- 404 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
GERÇEK ALTIN NESİL 2 ÖNDEN GİDEN ATLILAR
GERÇEK ALTIN NESİL 2
ÖNDEN GİDEN ATLILAR
Evet bu önden giden atlıları tanımak lazım. Bunlar halkın bağrından kopan bu insanlar sessiz sedasız bu ülkeden gidiyorlar. BU ülke derken bu içinde yaşadığımız bu dünyadan bahsediyoruz. İyi insanlar iyi atlara binip gittiler diyen Necip Fazıl’a hak vermemek elde değil.
Önden giden atlılar öncü nesildir, altın nesildir. Bu nesil 1400 yıl önce gelmişti, bir de şimdi geliyor. Belki bu iki nesil arasında birçok altın nesil gelip geçti. Her yüz yılda bir bu din yenilendi mücedditler eliyle. Bu mücedditlerin etrafında bir altın halka oluştu. Bu altın halka çevre çevre bir altın kuşak doğurdu ve işte her devrin altın nesli böyle meydana geldi.
Bu dinin müntesipleri hakkın düşüp kaldığı her yer ve zamanda onu tutup kaldırmasını bilmiş, bu uğurda gerekirse canını vermeyi yaradılış ve inanç borcu bilmiştir. İşte bu devrin altın nesli de İmam –Hatip Neslidir. İşte bu nesilden bir kahraman atlıyı daha bu dünyadan uğurladık. Her geçen gün birini daha uğurluyoruz bu iyi insanların. İyi insanlar iyi atlara binip aramızdan ayrılıyor, gerçek menzillerine gidiyorlar.
Onlar buralı değillerdi zaten. Onlar burada ebedi kalmaya gelmemişlerdi. Onlar ebediliği inançlarında bulmuşlardı. Onlar ölümsüzlüğü tatmışlardı daha bu dünyadayken. ‘Bize ne uzak ölüm, bize ne yakın ölüm/ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.’diyorlardı. Onlar Hızır ve İlyas’la arkadaş olmuşlardı. Onlar ölüme doludizgin kanatlanarak uçmuşlardı.
Yedi güzel adam değildi onlar belki, yetmiş güzel adamdılar, yedi yüzdüler, yedi bin güzel adamdılar. Şimdi yetmiş bin oldular, gelecekte yedi yüz bin güzel adam olacaklar. Önden giden atlılardır bunlar, ışık insanlardır, güneş yüzlü insanlardır bunlar. Işık yüzlü insanlardır bunlar.
Bu ülkeyi oryantalist projelerin teslim almasından yıllar sonra bu milletin gerçek dostları, sahipleri, bu inancın erleri ortaya çıktılar. Onlar bu milletin bağrından sökün etmiş önden giden atlılardır. Bu ülkenin en ücra köşesine konuşlandılar, tam da oryantalistlerin ülkeyi teslim almak için yaptıkları gibi… Amerikan, Fransız ve daha birçok yabancı ülkelerin ülkemizin en ücra köşelerine bir misyoner okulu gibi yerleştirdikleri okullar benzeri İmam Hatip okullarını yurdun köşesine bucağına bu millet yerleştirdi kendi kurtarıcılarını yetiştirmek için.
Ülkeyi bir örümcek ağı gibi saran bu şer odaklarını oyunu bozmak için yaptı bunu millet. Derin bir önseziyle planladı ve bütün gayret, himmet ve fedakârlığını ortaya koyarak tesis etti. Ve buradan bir altın nesil doğdu. İşte o nesil bu bahsettiğimiz nesildir. Asım’ın neslidir bu Akif’e göre, Necip Fazıl’a göre Mehmet’ti o, Sezai Karakoç’ a göre Diriliş Nesliydi.
Bu neslin öncüleri şimdi bir bir vazifesini yapmış olmanın rahatlığı içinde her şeylerini toplayıp gitmekte. Beninle aynı okulda okuyan, aynı sınıftan mezun olan yaşça benden büyük bu abilerimin değerini şimdi daha iyi anlıyorum. 500 kişi arasından seçile seçile 30 kişiye düşen bu güzide topluluk misyonunu tamamlayanları bir bir uğurlamakta. Önce Çalışma Bakanlığında Genel Müdür İlyas Uzuner, Sonra eski çalışma bakanı Necati Çelik, sonra Almanya’da bir şeyhülislam gibi faal olan Şevket Zengin, şimdi de Hafız Yahya Ay… Allah hepsine rahmet eylesin. Biz onları hayırla yad ediyor, Allah taksiratlarını af etsin, mekanlarını cennet etsin diyoruz.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.