Kur’ana Göre Yaşamamak Rusya//Ukrayna Savaşından Daha Tehlikelidir
Rusya ve Amerika Suriye’ye girdiğinde dünya ayağa kalkmadı. Bu ülkelere dünya yaptırım uygulamadı. Savaşı kim ister ki… Ukrayna konu olunca dünyada yer yerinde oynadı. Rusya’ya ne kadar çok yaptırım kararı alındı. Bizi Avrupa Birliğine kabul etmediler ancak Ukrayna bu savaş vesilesi ile hemen AB’ye kabul edilecek gibi….
Ukrayna Müslüman bir ülke değil, olsaydı dünya ayağa kalkar mıydı ki? Orada Hristiyan biri ölüyor… Müslüman ülke halkları ve devlet yöneticileri bu görüntüyü düşünmelidir. Hristiyan aleminin nasıl birlik ve beraberlik içinde olduğundan ders almalıdırlar. Müslüman öldüğünde bu duyarlılığı maalesef göstermemektedirler. Ne yapmalı ki, bu duyarlılık bizde de olsun ki?
Eğitim şart… Neye inandığını bilen ve Kur’an göre samimi yaşayan bir Müslüman tipi olmalıdır. Geri kalmışlığının yaşadığı dininden değil, tarihinden değil, kendi tembelliği, cahilliğinden ve kulaktan duyma geleneksel bir din anlayışından olduğunun farkına varmalıdır. Mesela şöyle bir soru sormalı, “Sen hangi Allah’a inanıyorsun? “ Müslüman gözünde Allah neye benziyor ki? Rızkını veren, nimetlerle donatan, rahmet kapısını ağzına kadar açan… Doğmamış, doğrulmamış! Yani kim Kur’anda tarif edilen gerçek Allah’a inanır ve ona sırtını dayarsa, sırtı yere gelmez. İnsan şeytanlarının elinde oyuncak olmaz. Kolay öldürülmez. Müslüman Allah’ı bilmiyor ve tanımıyor… Öldükten sonra ne yaparsa hesabını vereceği bir Rabbi olduğuna inanmıyor… Ne yaparsa yanına kar kalır sanıyor, Çünkü Allah çok sabırlı, çok… İnsanlar Allah’ı tanımadığı için bunu anlayamıyor ve hemen süper güçlerin peşine düşüyor, ondan medet umuyor, ona kul oluyor… Sonuysa malum. Rezil rüsva bir hayat ve dehşetli son onları bekliyor.
Kur’anda haram denen ne yapılmıyor ki… Faiz leblebi gibi yeniyor, zina aleni yapılıyor, yalan ve kandırmaca başını almış gidiyor, çalan çalana, talan talana… Ahlaki çöküntü almış başını gidiyor. İnsanlar Allah’tan korksa, bu günahlardan hemen vaz geçerlerdi, mazeret ve günah işlemeleri için alimi ve zalimi kılıf etmezlerdi. İşte bugünü kurtardı gani gani mal biriktirdi ancak ya yarın? Etme bulma dünyası derler ya, sonları da acı oluyor, maalesef.
Şirketler iflas ediyor, ocaklar sönüyor… Kredi çekiyor, birden faiz, dövüz borsa başını almış gidiyor ve ne oldum delisi o kişiler herseyini yitiriyor. Bu dediklerim Ukrayna savaşından daha tehlikeli… Her an başa gelecek kadar yakın bize. Üç ayların içindeyiz, kandiller peş peşe gelip gidiyor. Ben altmışlı yaşlara yaklaştım, benim yaşımdakiler lütfen hatırlayın: İslami yaşantıya o kadar sıkıntı yaşatılan günlerde ki imanımızla şu anda ki imanımız nasıl, aynı mı? Bir Minyeli Abdullah film serisi ile sinema salonları tıklım tıklım olur, her sahnesi bizi anımsattığı için hüngür hüngür ağlatır, bu günler geçsin diye dua ederdik. Ne oldu bu ağıtlara, o ağır çekenlere? Siz neden değiştiniz ve hemen unuttunuz o günleri ki? Yine size şamar mı atılmalı, yaşadığınız isyankar hayatınızdan dolayı size yine tokat mı atılmalı? Eğer böyle yaşamaya ısrar ederseniz, Allah korusun o şamar da atılacak an yakın zamanda. Lütfen tövbe edin, elinizi yüzünü yıkayın, istediğiniz kadar lüks olsun kendinizi fren tutmaz arabalardan atın… Yeniden Kur’ana dönün ve samimiyetle yaşayın. Sonradan görme gibi yaşamayın. Malda, mülkte, makamda elden ele, cepten cebe dolaşır durur, sınavdır… Sakın aldanmayın. Allah’tan hakkıyla korkun. lütfen!
Medya’da her gün bıkmadan, usanmadan tartışılan Rusya-Ukrayna savaşı yerine, ülkemde bu ahlaki çöküntüye nasıl bir çare buluruz tartışılmalı. Ölüm nihayet, mahşerde ki sorguda son akibet… Düşünün ve tefekkür edin. Beni öldükten sonra nasıl bir akıbet ve savaş bekliyor diye çokça ağlayın, bir an önce önlem alın ve tövbe edin. Ne yaparsanız kendi iyiliğinize yaparsınız, Yüce Rabbimin bizim yaptıklarımızdan dolayı bir çıkarı yahut menfaati yoktur… Bilesiniz!
Saffet Kuramaz