- 256 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ERZURUM KONGRESİ.
ERZURUM KONGRESİ.
(23 TEMMUZ – 7 AĞUSTOS 1919)
Kongreyi toplayan; Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk ve Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleridir.
Toplanma amacı; Doğu Anadolu’yu ve Doğu Karadeniz’i Ermeni ve Rum saldırılarına karşı savunmaktır.
Erzurum Kongresi, Erzurum, Bitlis, Van, Sivas ve Trabzon illerini temsil eden 54 kişinin
katılımıyla gecikmeli olarak 23 Temmuz’da toplanmıştır.
Mustafa Kemal, Amasya’dan Sivas’a geçecekti. Ancak Erzurum’dan aldığı davet üzerine, 3 Temmuz 1919’da bu şehre gelerek kongreye katıldı.
NOT: Mardin, Diyarbakır ve Elazığ delegeleri Elazığ valisi Ali Galip ve Diyarbakır valisinin engellemelerinden dolayı kongreye katılamamıştır.
Mustafa Kemal’in amacı; ulusal kongre için Doğu illerinin desteğini almak ve Amasya Genelgesi’nin esaslarının, bölgedeki delegeler tarafından benimsenmesini sağlamaktı.
Mustafa Kemal’in milli mücadeleyi Erzurum’da başlatmasında;
Erzurum’un işgal altında olmaması,
İtilaf Devletleri’nin birliklerine uzakta ve güvenlikli bir yerde olması,
Kazım Karabekir Komutası’nda dağıtılmamış bir ordunun bulunması gibi faktörler etkili olmuştur.
Kazım Karabekir’in çalışmalarıyla Mustafa Kemal, Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne üye oldu ve Erzurum Kongresi’ne başkan seçildi.
NOT: Mustafa Kemal’le birlikte Rauf (Orbay) Bey’in de kongreye katılması sorun oldu. Bu sorun iki delegenin (Kazım Bey ve Cevat Bey) istifasıyla çözümlendi.
NOT: Kongre öncesinde yaşanan bir diğer sorun Temsilciler Kurulu Başkanlığı sorunuydu. Mustafa Kemal’in kongre ve ardında da Temsil Heyeti başkanı olmasıyla bu sorun da giderilmiştir.
Mustafa Kemal’in kongreye katılması ve başkan seçilmesi, kongrede ulusal nitelikli kararlar alınmasını sağladı.
NOT: Mustafa Kemal Paşa’nın sivil olarak ilk görevi Erzurum Kongresi Başkanlığı’dır.
Kongrede Alınan Kararlar;
1) Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
İlk defa milli sınırlardan bahsedilmiştir.
Bu karar, daha sonra toplanacak olan son Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin aldığı Misak-ı Milli kararlarında da aynen kabul edilmiştir.
2) Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, Osmanlı Devleti’nin dağılması halinde millet birleşerek kendini savunacaktır.
Ulusal bağımsızlıktan taviz verilmeyeceği belirtilmiştir.
3) İstanbul Hükümeti yurdun bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını sağlayamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümetin üyeleri ulusal kongre tarafından seçilecektir. Eğer kongre toplanmamışsa, hükümet kurma işini Temsil Heyeti yapacaktır.
İlk kez İstanbul Hükümeti’ne alternatif bir hükümet kurmaktan bahsedilmiştir.
Ulus iradesine önem verildiğini gösterir.
4) Saltanat ve Hilafeti baskı ve zordan kurtarmak için Kuva-i Milliye’yi etkin, İrade-i Milliye’yi hâkim kılmak esastır.
Ulusal egemenliğe dayalı bir düzenin kurulacağının işaretleri verilmiştir (İlk defa ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirileceği belirtilmiştir.).
Bu madde ileride saltanatın kaldırılacağı ve cumhuriyetin kurulacağı mesajını vermiştir.
Bu kararın başına ulusal egemenlik anlayışına ters olmasına rağmen saltanat ve hilafet ifadelerinin konmasının nedeni; ortamın böyle bir değişikliğe hazır olmayışı ve ulusal birliğin zedelenebileceği kaygısıdır.
5) Manda ve Himaye kabul edilemez.
Türk Milleti’nin başka bir devletin güdümünde yaşamak yerine koşulsuz olarak tam bağımsızlığı hedeflediği belirtilmiştir (ilk defa).
6) Hıristiyan unsurlara, siyasi egemenliğimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
Azınlıkların bağımsızlıkçı çalışmalarına tepki maddesidir (ilk defa).
Her yönüyle tam bir bağımsızlığın hedeflendiği ve içişlerimize hiçbir devletin karışamayacağı ifade edilmiştir.
Bu maddeye ek olarak “Bağımsızlığımıza saygı duyan, yurdumuza karşı istila amacı
taşımayan devletlerin teknik ve ekonomik yardımlarını hoşgörü ile karşılar; devletlerin eşitliği ilkesini gözeten, adil ve insancıl bir barışa hazır olunduğunu duyururuz.” ifadesi yer almıştır.
7) Mebusan Meclisi’nin derhal toplanmasına ve hükümet işlerinin meclis denetiminde yürütülmesine çalışılacaktır.
Mücadelenin ulus iradesine dayanacağı vurgulanmıştır.
Ulus egemenliğine önem verildiğini gösterir.
İstanbul Hükümeti, meclis aracılıyla denetim altına alınmak istenmiştir.
Bu kongre sonrasında Doğu illerindeki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, Doğu Anadolu (Şark Vilayetleri) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla birleştirildi.
Ayrıca Doğu illerini Sivas Kongresi’nde temsil etmek üzere Mustafa Kemal başkanlığında 9 kişilik “Temsil Heyeti” seçildi ve “Temsil Heyeti Doğu illerini temsil eder.” kararı alındı (bölgesel).
NOT: Amasya Genelgesi’nde yayınlanan esaslar ilk defa Erzurum Kongresi’nde benimsenmiş ve karara dönüştürülmüştür.
Erzurum Kongresi’nin Önemi ve Özellikleri;
Toplanış şekli, amacı ve yapısı bakımından bölgeseldir. Ancak aldığı kararlar yönünden ulusal ve ihtilalci bir kongredir.
İç ve dış politikayı ilgilendiren kararlar alması meclis gibi hareket ettiğini gösterir.
İlk defa ulusal egemenliğin kayıtsız şartsız gerçekleştirilmesinden bahsedilmiştir.
Milli mücadelenin temel programı belirlenmiştir.
Sivas Kongresi’ne ve ondan sonraki ulusal nitelikli çalışmalara ön hazırlık olmuştur.
İlk kez milli sınırlardan ve bir hükümet kurmaktan bahsedilmiştir.
Kongre kararlarının “Doğu” ile başlayanları bölgesel (yerel), Manda ve Azınlıklar ile ilgili maddeleri dış politika, diğerleri ulusal nitelikli kararlardır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.