Varoluşçuluk (Albert Camus Jean Paul Sartre Franz Kafka ve Friedrich Nietzsche)
Varoluşçuluk veya egzistansiyalizm, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılda kendi içlerindeki derin öğretisel farklılıklarına karşın felsefi düşüncenin salt düşünen özne ile değil; eyleyen, duyumsayan, yaşayan bir birey olarak insan öznesi ile başladığı inancını paylaşan belli başlı Avrupalı filozofların çalışmalarına yöneliktir.
………………………
Varoluşçuluk, bireyselliğin ön plana çıktığı ve insan varlığının tüm yönleriyle incelendiği felsefi bir sistemdir. Bu akımda, özgürlük ve sorumluluk kavramları ön plana çıkar. İnsan, yeryüzüne adeta salınmıştır. Bu nedenle, önce kendi varlığına sonra diğer insanlara karşı sorumludur.
……………………….
Varoluşçuluk ateizme çıkar mı sorusunun cevabı ise Sartre’ın düşüncesiyle açıklanabilir. ’Varoluş, özden önce gelir. Yani insan önce varolur, sonra özünü kendisi oluşturur. Bunu yaparken de karşılaşacağı şeyleri kader gibi bahanelerle tanrıya ya da başkalarına yükleyemez.
………………………..
Akımın öncüleri ve eserleri ise:
Camus(1913-1960); Yabancı, Düşüş(Nobel 57), Sisifos, Tersi ve Yüzü, Başkaldıran adlı eserleri vermiştir. Absürdizmin öncüsüdür. Pesimist ve aşırı melankoliktir. En genç Nobel ödülü olan kişidir.
Kafka(1883-1924);Dava, Dönüşüm
Sartre(1905-1980); Varoluşçuluk, Varlık ve Hiçlik Bulantı, Sözcükler Nobel 1964. Ancak Sartre Nobel ödülünü reddetmiştir.
Nietzsche(1944-1900),Nihilist-Üst İnsan-Ahura Mazda-Zerdüşt Böyle Diyordu
Kemal GÜL
11.03.2022