- 269 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
köyde iki ay
1
soljenitsin rus aristokrasisini eleştirmiştir.otoriterliğin baskıya dönüşme arızaları üzerinde düşünmüş ideolojilerin neden olduğu inançsızlığın karanlığının insan ruhuna yaşattığı karamsarlığı yenme üzerine temellendirmiş yapıtlarını.anarşist solun özlemini çekmesi beklenirdi emperyal iştahın insan hayatını ne denli kuşattığı gerçeğini gördükten sonra.insan doğasını zorlayan kollektivizm üzerine yoğunlaşmıştır düşünceleri.kapitalizme hakların tanınması yönündeki güvenin sarsılması sınıf savaşlarını sosyalist mantıkla açıklama zorunluluğunu kabullenmeye zorluyor insan aklını.marx ve engelsin hazırladığı manifesto işçi sınıfını örgütlenmeye davet eder.bu tavır topluma özgürlük kazandıracaktır kominist ideologlara göre.ekim devriminden sonra bakunin gibi anarşist sosyalistleri düş kırıklığına uğratan komüna toplumuna varma idealini karl poperinde üzerinde durduğu hmojen denetimnin farklılığa şans tanımaması insanları umutsuz bir propaganda aracına dönüştürme döngüsünü yaşatmış kuklalaştırılmak istenen kitlelere.işte soljenitsin bu çelişkiler içinde özgürlüğü arayan bir yazar.çürümüşlüğü farkeden sezgisiyle yazgısını değiştirme şansını arar basit bencilliğin kıskacındaki kayıplarda.sovyet yazarları bencilliği yenme noktasında halkçılığın kültüre tanım getirme albenisini savunmuş olsalarda sosyalizmin başarısını topluma inandırma güçlüğü yaşamışlar.kominizm insan arayışına haklılık kazandıran iddiasıyla tarih sahnesinden çekildi karanlıkta kalan ihanetleri açıklamaya fırsat tanınmadan.
2
masonların osmanlıyı yıkma planları.imparatorlukların çöküşü osmanlı imparatorluğunuda etkilemiştir.almanya osmanlı ittifakı savaş sonrasında rus ihtilalinin patlak vermesi gibi nedenlerle türkiyeyi asya ülkeleri için bir tampon görevine layık görülmesi ingiliz planının bir parçası.kominizmin türkiyeyi etkilemesine izin vermemiştir batılılar.üstünlük kurma bahanelerine gölge düşürecek bağımsızlık fikrini kabullenmek zorunda kalmış batı ülkeleri.yeni dünya düzeni kominizm sonrası ortaya çıkan politikaların dünya efendilerinin masonluğa dönüş sinyalleri.dünyayı paylaşmak için küreselleşme aygıtını kullanır egemen güçler.tarihin sonu yalanı güç gösterisine dönüşecek ve medeniyet çatışmalarına evrilecektir ortadoğuyu güçsüzleştirme planları.
3
beyoğlu farklı mimarisi ve yaşam kültürüyle istanbulun en seçkin yeri.diğer semtlere örneklik edecek şehircilik anlayışıyla özgürlüğede yeni bir tanım getiriyor.herkese açık bir mekan haline gelen sluetiyle tahrif edilmemesi gereken bir tarihi mirasa sahip.buluşma mekanları ve yaşam kültürüyle istanbulun ve türkiyenin gözbebeği.insanların aşkla bağlı oldukları istanbulun nadide semti güzelleştirilme ve eski cazibeli günlerine dönüştürülmeyi bekliyor.turistlerin de uğrak yeri olan bu eğlence merkezi herkes için bir anı ve vazgeçilmezidir istiklal caddesi.beyoğlu bir bütün olarak değerle4ndirildiğinde bir restorasyon geçirmesi gerek cadde ve sokaklarıyla.istanbula açılan bir şehircilik imkanı da tanıyor kentsel dönüşüm için.
