- 495 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SİYASET - 3
Merhaba;
Siyasete girdik bir türlü çıkamadık. Konuşulacak aktarılacak o kadar çok detay ve düşünce var ki, ne düşünüyoruz diye sorulduğunda durduramıyoruz kendimizi. Maalesef.
Yazıları hazırladıktan sonra kendime soruyorum acaba şunu da mı yazsaydım bu da mı olsaydı? Biraz da tahmin ettiğimden sanırım peşin peşin belirtmiştim 2 – 3 yazıyı kapsayabileceğini.
Son olarak, eklemek istediğim önemli bulduğum bir iki konuyu da ilave etmek istiyorum.
Eğitim.
Şöyle düşünüyorum;
Bizlerin toplum içerisinde tüm davranış biçimlerimizin şekillendiren kurallar ANAYASA’da belirtiliyor. Devamında da çeşitli ilaveler ve değişiklikler ile süreç yönetiliyor.
Vatandaş olarak birçoğumuz bunları okuduğumuzda eski dilden gelmekte olan bazı kelimeler ile anlatılanları anlamakta zorluk çekiyoruz. Hukuk eğitimi ya da hukuk dersleri ile aşina olduğumuz konular dışında.
Bu yasaların hazırlandığı ve yasallaştığı kurum bildiğimiz üzere TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ.
Hayatımızı bu kadar etkileyen konuları teklif eden, görüşüp tartışan, kabul ya da reddeden vekillerimizin en azından temel hukuk eğitimi almış olması gerekmez mi? Ya da ben kendi adıma öyle olması gerektiğini düşünüyorum.
Lisede vatandaşlık dersi alıyoruz, meslek yüksekokulları ve fakültelerin birçok bölümünde temel hukuk dersi alıyoruz. Bunlar yaşam içinde bilmemiz gereken toplum içi kuralların bizlere ilk aktarıldığı öğretim yerleri.
Okuduğumuzu anlama ve yorumlama bu işin olmazsa olmazı. Peki yasaların içinde hala eski kelimelerin olduğunu göz önüne aldığımızda, değişiklikleri yapanların ne kadar anlayabildiğini düşünebiliriz ki?
Dolayısıyla her işte olması gereken liyakat ve eğitimin öncelikle siyaset hayatına hızlı ve özenli olarak dahil edilmesi gerekmez mi?
Milletvekili seçimlerinde adayların en azından MYO mezunu kişiler olması gerekmektedir.
Hizmet beklenen bu gibi durumlarda, yüksek seviyede liyakat ve eğitim durumu, verilen hizmetin kalitesini ve içeriğini yükseltir.
Bu da biz vatandaşlara huzur, adalet ve güven olarak geri döner.
Bizler siyasetin içinde yer almadığımızı düşünsek bile aslında siyasetin en önemli aktörü biziz. HALK. Dolayısıyla halk için yapılmaya çalışılan her türlü olumlu fikir ve düşünceyi desteklemeli ve sahiplenmeliyiz. Hayata geçmesi için çaba sarf etmeliyiz.
Geçmişte sanat için tartışılan bir görüşü sanırım siyasete de kurgulayabiliriz. “Sanat sanat içindir” görüşüne karşı “ sanat toplum içindir” görüşü oluşmuştur.
Şöyle diyebilir miyiz? “Siyaset toplum içindir”