- 958 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Genç Yazar Deniz Feyzioğlu ile...
Genç Yazar DENİZ FEYZİOĞLU:” Okumak benim için çeşitlenmektir, farklılıktır, açı değiştirmektir. Bu yüzden bulunduğum konum beni rahatsız ediyorsa yeni bir kitabı elime almalıyım mutlaka”
TURAN YALÇIN-. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?
DENİZ FEYzİOĞLU- 2001’in çetin bir kış günü Ordu’nun Fatsa ilçesinin şirin bir kasabasında doğdum. İlk ve Ortaokul dönemlerim için belirli bir yeri söylemem biraz zor, ailevi nedenlerden ötürü farklı farklı okullarda eğitimimi sürdürmek zorunda kaldım. Lise eğitimimi Fatsa Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde tamamladım. Lisenin son seneleri yakaladığım ivmeyle birlikte boş zamanlarımı üniversite sınavlarına çalışarak geçirdim, iyi bir puan alarak Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümünü kazandım. Şu an 3. sınıf öğrencisiyim.
TURAN YALÇIN- Yazmaya başlama hikâyenizi anlatır mısınız?
DENİZ FEYZİOĞLU- İlk ve ortaokul dönemlerim beni bu duruma sürüklemiş olmalı. Çünkü farklı bir okula geçiyorsunuz; farklı yaşamlar, farklı kültürler tanımayı gerektiriyor bu da. Bu tarz durumların sürekli yaşanıyor olması da beni merkezden uzaklaşmaya, kendime eğilmeye yönlendirmiş olmalı. Bu dönemler arasında yazdığım şeylerin panoramasına baktığımda merkezi taşlayan, postmodernin temelini atmış beni görürüm. Sıra dışı olaylar da beni bu yüzden hep kendine doğru çekmiştir. Örneğin hiç unutmam; ilkokul 5. sınıfta Türkçe dersimize giren, öğretmenlik hayatına henüz yeni başlamış Orhan Hoca, bir gün ders sonunda bizimle bir şarkı paylaşmıştı: Yeni Türkü’den Karanfil. Bu parçayı dinlerken Orhan Hoca’nın yüzünde oluşan ifadeden aşkı tanıdım. Bir yazar için aşk önemli bir yere sahiptir. Ben bunu çok erken tanıdığımı düşünüyorum ve sanırsam yazılarımı güzelleştiren şeylerden biri de bu. Yine bu bağlamda lisede edebiyat dersimize giren Emin Hoca’nın taşradan merkeze dayanan hikâyelerini umut dolu bir şekilde anlatışını dinlerken içimde bir şeylerin kıpırdanışını duyumsardım. Fakat dönüm noktam sanırım lisede burnumdan geçirdiğim ameliyat sonrasıydı. Müşahede odasında ayılmaya çalışırken Ahmed Arif’in Anadolu şiirini seslendiriyordum, kulağıma biri eğildi: “Sen yazar mısın?” Hayatımda duymuş olduğum en ilginç soruydu. Ardından üç ay boyunca ciddi yasaklar koydum kendime, her gün gitmekte olduğum “Ada”ya daha gitmez oldum; daha sonra bir konu belirledim, üzerine çalıştım ve nihayetinde adını “Belirsizlik” koyduğum bu çalışmamla Yazı Dükkânı Akademisi’nin düzenlemiş olduğu öykü yarışmasına katıldım ve ödülle döndüm. O sesin işaret etmiş olduğu üzere başlangıç noktamı her zaman “Sen kimsin?” sorusuna dayandırırım.
TURAN YALÇIN- Tarih okumayı tercih etme nedeniniz ne?
DENİZ FEYZİOĞLU- İnsanı ve insanlık tarihini merak etmem, tarihin ilk sayfalarından günümüze insanın geçirdiği süreç, kendi tarih yazma isteğim, kendi tarihimi değiştirme çabamın bilinçaltına yerleşmiş olması gibi etkenler... Bütün bilimler insanı ele alsa da tarih kadar açık şeçik yazan bir alanın olmayışı.
