- 242 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ 30.08.15 (PAZAR)
30.08.15 (PAZAR)
Dün denizdeydik. Kamil Abi, Hüseyin, İbrahim Gülden, Sefer Sarı, Abim, İsmail Gencer. Abdullah Keskin’in Çınarcık Koru beldesindeki yazlığındayız. Bunlar İzmit İmam Hatip Lisesi’nden İlk mezun arkadaşlarımız. İlk mezunların buradakilerinin en küçüğü benim.
Osman Hoca, Hekimoğlu ve bir başka misafirimiz de var. Hekimoğlu bizden birkaç sınıf geride bir arkadaş. Ama bize eklemlenmeyi çok seviyor. Fazlaca cömert. Bir sürü ekmek almış. Domates, salatalık, karpuz, kavun. mısır pişirip getirmiş. Yemeyip yediren biri. Arkadaşları için her şeyini feda edebilecek bircinsten. Süratli şoför. Lafta da cömert. Gidip gelene dek hiç susmadı. Trafikte makas ustası. Emniyet şeridinden gitmeyi, tehlikeli atraksiyonlara girmeyi. yüreğimizi hoplatmayı seviyor.
Sait Baba’yı unuttum. Okulumuzun meşhur Sait Babası. Kendisinden bir rivayete göre 20 yaş genç kızla evlenmiş. Kızlara not vermekte mahir. 10 numara verdiği kızı babasından istemesi meşhur. Güzel bir eş bulabilmek için halı kursu açmış, kursta tanıdığı güzellik idealini babasıyla tanışmış, kızı ikna edince babasından istemiş. Kız babası oğluna istediğini zannettiği kızı için iyi niyet gösterip damadı görmek isteyince;’ damat karşında’ cevabını almış, bu cevap karşısında adam hiddetlenerek, bu hayırlı işe büyük tepki göstermiş, kız razı olmasına rağmen bizzat kendisine kız isteyen adamı kovmuştu.Ama o vazgeçmemiş, kızın rızası olduğu içinkızı kaçırmış, sonra büyük masraflarla rızalarını almıştı.
Kamil Ceyhan müftü emeklisi. Genç yaşta imamlıktan müftülüğe sıkıyönetim amirinin emriyle atanmış, uzun yıllar aynı yerde müftülük yapmış, sonra başka ilçelere atanmış ve en son atandığı Artvin müftülüğünde siyasilerin haksız tasarruflarına karşı çıktığı için kızağa alınmış, doğru bildiğini yapmaktan hiç vaz geçmeyen korkusuz biri.
Diğerlerini anlatmayacağım şimdi. Onlar sonraya kalsın. Günümüz nasıl geçti erseniz su biraz soğuktu. Üşümedik desek yalan olmaz. Bu kez iki ünlü yüzücü açılmadı fazlaca.
Biz de fazla yüzemedik. Dışarda güneş te fazlaca ısıtmıyordu. Yemeğe çıktık. Ev sahibi sağ olsun yemekleri yapmış. Grille tavada kızarttığı tavukları makarna üstünde servis yaptı. Kavun, karpuz, salata, cacık, reçel, peynir, zeytin; üstüne üstlük taze ceviz. Mükemmel bir ziyafetti. Sohbet, muhabbet te cabası.
Bu ikinci gelişimiz buraya. Önceki davet ev sahibindendi, bu kez biz kendimizi davet ettirdik.
Ama iyi de oldu. Bu dostluk, bu muhabbet hiçbir yerde bulunmaz. Her yıl tekrar ettiğimiz bu yazlık keyfine aylık toplantılarımızı da eklersek nasıl bir hava içinde olduğumuzu anlar kıskanmaktan kendinizi alamasınız.
Ahmet KEMAL