- 509 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Tırcı Baba
TIRCI BABA
Bir yardım derneği olan "Şefkatder derneği"nin bir şubesi de mahallemizde bulunuyor.
Biz de mahalleli olarak elimizden geldiğince zaman zaman bu derneğe ziyarette bulunuyoruz.
İşte bu ziyaretlerden birinde mahalleden de tanıyıp yüzüne aşina oldugumuz "Tırcı Baba" lakaplı bir Bekir amcamız var.
Bir ziyaretimiz sırasında derneğin kapısının önünde rast geldiğimiz "Tırcı Baba " elindeki sigarası dumanını kederli bir şekilde tüttütürürken pek bir düşünceli gözüküyordu.
Kimbilir hangi hayallere dalmıştı.
Usulcana yanına gittim.
"Tırcı Baba nasılsın iyi misin?
"İyiyim kızım sen nasılsın?"
"Çok şükür işte ne olsun iş güç hayata devam ediyor işte!"
"Tırcı Baba kusuruma bakmazsan bir şey soracağım senin kimin kimsen yok mu neden buradasın?"
Derin bir iç geçirerek;
"Kader kızım kader!"
"Bakma sen şimdi benim bugün üzerimde gördüğün şu eski püskü esbaplarıma bir zamanlar ben en pahalı en markalı kıyafetlerden giyinirdim. Özel şöförüm bile vardı.
Merakla sordum;
"Ee sonra ne oldu ki?"
"Bizde kendi düşen ağlamazmış derler ya işte öyle kızım!"
"Kandım."
"Kandırıldım..!"
Üzülmüştüm..!
"Peki Tırcı Baba kim tarafından?"
"Kızım uzaktan gelmiyor darbe insana!
İnsan en yakından yiyiyor kazığı bende kendi abim tarafından dolandırıldım."
"Peki bu nasıl oldu?"
"Ben kendi halinde bir şöfördüm.Biraz birikmişim vardı.
Zar zor borçlanarak bir de kendime ortak bulup bir tır aldım.Bir zaman sonra o ortağa hakkını devredip bir iki tır derken bir tır filosuna sahip oldum.
İşler güçler iyiydi.
Eşimde cocuklar da bende bu yükselişten haliyle memnunduk.
Güzel bir hayatımız vardı.
Bir gün bir kaza yaptım.Beni acil hastaneye
kaldırdılar. Bu kazadan ciğerlerim de kan pıhtılaşması olmuş çok kritik bir durumdaydım.
"İyilesebilirdim de"
"Ölebilirdim de!"
Uzun zamandır görmediğim abim kazayı duyunca ziyaretime gelmişti.
Onunla hasbihal ettik!
Abim ziyaretime sonra ki gün de geldi. Beni böyle ziyaret etmesi hoşuma gitmisti.
Nede olsa karındaştık!
İşleri sordu.
İşlerimin şimdilik kaldığını ve aksadığını kaza dolayısıyla uzun bir süre ilgilenmemin artık çok zor oldugunu söyledim.
Oda bana üzülme sen "vekalet ver bana ben ilgilenirim sen hastahaneden çıkana dek" dedi.
Ben:
"Abi iyileşip,iyileşmiyeceğim malum"deyince..
O’da;
"Dünyanın her hali var olur da iyileşemezsen mal bölünmesin de mal ailede kalsın sonrasında eşine gitmesin ben hem ailene bakarım kimselere muhtaç etmem " demisti.
Bizim oralar da töre böyleydi.
Mal kadına bırakılmaz, aile içinde kalmalıydı.
O an bu çözüm bana mantıklı geldi.Hem abim bana bir şey olursa onlara kol kanat gererdi.
Bende vekaleti abime verdim!
"Sonrası mı?"
"Ben mucizevi bir şekilde iyileştim iyileşmesine de abim verdiğim vekalet ile bütün malları üzerine geçirmiş ve sonrasında mallarımın üzerine konarak, bana o malları bir daha da geri vermedi.
Yani anlayacağın kızım o benimle ilgilenmelerinin hepsi göz koyduğu malımı mülkümü ele geçirmek içinmiş.
Verdigi sözlerde yalanmış..!
Çok zor durumda kaldım. Hanıma olanları anlattım.
Hanım ile de borçlar, harçlar ve bu devir meseleleri derken ters düştük.
En sonunda bunaldı.
Hergün kavga eder olduk!
Zaten içine de dert edinmiş madem bana güvenmiyordun neden benimle, evli kaldın madem senin ailen abin ben de el kızıydım niye bu evliliği bunca zaman sürdürdün?
Şimdi git ne halin varsa gör deyip ailesinin yanına sığınıp, bana boşanma davası açtı.
Ve sonunda boşandık!
Çocuklarda bana tavır koyup küstü.
"Baba bizi hiç mi düşünmedin?" diye.
Varsa yoksa kendi ailen, abin.
Bizde senin ailen degilmiydik bize güvenmeyip herşeyi abone teslim ettin bak ne hallere düştük diye!
Sonrası malum elde yok avuçta yok cigerlerimden ötürü devamlı düzgün bir işte de çalışamayınca da buralara kadar düştüm.
Onun bunun eskilerini giyip, arada bulduğum bir kaç dal sigara ise bugünlerde benim en büyük lüksüm oldu işte!
"Kızım insan ne oldum dememeli ne olacağım demeli işte!" deyip sigarasını uzun uzun tüttürmeye de devam etti!
Söyleyecek çok şey vardı da ama olanlar olduktan sonra desem ne fayda!
Ataerkil erkek egemenliğinin hakim olduğu bir toplumda kadının kaderi de bu değer görmemek, kadın bir mal gibi görünülürken işte ne adı sanı vardı ne de bir şeylere hakkı!
Her ne kadar içimden Bekir amcaya kızıp ilahi adalet yerini bulmuş desem de yinede üzüldüm bu haline!
Onu orada derdiyle başbaşa bırakıp kendi yoluma gittim!
İşte böyle her insan bir hikaye sayfalarını çevirip okuduğumuz kimi zaman da kendimize bir paye çıkardığımız.
Hayat ve sınavlarına dair!
Nevin Aktekin Gülfirat