SURİYE TÜRKMENLERİNİ TANIYALIM
TARİHİ
Suriye Türkmenleri M.S. 968 Tolunoğulları Devleti ile bu bölgeye gelmeye başlamışlardır. Selçuklu Dönemi’nde ise yoğunluk kazanmış ve büyük gruplar halinde Oğuz Boyları’nın bu topraklara göç etmesiyle Türkmen nüfusu artmıştır. Özellikle Haçlı Seferleri’nde ve Kudüs’ün fethi sırasında Türkmenler çok önemli rol üstlenmişlerdir.
Türkmenlerin bu topraklardaki varlıkları, Tolunoğulları Devleti ile başlayıp Yavuz Sultan Selim’in 1516 yılında Mercidabık’ta Memlukluları yenerek bugünkü Suriye topraklarını Osmanlılara bağlaması ile güçlenmiştir. Suriye Türkmenleri günümüzde İran topraklarındaki Horasan bölgesinden 84.000 hane olarak Anadolu’ya göç etmişlerdir. İlk önce Yozgat ve Sivas yörelerine ikamet eden Türkmenler daha sonra İskân kanunu ile Suriye Türkmenleri 1699 yılında Suriye’nin kuzeyinde Rakka iline bağlı (Culap bölgesine) iskân edilmişlerdir.
Bölge, 1516’dan 1918 yılına kadar kesintisiz olarak 402 yıl Osmanlı’nın hâkimiyeti altında kalmıştır. Osmanlı’nın bu toprakları kaybetmesine kadar geçen bin yıllık süreçte Türklerin egemen bir tarihi vardır. Osmanlı’nın çekilmesi ile bin yıllık Türk egemenliği sona eren Suriye’de Türkmenler Anavatandan koparılıp kaderlerine terk edilmişlerdir.
Bugünkü Suriye toprakları için Türkiye ile Fransa arasında Ankara Anlaşması yapılmıştır. 20 Ekim 1921 tarihli bu anlaşmanın 7. Maddesi, gereğince Suriye’deki Türkmenlerin resmi dillerinin Türkçe olması tüm kültürel ve sosyal haklarının korunması sağlanılacak, dolayısıyla Ankara Anlaşması Suriye Türkmenleri konusunda Türkiye’ye garantörlük hakkı vermişti. Bu madde ve anlaşmalar Türkmenlerin ne haklarını korudu ne de Türkiye garantörlük görevini yerine getirdi. Beklenenin tam tersi olmuş 1953 Yılında Türk asıllı Cumhurbaşkanı Edip Çiçekli döneminde Adalet Bakanı olan Münir Ganim, Suriye’de bulunan Türkmen köy adlarını ve Türkçe soyadlarını Arapça’ya çevirmiş, böylece Türkmenlere karşı asimilasyon politikasının fitilini de ateşlemişti.
1958’de Suriye Mısır ile birleşerek “Birleşik Arap Cumhuriyetini” kurmuş ve üç yıl sonra bu birlikten ayrılmıştı. Suriye 1967 yılında Arap - İsrail savaşında Golan Tepeleri’ni kaybetmiş burada bulunan yirmiye yakın Türkmen köyünü boşaltılarak yerlerinden yurtlarından edilmişlerdi. 1970 yılında ülkenin başına geçen Hafız Esad otuz yıl ülkeyi diktatörlükle yönetmiştir.
TÜRKMENLERİN BUGÜNKÜ DURUMU
Suriye’de 2011 yılında yaşanan son halk ayaklanması ile beraber uyanışa geçen bir Türkmen milliyetçiliği görülmektedir. Türkmenler, kendi haklarını arama, Suriye toplumu içinde yüzyıllardır süre gelen benliklerini ve varlıklarını ispat etme çabası içerisine girmişlerdir. Suriye de 2011 tarihinden bugüne kadar on binlerce Türkmen hayatını kaybetmiş ve binlerce kayıp vermiş, ayrıca on binlerce tutuklu Türkmen’den hala haber alınamamaktadır.
Türkmenler, Türkiye’den Suriye’yi ve Türkmenleri dünya gündemine taşımasını, Suriye’de oluşacak yeni devlet sisteminde Türkmen kimliğinin ve haklarının yeni anayasa çerçevesinde korunması konusunda destek beklemektedir.
