- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yorgunluk
YORGUNLUK
Sevgili dostum,
Çevremizde bazı insanların sık sık “ çok yoruldum” dediklerini duyarız. Bu insanları gözlemlediğimiz zaman çoğunun öyle yorucu işlerde çalışmadıklarını, hatta bazılarının hiç iş yapmadıkları halde sık sık böyle konuştuklarına şahit oluruz. Buna hayret ederiz. İyilik ve kötülük kişiden kişiye değiştiği gibi “yorgunluk” kavramı da insandan insan değişir.
Sevgili dostum,
Yorulmak bir insanın yaşayabileceği, hatta çok zaman yaşayacağı şeydir. Üzerimizde ne kadar ağır yük olursa o kadar yorulur insan. Birde hakiki manada çalışan insanın az “çalışıyor görünen” insanların çok olduğu bir toplulukta “çalışıyormuş gibi görünen” insanlar hakiki manada çalışan ya da kimseye yük olmadan işi bitince bir şeylerle meşgul olan insanları “seni seviyorum” bahanesi ile diyalog kurmaya çalışarak, alay ederek, onların deyimi ile “takılıyor” görünerek zamanı doldurmaya çalışırlar. Onlara göre zaman geçmez. Halbuki okumayı seven üreten ve eğitime gerçek manada önem verenler için ise zaman çabuk geçer. Bunlar işten yorulmaz ama ona buna takılan insanlardan yorulurlar. Onların negatif enerjileri onlara geçer.
Sevgili dostum,
“Yorulmak “ lafını sevmem ama bazen boş lakırdılar, şakalar insana tonlarca yük gibi yükleniyor böyle seviyesiz insanlar tarafından. Laf anlamayan sesleri duyan ama dinlemeyen anlamayan insanlara ne kadar söz söylesen de bu sözler laf olarak geliyor onlara. Bir süre sana sataşmasalar da kısa zaman sonra aynen devam eder. Böyle insanların çok olduğu topluluklarda da huzur olmaz zaten.
Sevgili dostum,
Son zamanlarda negatif insanların toplumda çoğaldığını görüyorum. Merdivenlerde veya dar yerlerde bile onlarla karşılaşmamaya bakıyorum. “boş konuşanla dalaşacağına kaldırımı dolaş” lafını düşünerek hemen yolumu değiştiririm. Bunları görmemezlikten gelsen de selam verme bahanesi ile mutlaka bulaşmaya bakarlar. Hep aynı şeyleri söyledikleri için de tutum ve sözleri iyice çekilmez tonlarca ağırlık olarak yansır ve yorulur insan sonuçta.
Sevgili dostum,
Hafta sonları genelde insan evde “seçilmiş yalnızlık” yaşadığından dolayı yorulmaz. Kitaplar en güzel dost diyerek kitap okur, gazetelerin hafta sonu eklerinde, yazar, psikiyatr, görüşlerini okuyarak bilgi artırımı yaptıklarından bir haftanın yorgunluğunu hafta sonu 1-2 Günde atmaya bakarlar. Bu mektubu da sana bir hafta sonu dinginliğinin sonu olan bir Pazar akşamı severek, hissederek ve hevesle yazıyorum.
Sevgili dostum,
Bizim anne ve babalarımız akşama kadar tarlada çalışır, sonra annelerimiz evde akşam yemek ve ev işleri yapar da yorgunluk kelimesini ağızlarına almazlardı. Onları geriye bakarak yarım asırdan fazla hayatımızda değerlendirdiğimizde, dini istismar eden yakınlarının, boş konuşan çevrelerinin tutumu ile yorulduklarını ve işten asla yorulmadıklarını görürdüm. Şimdi bende aynısını yaşıyorum. Yaşlandıkça boş konuşan ve negatif tutum davranışları ve sözler ile bize tonlarca yük yükleyen negatif insanlardan uzak kalıyor, onlarla arama mesafe koyuyorum. Çok zaman gençler bunların farkına varamasalar da ilerde onlarda yorulacaklar bu boş tutum ve sözlü insanlardan.
Sevgili dostum,
“Sözümüz özümüzdür” demiştim çok zaman önce sana. Faydalı şeyler konuşmayan insanlar her zaman mesafe koyarım. Mesela “Çok okumak istedim de babam okutmadı” veya” elimden tutan adam yoktu okumak isterdim” falan. Sen çocuk musun da elinden tutacak insan? Bu konuşmalarda insanı yorar. Bizlerde zamanında başarısız olduk. Sonra yere düşen çocuk gibi ayağa kalktık ve koşarak arayı kapatmaya baktık ve bazen geçtik bizimle beraber yola çıkanları. Ama hiçbir zaman da düşmemize bahane olarak yoldaki taşları suçlamadık. Doğayı suçlamadık. Bu da bizi yormadı tabi.
Sevgili dostum,
Mantıklı konuşmayan ve davranamayan insan hem kendini yorar hem de muhatabını. Bu yüzden hiç çalışmasalar da ağızlarından” yorulduk” lafı eksik olmaz ve her yorulmada hemen sigaraya sarılır daha çok yorulurlar ama farkına varamazlar. Çünkü tütün bağımlılığı insanı dinlendiriyor görünerek bağımlılık yapar ve yorar.
Sevgili dostum,
Olumsuz ve yoran insanlar bir şeyden yorulmazlar. İnsanın huzurunu kaçırmak için durmadan sataşmaktan. Yarım asırlık ömrümde bunlar ne biçim bir zevk alır insanlara sataşmaktan soruyorum da kendimi tatmin edecek bir cevap bulamıyorum. İnsan, bilinçli insan insana zarar veren değil fayda sağlayandır. “İnsanların iyisi insana faydalı olandır” “İyiliği emret, kötülükten sakındır” bir Allah emri olduğu halde Allah’ı çok sevdiğini söyleyen insan nasıl olurda bu küçük bilinçlere eremez. Yoksa böyle davranan insanlar “ insan olma bilincinden yoksun mu?”
Sevgili dostum,
Yorulmak bilmeyen insanlar okumayı da sever. Okumak ve faydalı kitaplarla haşır neşir olmak insanın insan olma bilinci” ni artırır. Gerçek bilince eren insanlarda “bizden olmayan kötüdür” dünya görüşü bizim gibi olmayan cahildir” cehaletinden sıyrılarak daha çok okumaya bakarlar.
Sevgili dostum,
Yaratan bize senin gibi “bilincimizi artıran dost” nasip ettiği için şanslıyım. Yazdıklarımla alay etmeyen her yazdığım mektubu satırsa tır okuyan, anlamaya çalışan, paylaşan ve paylaşılması için çaba harcayan dost. İşte sen bu tutumunla yorulmamamı sağlayan yegane dostlardansın. Yalansız ve samimiyetle destek olan dost. Herkese de nasip olmaz.
Sevgili dostum,
Samimiyetle dingin kafa ile yazdığımız bir mektubun daha sonuna geldik. Bak yorgun olmadığımızda ve çevremizde negatif insan olmadığında ne kadar üretken olarak yazıyoruz ve paylaşıyoruz. Gerçek zenginlik ev araba dükkana sahip olmak değil “bilinçli insan olarak çevreye rahatsızlık vermemek” de yatar. Sen beni anlayarak en güzel zenginliği yaşıyorsun. Bunu herkes anlamaz seni ben beni sen anlarsın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.