- 759 Okunma
- 7 Yorum
- 5 Beğeni
Dörtyol’un kurtuluşu
[ Dörtyol’un kurtuluşu
Güzel ve şirin Dörtyol’umuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıl dönümü
Birinci Dünya Savaşının sonunda Osmanlı İmparatorluğu da yenilmiş sayıldı. “Hasta Adam” olarak nitelendirilen Osmanlı toprakları İngiliz, Fransız, Yunan, Ermeniler tarafından işgal edilmeye başlandı.
6 Kasım 1918’de İngiliz ve Fransız kuvvetleri Çanakkale boğazını işgal etti. 9 Kasım da İngilizler Musul’dan İskenderun’a kadar sahayı, Fransızlarda İstanbul’a ulaşan Avrupa demiryolu hattının Osmanlı ülkesindeki bölümünü işgalleri altına aldılar.
Fransızlar İskenderun’a asker çıkardıktan sonra 11 Aralık 1918’de takviyeli bir piyade alayı ile Dörtyol’umuzu işgal etmişlerdir. Bu kuvvetlerin arasında Ermeni alayına ait birliklerde vardı. Fransızlardan cesaret alan Ermeniler kasaba ve köylerimizde Türklere zulüm ve işkenceler yapmaya başladılar. Şehrimizin üstüne kaygı bulutu çökmüştü. Halk büyük bir endişeye düşmüştü. Evler yıkılıp yakılıyor, çocuklar ve yaşlı kadınlar süngülenerek öldürülüyordu.
19 Aralık 1918 günü Fransızlardan yüz bulan Ermeniler Özerli köyünde Türklere ait sığırları zorla alıp götürmeye başladılar. Özerliden Ömer Hoca’nın oğlu Mehmet Kara iki Ermeni’yi iyice döver ve ellerinden sığırları geri alır. Kendiside silahını alarak Karakese köyüne kaçar. Ermeniler Fransızlara şikâyet ederek Karakese köyüne baskın yaparlar. Yollar barikat kurularak kapatılmıştır. Fransız askeri iyice yaklaşınca Mehmet Kara ilk kurşunu sıkar ve ateş emrini verir. 15 Fransız askeri öldürülür. Şaşkına dönen Fransızlar Dörtyol’a çekilmek zorunda kalırlar. 19 Aralık 1918’de yapılan bu çarpışma Türk milletinin saldıran düşmana karşı ilk kurşunu ve ilk ayaklanmasıydı. Böylece Milli Mücadelenin ilk kurşunu İzmir’de değil, Dörtyol’da atılmış oluyordu.
Dörtyol’a dönen Fransız müfrezesi sebepsiz yere jandarma kumandanı Teğmen Hasan’ı ağır surette yaralanması, Çaylı köyünden Kara Hasan’ın kardeşi Mustafa’nın Kurtkulağı’nda Ermenilerce şehit edilmesi, halk arasında nefret ve öç alma hislerini harekete geçirmiş, netice de Kuvayi Milliye Teşkilatı kurulmuş ve mücadeleye başlamıştı.
Türkler; “Hürriyeti ancak ve ancak kendi bayraklarının gölgesinde bulabilirler. Bir milletin ordusu dağılırsa onun yerine esaret gelir.” Diyerek silahını alan dağa çıkıyor. Kara Hasan’a katılıyordu.
Artık bu ölümden daha zor gelen işgalde yaşamanın mutlaka bitmesi gerekiyordu. Mutlaka düşman çizmelerinin bu aziz toprakların üzerinden uzaklaştırılması gerekiyordu. Bu gayenin tahakkuku için Nur Dağları’nı saran iki piyade taburunu bozguna uğratmak gayesiyle 5 Eylül 1919’da Kara Hasan ve arkadaşları Gürlevik mevkiinde 6 saate yakın bir çarpışmadan sonra, düşman ağır zayiatlar vererek Dörtyol’a tekrar dönmek zorunda kalmışlardır.
Bu savaştaki başarısından dolayı Kara Hasan’a “PAŞA” ünvanı verildi. Bu ateş selindeki boğuşma 3 yıl sürer. Kara Hasan Paşa, Ali Ağa, Ahmet Ağa, Selim Çavuş, Halil Çavuş, Kara Mustafa ve Mehmet Emin Hoca ve daha isimlerini sayamadığım 300’ü aşkın cennet vatanımızın mümtaz evlatları, kahraman Kuvayi Milliyeciler, topların, tankların ve makineli tüfeklerin gücüne karşı göğüslerini gererek, eti, kanı ve canı pahasına verdikleri mücadele neticesinde düşman 9 Ocak 1922 günü bütün ağırlığını bırakarak Dörtyol’umuzu terk etmek zorunda kalmıştır.
Dörtyol’un kurtuluşu için canları pahasına büyük çabalar sarfeden şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
]Gazı Mustafa Kemal Atatürk 14 ocak 1925 16 mayıs 1926 15 şubat 1931 tarihlerinde Dörtyol’umuza teşrif etmişlerdir
YORUMLAR
Ey vatan göz yaşların dinsin Atamız var...
Çok güzeldi dilekciğim.
Sevgimle.
Dilek pınarı
Duaya amin
Selam ve sevgiler arkadaşım...
Vatan aşkı imandan...
Allah bizi vatanımızdan ayırmasın.
Bir daha da yaşatmasın.
Duyarlı yüreğine sağlık arkadaşım.
Selam ve sevgimle canım şairem
Dilek pınarı
Çok teşekkür ederim yorumunuz için
Selam ve sevgiyle canım
Dilek pınarı
Çok teşekkür ederim yorumunuz için
Selam ve sevgiyle canım
Dilek pınarı
Çok teşekkür ederim yorumunuz için
Selam ve sevgiyle canım
bende Dumlupınar'lıyım... kurtuluşun nasıl olduğunu bilenlerden...
bu ülkede gözü olan ayağını denk alsın...bilsin ki ona ancak bu toprakların altında yer vardır...
saygımla