4
taşeron işçilerin durumu düşük maaşla sağlıksız koşullarda çalışıyorlar.sosyal hakları yok böyle bir teşebbüse girişildiğinde işten çıkarılma korkuları var.vergi mükellefiyeti işçinin emeği üzerine kurulmuş.seslerini bir yetkili merciye duyurma şansları yok devletin asgari ücret belirleme dışında sosyal devlet konumunu güçlendirme yönünde adımlar atması işçinin üretimden pay alma hakkının görmezden gelinmesi gelir düzeyinin de azalması anlamına geliyor.
5
en iyisi helal para dedi kemal.ekmek elden su gölden yaşıyordu.baba parası tatlıydı.kazancın helali dürüstlük anlamına geliyordu.o köyün akrabalık ilişkileri zayıftı.bıraktığı yerden hayat başlıyordu.ciğerleri tüketen bir sefalete müptelaydı göğsü.durumu iyi olanlar şehre iniyor yaylaları geziyordu.turizm için hazırlık yapanlar dahi vardı.seni buralarda harcarlar bir tavırla yaklaştı köylüler ona.güzel tarafları da vardı.köy meydanına toplanıp dedikodu yapmak gibi.tecrübesizdi bu konuda onca ezilmişliğine rağmen vefa duygusunu korumuştu köye gidince kendisini istanbulda özgür hissettiğini anlıyordu.şimdi yalnızlığını paylaşmaktan başka sermayesi yoktu.onunda alıcısı yoktu bu hayatta.bir yıl aradan sonra köye dönünce hastalığı ilerlemişti.günlerce dışarı çıkmadığı oluyordu .garip duygular içinde sabrediyordu zorluklara karşı nedensiz bir dirençle.eski militan günlerini özletiyordu bu aşağılanma.belki de ondan bu sessizliğe gömülmüştü.görüştüğü bir kaç kişi dışında yabancıydı insanlar ona.yıkıldıkça hayat daha da acımasız bir hal alıyordu.insanların anlayışsızlığına yoruyordu bu durumu.çoban hasanı çocukluğundan beri severdi anlayamadığı sözlerine rağmen.yine karşılaşma umuduyla köye gitme vaktini bekliyordu.ahmetle çocukluğundan kalma arkadaşlık anıları vardı.o ve mustafa hepsi iyi insanlar sayılırdı.kötü olan insanların bencilce hırslarıydı.ondan uzak duruyordu insanlardan.
6
ötöbüsteki kalabalık herkes üstüste.arka tarafa ilerliyelim diye bir ses.yolcular camdan dışarı bakıyor.caddelerde bu imarsızlıktan nasibini almış.özen gösterilmemiş hiç bir çalışmaya.bu insanlar yurdunu terketmiş böyle bir sefalet yaşamak için.görünürde bazı gelişmeler var.fabrikalar ve iş yerleri açılmış.ama insanlar mutsuz ve karamsar.övünelecek bir tarafı yok düzensizliğin.otobüs otobanda yol alıyordu.kimin hangi iş yaptığına dair izler taşıyor üst baş.bıkkınlık içinde yol alıyor yolcular.yüzlerde çaresizliğe dair bir memnuniyetsizlik metropol denilen şehir kucak açmış bu yalnızlığa.