YAŞADIKLARI BÖLGELER
Suriye Türkmenleri günümüzde Şam, Halep, Humus, Lâskîye, Hama, Kuneytra, Tartus, Rakka, İdlip ve Dera vilayetlerinde yaşamaktadır. Bugünkü veriler ve Suriye Devleti resmi web sitesi Suriye’de yaklaşık dört milyon Türkmen olduğu ve bu Türkmenlerden bir milyonunun araplaşmış olduğunu kaydetmektedir. Suriye’nin 2010 yılı sayımlarına göre Dilini koruyan Türkmen sayısı yaklaşık üç milyondur. Diğer bir milyon kişi ise Türkçe’yi unutmuş ama Türk kültürel kimliğini kaybetmemiştir.
Çeşitli kaynaklardan elde ettiğimiz veriler ve Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi ORSAM’ın Suriye Türkmenleri hakkında elde ettiği bilgilere göre, Suriye Türkmenleri’ni köyler baz alınarak tespit edilmiştir. Bu raporun nüfus ile ilgili sonuçları çerçevesinde Suriye Türkmenleri’nin vilayetlere göre nüfus dağılımı şöyledir:
Halep 975.000 - Şam 460.000 – Hama 350.000 – Humus 835.000 – Lâskîye 385.000 – Tartus 50.000 – Rakka 120.000 – Idlib 25.000 – Dera 75.000 – Kuneytra 50.000 ve Diğer Bölgeler 175.000 olmak üzere Suriye’de toplam 3.500.000 olduğunu görmekteyiz.
Türkmenler yoğunluk olarak Halep vilayetinde yaşamaktadır. Halep vilayetinin şehir merkezinde ve kırsalında yüz elli civarında Türkmen köyü bulunmaktadır. Bu köyler doğuda CARABLUS sınırından başlayıp batıda AZEZ ve AFRİN’e doğru Türkiye sınırı boyunca uzanır. Halep’ten sonra Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları diğer iller ise HUMUS ve LAZKİYE’dir. Humus’ta şehir merkezinde ve yaklaşık altmış köyde Türkmenler yaşamaktadır. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı diğer bir il LÂSKÎYE. Buradaki Türkmenler “Bayır Bucak Türkmenleri” olarak bilinmekte ve burada yetmişten fazla Türkmen köyü bulunmaktadır.
Şam’ın kırsal kesiminde ise dört ya da beş Türkmen köyü mevcuttur.
Golan Tepeleri’nin işgal edilmesinden sonra orada bulunan yaklaşık yirmi Türkmen Köyü’ndeki hallk Şam şehir merkezine ve varoşlarına göç ettirilmiştir. Rakka vilayetinde yaklaşık on beş, Hama’da yirmi dört, İdlip’te beş ve Dera’da beş olmak üzere Suriye genelinde toplam üç yüz elli Türkmen kasabası ve köyü bulunmaktadır.
Suriye’de büyük gruplar halinde yaşayan Türkmenler, milli benliklerini koruyabildikleri halde küçük gruplar halinde yaşayanlar önemli ölçüde Araplaşmıştır. Şehirli Türkmenler Araplaşırken kırsalda yaşayan Türkmenler kimliğini korumuştur. Dinî yapıya bakıldığında Suriye Türkmenlerinin büyük çoğunluğu Sünni Hanefi mezhebine mensuptur. Çok az sayıda (Abdallar-Bektaşiler) bulunmaktadır. Suriye Türkmenlerinin konuştukları diller Türkçe ve Arapçadır.
HALEP TÜRKMENLERİ
Halep, Anadolu’dan daha önce Türkleşen bir şehir olmuştur. 1906 yılında yayımlanmış olan Halep Vilayeti Salnamesi’nde yer alan Türkçe mahalle isimleri şunlardır: Hamidiye, Aziziye, Selimiye, Ak yol, Altın Boğaz, Oğul Bey, Badıncık, Balı Bulgur, Tatarlar, Karaman, Çukurcuk, Çukur Kestel, Hamza Bey, Han Sebil, Harap Han, Şakir Ağa, Şahinbey, Saçlı Han, Farfara, Kadı Asker, Kilise, Küçük Kilise, Mahmut Bey, Müstadem Bey, Harun Dere ve Almacı’dır.
Günümüzde de Halep şehrinde çok sayıda Türkmen yaşamaktadır. Halep halen birçok Türk mimari ve sanat eserinin bulunduğu ve sokaklarında Türkçenin konuşulduğu bir şehirdir. Bölge nüfus ve kültür yapısı itibariyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin devamı niteliğindedir. Günümüzde Türkçenin en çok konuşulduğu ve Türkmenlerin ikamet ettiği mahalleler şunlardır: Höllük, Haydariye, Bostan Paşa, Şeyh Faris, Şeyh Hıdır Mesekin ve Baidin önemli Türkmen mahalleleridir. Şehir merkezinde bulunan mahallelere ilaveten Azez, Bab, Münbiç, Carablus, Afrin ve Ayin Al-Arap kazalarında yaklaşık yüz elli Türkmen köyü mevcuttur.
