi diğer ...
……………………..
Kamusal alan, modern toplum kuramlarında, toplumun ortak yararını belirlemeye ve gerçekleştirmeye yönelik düşünce, söylem ve eylemlerin üretildiği ve geliştirildiği ortak toplumsal etkinlik alanına işaret etmek için kullanılan kavramdır.
……………………..
Benlik; öz varlık, birini kendisi yapan şey, onu diğerlerinden ayıran temel şey, kendilik olarak farklı biçimlerde tanımlanabilen bir kavramdır. Daha genel anlamda ise benlik, özne olarak "ben"in nesne olan "ben" hakkında düşünmesi olarak ifade edilebilir. Psikolojik açıdan benlik oldukça derin ve geniş kavramdı.
……………………..
Anomi, suç ve suçluluk konularında araştırmalar üzerine kurulmuş bir teori olup toplumun bireylerinin az kültürel ve ahlaki rehberlik almasını tarif eder. Toplumun bireyle olan sosyal bağının kopması tanımıdır.
………………………..
Sosyolojik kimlik, toplumsal cinsiyet ve sınıf belirlemelerinde kullanılan bir kavram olup, bireyin sosyal durumunu ifade eder. Felsefede ise kimlik, öznenin varoluşunun ontik, epistemik, etik ve estetik gibi belirlemeleri sonucu oluşmuş olan gerçekliklerdir.
……………………..
Toplumsal sınıflar veya kültürler içindeki bireyler veya gruplar arasında hiyerarşik farklılığı (veya katmanlaşmayı) ifade eder. Sınıflı toplumlarda; Üretim araçlarına sahip olanlarla, olmayanlar, yani çalışanlarla çalıştıranlar yani, sömürenlerle sömürülenler olarak iki temel sınıf olduğu görülür.
……………………..
Sapma veya sapma sosyolojisi, resmi kuralları ihlal eden davranışları, eylemleri araştırmaktadır. Örnek olarak sapma sosyolojisi, toplum kuralların ihlalini, suç vb. durumları ele almaktadır.[3]Sapma teriminin olumsuz bir anlamı olsa da, sosyal kuralların çiğnenmesi her zaman olumsuz bir eylem oluşturmamaktadır.
……………………….
Toplumsal etkileşim; birey ya da grupların birbirlerini anlamak amacıyla gerçekleştirdikleri toplumsal davranışlardır. Toplumsal etkileşim biçimlerinin incelenmesi, sosyolojide büyük önem taşır.
………………………
Kesişimsellik, ırk , sınıf , cinsiyet , cinsellik ve milliyet dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere kategorik ve hiyerarşik sınıflandırmaların eşzamanlı deneyimini ifade eder .
……………………..
Damgalama teorisi buna meydan okuyarak suçlunun neden suç işlediğiyle değil, toplumun suça nasıl tepki verdiğiyle ilgilenmektedir. Yani çevresel faktörlerin etkisini ortaya koymaktadır. Bu teoride suçlu ve onun çevresindeki etkileşim ele alınıp, sapkınlığın bireyin kendi özelliği olmadığı vurgulanmaktadır.
……………………….
Etiketleme teorisi, insanların başkalarının kendilerini nasıl etiketlediğini yansıtan şekillerde tanımlamaya ve davrandıklarını belirtir. Bu teori, en yaygın olarak suç sosyolojisi ile ilişkilendirilir, çünkü birini yasadışı bir şekilde sapkın olarak etiketlemek kötü davranışlara yol açabilir.
…………………………
Cinsiyet eşitsizliği bireylerin cinsiyetlerine göre maruz kaldıkları eşit olmayan davranışlar, tutumlar ve algıları anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Kökeni, toplumsal cinsiyet rollerindeki farklılıklardır.
…………………………
Analitik düşünme en kestirme tabiri ile, bir problemin çözümünü tümden gelerek bulma sistemine dayanır. Biraz daha açacak olursak problemi alt başlıklara ayırarak, küçük parçalara bölerek sınıflandırmak ve her bir parça üzerinde çalışma yaparak asıl sorunu çözmeye çalışmak anlamını taşıyan bir yaklaşımdır.
…………………………
Paradigma Türk Dil Kurumu sözlüğü anlam karşılığı; "Değerler dizisi" olarak tanımlanmıştır. 1960’lardan beri paradigma kelimesi bilimsel disiplinlere veya başka epistemolojik içerikteki düşünce kalıplarına göndermede bulunur.
...
Kapitalist birikimin esası, üretim esnasında yaratılan değerdir. Bunun bir kısmı -hiçbir zaman tamamı değil- ücret olarak işçiye ödenir, geri kalan kısma sermayedar tarafından birikime katılmak üzere el konur. İşte bu el konan değere artı-değer, onu üreten emeğe de artı-emek denir.
...
Üretim araçları, somut ve insansız girdilerin -fabrikalar, makineler ve gelir meydana getirmede kullanılan araçlar- üretim sürecinde kullanılması. Marksizm, terim olarak üretim araçları sermaye, toprak, emek ve hammaddeden oluşan ve artık değer üretiminde kullanılan ögelere tekabül eder.
...
Emek; mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarıdır. ... Emeğin başka bir özelliği de, oyunun tersine, kendi başına bir amaç değil, insan gereksinimlerini karşılamaya yönelik oluşudur.
...
Göç sistemleri kuramı uluslararası ilişkiler çerçevesinde, ekonomik ve politik temelli olarak geliştirilmiş bir kuramsal çerçevedir. Bu kurama göre iki ya da daha fazla ülke karşılıklı olarak göçmen değişimiyle bir göç sistemi ve ilişkiler zinciri oluştururlar.
...
Kemal GÜL
22.03.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.