7
loş aydınlıkta göz göze geldiler bir anda.bütün hayatını verebilirdi o kadın için.tutkuyla bağlıydı aşkına.gecikmeyin annem bekliyor dedi kuzeni .yamaçlara kar vurmuştu.kış sert geçerdi bu diyarda.ellerini ovuşturup sobanın arkasındaki peykeye oturdu.aşk hiç bir kalıba girmiyor diye mırıldandı.onu rüyadan içeri giren annesinin sesi uyandırdı.burasıda hamam gibi olmuş dedi ardından gelen yengesi.herkes onu düşünüyordu herhalde.aşkın dilinden anlayan bir kişiliği vardı.işler yolunda diye gülümsedikten sonra köyün karşı yakasına baktı.hiçte itimat duyacağı bir görüntü vermiyordu hayat
8
rezil olduk bu alemde diye düşünüyordu yaşadığı hayata bakınca.içinden dilsiz mevsimler geçiyordu bastığı solgun yapraklarda kaybettiği ölüm dansının titreyişini görmek mümkündü.kendini suçlu gibi hissetmeye başladı insanları felakete sürüklemede tanrıya karşı mı gelmişti.küfrettiği aynalarda haklılığını kanıtlayan görüntüler vardı.bu sabır bilmecesi elbet çözülecek hak ettiği özgürlüğe kavuşacaktı
9
esedde saddam gibi kendi halkına cephe aldı.kimyasal silah kullanmaktan çekinmedi.ortadoğu halklarının direnişini ne zaman göreceğiz.ne zaman ayağa kalkacak mazlumlar.sosyal olarak ne zaman eşitlenecek devletleri gelişmiş ülkelerle.islam coğrafyası bütünüyle batı hegomonyası altında amaç direnişi yok ederek bu toprakları eski sefil günlerine döndürmek.aynı inançtaki halkları birbirine kırdırıyorlar uygarlık adına.sosyal imkanlardan mahrum sersefil kalıyorlar.bu insanlar bilinçsizce emperyalist ülkelerin oyunlarına geliyor kendi vatanlarına ihanetle şehirlerini yaşanmaz hale getiriyorlar.islam adına kurumları tarumar ediyorlar.hiç bir mantığın kabul etmeyeceği bir cinayet işliyorlar.türkiyedede oynanmak istenen bu oyun oryantalist mantıkla değerlendiriliyor insanlığa yakışmayan bu zülmü reva görüyorlar çıkarları için.çaresizlik içinde bu savaşın sona ermesini bekliyor savunmasız insanlar.
10
kuşku yok devrim sanat ilişkisi çevresel faktörlerin yanısıra halkçılık ekseninde dayanışmaya vurgu yapar.sanat akımlarının zihinsel serüveni düşünceye tanınan tanımlamayla örülü arayışların vardığı neticedir.bu aynı zamanda fikrin ideolojik yansıması olan eşitliğe duyulan karamsarlığın aşılması yönünde bir çabadır.sanat insan ruhundaki hastalıkları aydınlık özlemiyle aşmak için hümanist düşünceye başvurur.edebiyatla sanat arasında köprüler kurmak özgürlük için bir çıkış noktasıdır.sürekli keşfetmeye açık bir zihinle olaylara bakışı netleştirmekte yine toplumsal örgütlenmenin proleterya temelinde marksın önemine inandığı kültüre önem verme çizgisine direnişle varma gereklikliğini devrimin ön şartı olarak görme
11
ilk okulda okurken evimize bir çok kitap ve dergi girerdi.çocukluk arkadaşım ahmet yaz tatiline gelirken çizgi romanlar getirirdi köye.onları büyük bir hevesle okurdum.orta okulda kültür bakanlığı tarafından yayımlanan gençliğin sesi dergisini takip etmeye başladım sıkıntılar başka türlü aşılamazdı.şehrin sessizliğine yakışan çizgiler ve edebi ürünlerle her ay sabırsızlıkla beklediğim bir dergiydi.bir de adam sanat dergisindeki şiirler ve öyküler takip edilmeye değerdi.az okuyucusu olan bu mecmualar yaşama sevinci aşılardı yoksullukla geçen hayatımıza.nazım hikmet ve necip fazıl gibi yazarlardan sonra seksenli yılların puslu havasına girildi.70li yıllar daima canlılığını hissettiği bir kültürel miras bırakmıştı gençliğe.ideolojik tartışmalar ve kamplaşmalar faşizme davetiye çıkarmış özlenen hayat bütünüyle yerini karamsarlığa bırakmıştı.daima özlem duyulacak bu özgürlük ortamı ikinci yeni şiirinde kendini hissettirir adeta.90lı yılların beyoğlusunda bir sombahar dergisi vardı reyonlarda.sonra varlık dergah va hayalet gemi gibi dergiler okul oldu kültüre ilgi duyanlar için.şehri solumak siyasal hareketleri takip etmekle mümkündü.sağ ve sol çatışmaları sona erince islamcı dergiler zorlamaya başladı maarif kalesini.üniversite yıllarında arkadaşlarla diyalog dergisini çıkarttık.bu derginin edebiyat dünyamıza katkısı ne kadardır bilmiyorum.hece dergisi ve yedi iklim dergisi siyasi çizgileri olan mecmualar.birikim,bilim ve ütopya dergisi ve kitaplık dergisi seviyeli yayınlarıyla edebiyat dünyasına açılan bir penceredir.
