- 225 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ORTAK AKIL
Gelişmiş ülkelerle ülkemiz arasındaki yönetim farklılıklarını hiç düşündünüz mü? Biraz akıl yürüttüğünüzde ister genel yönetimlerde, ister yerel yönetimlerde, isterse özel ve tüzel kişiliklerin yönetim anlayışlarındaki tutarlılık hemen dikkatinizi çeker. Gelişmiş ülkelerde hemen her alanda ortak aklın kullanıldığının farkına varırsınız. Bu sebeple de kamu kurumlarının uygulamalarına karşı halkın saygısı ülkemizdekinden çok fazladır. Oralarda “akıl tutulması” diye adlandırılabilecek saçma sapan uygulamalara pek rastlanmaz.
Bu ülkelerde uzun yıllar yönetimde bulunmuş tecrübe sahibi insanlar bir çırpıda silinip unutulmaya terk edilmezler. Bu tür insanlar, “akil adamlar” olarak değerlendirilip içte ve dışta ülkelerinin çıkarlarını koruyan birer misyoner gibi görevlendirilirler. Bu nedenle de siyasette kalite ön plandadır. Yönetimlerinde kamu yararı ve ulusal çıkarlar esas alınır. Bunun için de halkın devlete güveni üst seviyededir. Hukuk her şeye egemendir. Gelişmiş ülkelerde yazılı olmayan etik kurallar da hayatın her alanında geçerlidir. Hakkında yolsuzluk söylentileri bulunan kişileri, demokrasilerde baş tacı edilmiş şekilde bulamazsınız. Hatta bazı Uzakdoğu ülkelerinde onur kırıcı bir söz veya davranışla karşılaşan yöneticilerin, onurlarını korumak için hayatlarına kıydıklarını bile duyarsınız. İnsan olarak bu duruma üzülseniz bile, onların bu onurlu davranışlarını gıptayla karşılarsınız.
Bizdekileri mi merak ettiniz? Yıllardır kaliteli insanlarımızın nasıl acımasızca öğütüldüklerine tanık olmadınız mı? O ağzımızdan hiç düşürmediğimiz “kadir kıymet bilme” hiç olmadı bizde. Geride kalanlar da belli. Demokrasiyi geliştireceklerini söyleyen, ama bir türlü demokrat olamayan hazımsız insanlar bizi yönetti çoğu kez. Liderlerinin müsaade ettiği ölçüde demokrat olan, bu gün savunduğunu yarın reddeden, icabında liderinden “fırça” yiyen ve onurunu koruyamayan, başka sözcük kullanmayı hoş bulmadığım için “alkışçılar” diyebileceğim kalitede insanlar siyasette boy göstermeye başladılar. Onlar ve onlar gibi düşünenlerden de, kaliteli bir yönetim beklemek fazla iyimserlik olur.
İnsan olarak üzülüp çırpınırsınız iyiyi bulmak için. Fakat gücünüz bellidir. Çoğu kez de etkili ve yetkililerin her türlü suçlama karşısında pişkin tavırlarına ve utanmadan sırıtmalarına tanık olursunuz. Bazen elem de duyarsınız onlarla aynı havayı soluduğunuza. Gel gör ki aynı dünyada yaşamak zorundasınız.
Türkiye’de siyasetin kamu mallarından yararlanma aracı olarak kullanıldığı algısı yaygındır. Bu algı haksız da değildir. “Fırıldak Kubi” benzetmesi şahsi menfaati uğruna hiçbir etik değere saygı göstermeyen ve yaşamı boyunca hemen her partide görünen kişilere özgü üretilmiş bir sıfattır siyasi literatürümüzde. Çıkarları için bin bir çeşit fırıldağın içinde olan, sadece kendi düşüncelerinin doğru olduğuna inanan, her türlü öneri ve eleştiriyi reddeden bu tür insanlara sık sık rastlarsınız.
Böyle durumlarda ortak akıldan faydalanmak gerçekten zordur. Fakat meydanı da tamamen boş bırakmak doğru değildir. Biz de, düşünen ve düşüncelerini söz ve yazılarıyla paylaşan insanlar olarak toplumsal yönetimlerde olması gereken ortak aklı her zaman savunacağız.
Ortak akıl, karar alıcıların demokratik kitle örgütleri ve sorunun taraflarıyla ortaklaşa çözüm ürettikleri akıldır. Bu akıl, yukarıda da belirtmeye çalışıldığı gibi demokrasisi gelişmiş, hoşgörüyü özümsemiş, karşıt görüşlere de saygılı olan ve onlarla birlikte karar alabilen akıldır. Ortak aklı, hiçbir zaman siyasi çıkarlara feda etmemek gerekir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.