BAYIRBUCAK TÜRKMENLERİ
Bayır-Bucak bölgesi, Hatay sınırından başlayıp Lâskîye sınırına kadar uzanan altmış km. Derinlikte coğrafi yapısı itibari ile Amanos Dağları’nın devamı olan bölgenin adıdır. Hatay’ın Yayladağı ilçesi dâhil olmak üzere Lâskîye’ye kadar uzanan bölgede tamamıyla Bayır-Bucak Türkmenleri yaşamaktadır. Bu bölgede altmıştan fazla Türkmen köyü bulunmaktadır.
Bayır-Bucak Türkmenleri, Karamanoğlu Türkmenleri’nden olup Osmanlı Dönemi’nde İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinden getirilip yerleştirilmişlerdir. Suriye’nin Akdeniz kıyılarında başta Lâskîye şehir merkezindeki Ali Cemmel Mahallesi olmak üzere Basit, Bayır, Kesap nahiye ve köylerinde yaşamaktadırlar. Türkmen köylerinin arasında Arap köyü bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra çeşitli dönemlerde çok sayıda Türkmen Türkiye’ye göç etmiş ve özellikle Hatay bölgesine yerleşmişlerdir. Lâskîye’deki Türkmen yerleşim yerleri; Bayır, Bucak, Burç İslam ve Sulayıp Türkmen Beldeleri’nin yanı sıra altmışın üstünde köyde yaşamaktadırlar.
SOSYAL DURUMLARI
Türkmenler kendi aralarındaki ilişkileri akrabalık ve aynı kökenden olduklarından kendi içinde yaşamaya istekli bir millet hissi vermektedir. Hangi köyde ve bölgede kimler var kimler yok haberdardırlar. Kendi aralarında ilişkilerini sosyal kurumların ve kuruluşların olmaması hatta yasak olmasına rağmen devam ettirmektedirler. Kendi dışındaki milletlerle münasebetleri olsa da Türkmenler arasındaki düzeye hiçbir şekilde erişemez. Ticaret yapmaktan tutunda kız alıp vermelere kadar birinci derecede kendilerinden olanları tercih ederler.
Türkmenler genellikle Türkmenlerin yoğunlukta bulunduğu bölgelere yerleşmektedirler. Köyler genellikle sadece Türkmenlerin yaşadığı yerlerdir. Şehirlerde ise Türkmenlerin çoğunlukta olduğu yerleri tercih ederler. Araplar ve Kürtler ile ilişkileri komşuluk üzerinde devam etmektedir ama her türlü alışverişte, iş ve işçi alımında, ticarette Türkmenler tercih edilmektedir. Türkmenler için hâlâ Türklük yüce bir değer olarak ifade etmektedir. Bu bilinci taşımakta ve yaşamaktadırlar. Türkmenler Milli meselelerde siyasi baskılardan dolayı maalesef tavır koyamamışlar. Düğün-dernek ve ölüm gibi toplumsal olaylarda birliktelikleri çok iyi düzeydedir.
EĞİTİM DURUMLARI
Resmi dilin Arapça olması, eğitimin tek dilde yapılması ve Türkmenlerin ana dili Türkçeye ağırlık vermeleri yüzünden birçoğu ilkokuldan terktir. Ortaokul ve lise düzeyi çok azdır. Devam edenler ise muhakkak üniversite tamamlamışlardır. Bunun yanında sanayi de daha iyi bir gelir elde ettiklerinden Arapça öğrenme zahmetine girmeyip, Arapça eğitime önem vermemişlerdir. Üniversite okuyan Türkmen genci diğer etnik gruplara göre çok azdır. Özellikle Halep ve Lâskîye bölgelerindeki gençlerden Türkiye’de okuyanların sayısı çoktur. Türkiye’de eğitim gören gençler savaştan önce Suriye’ye dönmek yerine Türkiye’de kalmayı tercih etmişlerdir. İlginçtir ki eğitim dili Arapça olan okulda Arapça eğitim görmelerine rağmen Arapça okuma yazma bilmeyip de Türkçe okuma yazmayı Türk televizyonlarından öğrenen çok sayıda Türkmen vardır.