12
türkiye bir ortadoğu ülkesi olma konumuna mı itiliyor.bu aynı zamanda ilişkileri zorlayan bir tehdit büyük güçler için.türkiye adeta bir kuşatmayla karşı karşıya.güçlü türkiye imajı batılı devletleri endişelendiriyor.bunun giderilmesi için kumpas ve iki yüzlü politikalarla zayıflatılmak isteniyor.türkiye pervasızca yürüttüğü dıplomasi dünyada bir infial yaratıyor.kendi sınırlarına çekilmeye zorlanıyor onun için.ayrıca bir algı erozyonu yaşatıyor uluslarası alanda türk dış politikası.islam ülkeleri batılı tarzda bir modern ülke olursa bundan zarar görecek büyük güçlerdir aynı zamanda.belkide gerçek nedeni bu eşitsizliğin kabullenilme sorunudur türkiye için.
13
kanal istanbulda boğaz örnek alınmalıdır.kanalın eğimli olması görüş açısında bir muvazeneyi ortaya çıkarır.bürokrası sorumluluğuna ilişkin yetki alanıyla görevini yerine getirir.ulaşım metropolleşmeyi öngördüğü sürece kentleşme mümkündür.şehir planlanlama mimari dokuyla ilşkin bir kültürüde gerekli kılar.onun için tesislere ve kurumlara özen gösterildiği kadar tabiat parklarınada önem vermek gerekir.
14
yorum bana aittir.çalışmanızda başarılar dilerim.çünkü öncülük mühim.ciddiyet ve önemsemek kadem derneğinin ülküsü olmalı.her şeyden önce idealist gençlere aktiviteye katılma şansı tanınırsa islamcılık adına inancın gereği yerine getirilmiş olur.öncelikle sümeyye hanıma özverili çalışmalarından ötürü teşekkür borçluyuz.bir gereksinmeyi yerine getirmiş kardeşlik için kültürden sanata köprüler kurmuştur.benim de sümeyye adında bir kardeşim var.yani bir düşünmüşlükle çağın sorunlarına eğilmekle mükellef olduğumuzu unutmayalım.en güzeline varma idealizmiyle başarıya yelken açma azminde görmeli başarıyı
15
psikologlar tarafından incelendiğinde cinsiyet eşitliği farklılıkların eşitliği temasına ilişkin bir sorunsaldır toplumda.ataerkilden çağdaş bireyciliğe geçildiğinde bu sorun kısmen aşılmıştır.islamın cinselliğe bakışı sosyalleşme olanağını görmekle hukuk özelinde haklar açısından meşruiyet tartışmalarına vardırmıştır ictimai hayatta.ekonomik özgürlük ve meta duygusunu tanımak bir bakıma eş seçiminde eşitlik duygusunu yaşatır mahiyette.
16
insan yüzüne ilişkin bir bilgiydi
boşluktan çaldığım söz.
böyle diyordu şair.insanların suretinde gezinen anlam yoğunluğu.ismet özelde celladıma gülümserken şiirinde karşılık bulur acı çekme sanatı.ahmet arif yattığım ranza aşkına diyordu.bende üniversite çağında birleşelim diyorum leylakların altında başlığıyla şiirler yazdım.halkın özgürlüğüne inanan bir kimseyim.yeter ki gönüller hoş olsun.
