- 518 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAKKINI HELÂL ET!
HAKKINI HELÂL ET!
Demesi kolay! Kolaysa sen de et bakalım yenmiş haklarını! Hak, kişinin sahip olduğu veya olması gerektiği şeydir.
Kişi, sahibi olduğu şeyi dilediği gibi tasarruf etme hakkına da sahiptir. Gönül rızası ile dilediği şekilde harcayabilir, dilediği kişilere dilediği kadarını verebilir, veya vermeyebilir; yalnız, çok özel –ailevî veya komşuluk- durumlarında dinî ve yasal sınırlamalar olabilir, onu da işin uzmanlarından meselenin özelliğine göre sorup öğrenebilir. Bunun dışında HAK tamamen hak sahibinindir. “Hakkını helal et!” meselesine gelince, sosyal ve kültürel olarak hayatımızda helalleşme diye bir özellik vardır. En ufak işlerimizde bile ilgili kişilerden helallik almayı, konuşmalarda, karşılaşmalarda, vedalaşmalarda hep helalleşme ifadesi bir kültür özelliği olarak telaffuz edilir. Alışkanlık gibi görülse de aslında toplumumuzda bunun adı “ahlâkî meleke” şeklinde bilinmeli ve anlaşılmalıdır diye düşünüyorum.
Bir de şu var ki, bazı insanlar bazı insanların hakkını bir şekilde yer, gasp eder, çiğner! Genel olarak, hocalara bu konuda soru sorulduğu zaman, iyilik olsun, anlaşmazlık olmasın, sulh olsun, insanlar barışık yaşasın gibi haklı ve güzel düşüncelerle “efendim, hakkınızı helal etseniz iyi olur! Helalleşmek sevaptır! Helal ederseniz siz kazançlı çıkarsınız!” gibi vaaz ve tavsiyelerde bulunurlar; iyi de yaparlar aslında.. fakat şunu da tespit etmek lazım diye düşünüyorum; kardeşim, hakkı yenen insanın alacağı ne olacak? Hak yiyen insan bir karşılık ödemiş olacak mı? hak yiyen insana bir caydırıcılık getirilebilecek mi? benzer şekillerde hak yeme eğiliminde olan ve olacak olan insanlara bir caydırıcı müeyyide öngörülebilecek mi? hakkı yenen insanın helal etmiş olmasından dolayı kendisinin manevî olarak sevap umudunun karşılığında, hak yiyen insanın ve hak yeme eğiliminde olan insanların toplumda –sevaptan yoksun kalmış olmanın ezikliği!- gibi hak yemeyi caydıracak bir mahcubiyetleri olacak mı? ne yazık ki bu soru işaretlerine “Evet olacak!” deme durumu söz konusu değildir! Yine haklar yenmeye devam edilecek, yine haksızlığa maruz kalmış insanlar mahzûn olmaya devam edecek, yine sosyal açıdan hak kayıplarından kaynaklı kırgınlıklar devam edecek, yine ilgililere ve hocalara “hocam, hakkımı helal etmesem günah olur mu? …..!” sorulmaya devam edilecek, yine olacak, yine olacak!
Peki ne yapmalı? Öncelikle, haklar ödenmeli! Bana sorarsanız, hak, sahibi tarafından alınmadan –isteğe bağlı olmak şartıyla- helal edilmemeli! Ben bu alandaki hakkımı helal etmiyorum kardeşim! Ve, hakkımı helal etmemiş olmamın da bana bir günahı olmaz! Bil’akis, bu durumdaki hak sahiplerinin, alenî olarak, haklarını helal etmediklerini ifade etmeleri, haklarını helal etmemenin onlara bir günah ve zarar vermeyeceğinin fetva olarak üstüne basa basa ifade edilmesi, hak yeme alışkanlığı gösteren, aile ve çevresinden her insanın her zaman hakkını yiyebilecek tînette olanlara bir CAYDIRMA sebebi olur! Eğer, hakkınızı yiyen kişi sizden helallik istiyorsa, hakkınız olan şeyi almadan hakkınızı helal etmeyin kardeşim! İnsanlar biraz dikkat etsinler! Ana bilmez, baba bilmez, kardeş bilmez, akraba bilmez, komşu bilmez, toplum bilmez, devlet bilmez, önüne gelenin hakkını yer, çalar-çırpar, el koyar, zimmetine geçirir, tapuyu devreder, alevere dalevere çevirir, işi gücü dalga dümen insanlara hakkınızı helal etmeyin arkadaş! bunu da açıkça söyleyin, ifade edin, yayın, duyurun, bu ahlâksız kişiler bilsinler ki yedikleri hakkın zerresi kendilerine haramdır, dünyada ve ahrette cezası vardır, ödemesini yapmadıkça helal edilmeyecektir! Bunu bilsinler bu insanlar ki, kendilerine çeki düzen versinler, insanları ve toplumu meşgul ve rahatsız etmesinler! Diyanet işlerindeki, ekranlardaki ve sosyal medyadaki tüm HOCALARA tavsiyem, lütfen kendinizi hakkı yenen kişilerin yerine koyarak ve şu saydığım toplumsal zararların önlenmesinin yollarının bulunmasına katkı sunmanın gereğini düşünerek, ahlâkî zaafları olan insanların caydırılmasını sağlamanın da bir vaaz ve eğitim işi olduğunu düşünerek konuşunuz, yazınız, ve fetva veriniz! “Hakkınızı helâl etseniz iyi olur!” demek kolay! Ekran yüzüne de şirin gelebilir! Ama lütfen, sorunun esas çözümüne odaklandığınız zaman işin o kadar da kolay olmadığını anlarsınız!
Herkesin, kendi haklarına razı olduğu, kimsenin kimseye haksızlık etmediği ve edemeyeceği, haksızlıkların telafisinin etkinleştirileceği bir sosyal ve dinî hayat yaşamamızı cümlemize lütuf ihsân eylesin Yüce Rabbim. Selametler diliyorum.
Murat Kahraman Murâdî 13.03.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.