Okula giden ve Arap eğitim sistemine giren bir Türkmen gencin ailesi milli şuur veremiyorsa Araplaşması kaçınılmazdır. Halep, Lâskîye köylerinde ve şehir merkezlerinde, Türkçe Türkmenlerin ana dilidir. Türkçe gündelik yaşamda tek dil olarak konuşulmaktadır. Bazı aileler, çocuklarının okulda başarılı olma kaygılarından dolayı son dönemlerde çocuklarını Arapça konuşmaya zorlasa da çocukların gösterdiği dirençten ötürü başarılı olamamıştır. Fakat bu durum bütün çocuklar için geçerli değildir”.
EKONOMİK DURUMLARI
Suriye Türkmenleri ekonomik olarak genelde alt-orta sınıfta yer almaktadır. Özellikle Halep çevresinde şehirleşmiş, refah düzeyi yüksek olmayan işçi sınıflar göze çarpmaktadır. Ayakkabı sektörünün tamamına yakını Türkmenlerin elindedir ve Türkmen gençleri bu atölyelerde çalışmaktadır. Suriye Türkmenlerinin ekonomik faaliyetlerine bakıldığında, Halep Türkmenleri genellikle köylerde tarımla uğraşmakta, şehirde yaşayanların ise ayakkabı sanayisi ile geçimlerini sağlıyorlardı. Lâskîye ve Tartus Türkmenleri narenciye, ormancılık ve balıkçılıkla meşgul olurken Hama ve Humus Türkmenleri, memurluk, hayvancılık ve tarımla uğraşmaktadırlar. Şam’da yaşayan Türkmenler memurluk ve serbest meslek, Rakka, Golan ve Dera’da ise tarım başlıca gelir kaynağıdır.
HAYVANCILIK
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerde Türkmenlerin birçoğu hayvancılıkla geçiniyordu. Günümüzde şehirleşmenin ve endüstrileşmenin getirdiği daha iyi ekonomik şartlar, hayvancılığın bitmesine sebep olmuştur. Genellikle koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlar yetiştirilmektedir. Köylerde her evde kendi kendine yetecek kadar tavuk, culluk (hindi) gibi hayvanlar yetiştirilir. Devlet tarafından hayvancılığı koruyucu hiçbir destek ve yardım yapılmamaktır. Özelliklede Türkmenlerin olduğu bölgelerde hayvancılığın devam etmesi ve gelişmesi adına hiçbir kurum ve kuruluş mevcut değildir.
TARIM
Türkmenlerin esas geçim kaynakları tarımdır. Birçok Türkmen’in ticari hayatının yanında genelde tarımdan gelen bir ek geliri vardır. Bu gelir ana sermayesini oluşturduğu, zaman zaman diğer faaliyetlerinden edilen zararı tarım üzerinden dengelemektedir. Dolayısıyla tarım Türkmenlerin can damarıdır. Suriye’nin tarıma elverişli en iyi toprakları Türkmenlerin elindedir ancak sulama yapacak ne bir kanal nede bir sulama projesi mevcuttur. Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin haricinde her yere, çöllerde dahi bir şekilde su getirilmiş, su kanalları inşa edilmiştir. Türkmenler çoğunlukla Türkiye sınırında olduğu için Türkiye tarafında yapılan sulama projelerinin, özellikle Gaziantep Kayacık Sulama Projesi sayesinde Halep’in Türkiye sınırına yakın bazı Türkmen köylerindeki yer altı sularında biraz yükselmesi görülmektedir. Bu su artışı Türkmenleri çok rahatlattı denemez ama çok umutlandırmıştır.
BAZI GELENEKLER
Doğum Adetleri, Çocuk Tuzlama, Ad koyma, , Çocuk Görme, Diş Hediği, Sünnet, Köstek Kırma, Dünür Gitme, Kız İsteme ve Kalın Verme, Nişan, Bazarlık, Yas Alma, Bayrak Dikme, Kına ve Düğün, Şabaş (Takı Merasimi), Düğün Alayı, Düğün Yemeği, Güveyi Donatma, Türbe Ziyareti, Misafir Ağırlama, Misafiri Eve Çağırma, Cenaze ve Ağıt, Çocuk Oyunları, Yemek Kültürü, Bulgur Kaynatma, Harman Kültürü,
KAYNAKLAR:
Adil ŞAN - Suriye Türkmen Kültürü Kitabı
Duman Bilgay, Orhan Oytun (2011) Suriye’de değişimin ortaya çıkardığı toplum: Suriye Türkmenleri raporu (rapor No.83) Ankara ORSAM
YORUMLAR
Adil Şan
Adil Şan
Adil Şan
Kaleminize sağlık Adil Bey...
Çok bilgilendirici güzel bir yazı olmuş...
Tebrikler...
Selam ve saygılar...
_Gülhanım tarafından 17.2.2022 22:11:00 zamanında düzenlenmiştir.