TURAN YALÇIN-. Meslek lisesi okumanıza rağmen üniversitede tarih okumanızın ve edebiyatla ilgilenmenizin nedeni ne?
DENİZ FEYZİOĞLU- Meslek lisesi gerçekten içinde çok farklı yaşamları barındıran bir kurum. Her türden arkadaşlarım vardı bu yuvanın içinde, her birini de farklı bir var olma gayreti içerisinde görüyor olduğumdan bunları bir yere kaydetmek isteğine engel olamadım. Burada yaptığımın benim tarihçiliğimi ve edebiyatımı oluşturduğunu düşünüyorum ama daha genel olarak benim aradığım yegâne şey kendimi bulmaktı. Tarihin olaylar ve olgular silsilesinden örneklerle kendimi bulup bunu edebiyatla nakşederek kendimi görmek istedim daha çok.
TURAN YALÇIN-. Yazmak size ne kazandırdı?
DENİZ FEYZİOĞLU- Yazmak bir dışavurum aracıdır. İçimdeki zehiri kâğıda dökerek ondan uzaklaştığım ölçüde kendimi kazançlı sayarım. Ne kadar yazarsam kendime o kadar yaklaşırım, dolayısıyla kendimi kazanmış olurum. Bunun ötesinde her şeyin maddeleştiği bir zamanda daha değerli bir kazancın olduğunu düşünmüyorum.
TURAN YALÇIN- Gelişmek için çok okuyor musunuz, okumak sizin için ne ifade ediyor?
DENİZ FEYZİOĞLU- Okumak benim için çeşitlenmektir, farklılıktır, açı değiştirmektir. Bu yüzden bulunduğum konum beni rahatsız ediyorsa yeni bir kitabı elime almalıyım mutlaka.
TURAN YALÇIN- Yazmanıza aile ve arkadaş çevrenizin bakışı nedir?
DENİZ FEYZİOĞLU- Ailem ve çevrem tarafından pek destek gördüğümü söylemem oldukça zor. Çünkü yaşadığım yer veya kültür için bu konu çok fazla bir yer tutmuyordu, dolayısıyla çizdiğim yolda olabildiğince etki altında kalmadan ilerlemek bana zevk vermiştir.
TURAN YALÇIN- Lise ve üniversite arasında ne farklar vardı?
DENİZ FEYZİOĞLU- Lise, üniversiteye göre daha samimi ve sıcak oluyor, duygusal bağlar çok güçlü ve diri. Bu yüzden herhangi bir alanın içinde kendinizi hissetmeniz daha kolay. Üniversitede ise bunun tam tersini söylemek mümkün benim için. Sunulan imkânlar ölçüsünde kendini keşfedebildiğin bir yer üniversite.
TURAN YALÇIN- Başka ne anlatacaksınız yazmak isteyenlere?
DENİZ FEYZİOĞLU- Bugün en güzel eserleri ortaya koyanlardan biri Cemal Süreya’dır. Konularının bütünü ulaşamadığı bir kadın etrafında şekillenir, yani konu aşktır. Yine Nazım Hikmet, memleket hasretiyle yanıp tutuşan özlemin ve umudun yazarıdır. Genele baktığımızda bir yazarı yazar yapan katlanabildikleri zorluklar etrafında gösterdikleri dirençtir. Bu ölçüde toplumda kendilerine yer bulmuşlardır. Bu yüzden bir meselenin ve istikrarın şart olduğunu düşünüyorum yazın için. Yaşanılan dönem geride bıraktıklarımıza göre daha özgür bireyler doğuruyor. Bunun için özgürlük kavramıyla kültürü sindirmek yerine, onu daha da öne çıkaracak, onu daha iyi tanımlayabilecek yazınlar ortaya koyabilmeliyiz. Bizim öz bilincimizi oluşturan kültürümüze karşı hassasiyetle yaklaşmazsak ileride büyük pişmanlıkların bizi beklediğini düşünüyorum. Bu yüzden kültür ile özgürlük kavramlarına daha bilinçli yaklaşmalıyız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.