17
üniversiteye giderken hastalık geçirdim.depresyona bağlı şizofreni.dogmatil ilacıyla tedavime başlandı.daha sonra bakırköyde travma sonrası stres bozukluğuna bağlı şizofreni tanısıyla anafralin ilaç tedavi gördüm.hastalık bünyeme nufüz ettiğinden hastalığım istismare açık bir hale geldi.nitekim uğradığım taciz nedeniyle hastalık geçirdiğimden bakırköy hastanesinde yatılı tedavi gördüm.artık norö psikiyatrik bir vakaydım.hastalığım için norodolla ilaç tedavisi gördüm tam iki yıl.en son erenköyde asosyal tanısıyla yatılı tedavi gördüm.şu anda ilaç kullanıyorum.sosyal olarak yardıma ihtiyacım var.bunun dışında sürdürdüğüm hayat zoraki ilerliyor.her geçen gün kötüleşen sağlığım dinlenmeye ihtiyaç duyuyor ama yaşadığım şartlar buna izin vermiyor.
18
lozan zoraki şartlarla yapılan bir anlaşmadır.lozanda türk heyeti batılılara ne vadetmiştir bilinmiyor.lozanın sona erdirilmek istenmeside yine bu iki yüzlü politikanın bir ürünüdür.biz çocukluğumuzdan beri batılıların türk düşmanlığıyla karşılaştık.maruz kaldığımız tehditler somut müdahelere neden olmuş iç politikada halkın aleyhinde icraatlere düşürülmüştür devlet.
19
kudüsün başkent olarak tanınmasıyla lozan anlaşmasının benzerlikler taşıdığı söylenebilir.ikisindede çıkar ilişkilerinin dayandırıldığı din ve inanç farklılığı.filistinliler lozan benzeri bir anlaşma için haklarını arıyor ama batılı güçler bunu istismar ediyor attığı adımlarla.
20
yahudiler dünya basınını elinde tuttuğu güçle yeniden başlattı kıyama neden olacak zülmü.hamas tarafından intifadaya çağrıldı islam alemi.esasında bütün oyun müslümanları yalnızlaştırma üzerine kurulu.milyarlarca dolarla satın alınmış ajanlarla yürütülüyür savaş.tabiki islamın gürsesini susturmak beşeri güçle mümkün olmadığından müslümanların zaafları üstün gelmelerini sağlıyor.müslümanların bölünmüşlüğü gayesi olmayan siyasi hareketler basit coğrafi sorunlarla mücadeleyle taraftar topluyor.faal olması gereken resmi ve sivil kurumlar siyasi bilinçten yoksun şekilde menfaat peşinde koşuyor.şehadeti arzulamak ölümle alay etmektir.nihayetinde insan allaha kavuşacaktır.gerektiği yerde ölümü göze almaktır cihad.bu şuurla bir şahsiyet kazandırmak için davaya hainlerle yola çıkmaktan muaf tutarsak azmimizi muvaffak olmak imkansız değildir.
21
artık tarih yazan konuma geçmiştir islam dünyası.bilimden sanata islamın kazandırdığı ruhla özgürlüğü arıyor müslümanlar.geleneksel kültür mirasını modern bilgiyle tanıştırıyorlar.mimariden edebiyata bir merakla arayışa çıkıyor idealist gençler.bu diriliş nesli kuru çeşmelerin yenilgiyi aksettiren yazgısıyla sessizliğe gömmüyorlar isyanı.özgürlüğü hissettirecek büyük metropoller kuruluyor güvenliği tehdit eden oluşumlar uygarlığa kanalize ediliyor.boş bir avuntudur artık islamın geriliğine dair izlenim.tanrının planı rauhlara doyumsuz sekineti yaşatıyor.onulmaz acılarla kaderciliğe mahküm yüreklerde yeşeriyor yaşama sevinci.erdem ve ahlakla kuşanıyor emaneti.ayetlerin ışığında şükranla buluşuyor sefalet.enginlere açılma vaktidir soylu bir sevda için.hikmeti yitiği bilen gönüller için vahaya ulaşma vaktidir bilgi ışığıyla tanışma vakti.kuranın ulviliğiyle tanışıyor idrakler.kıyamet aşısı tutmuştur küfürden azat olmak için.zafer için şehadete koşma vaktidir gecenin sabaha yakın vaktinde.tanyeri ağarmıştır sabahı bekleyenler için.
22
başını yastıktan kaldırıp bilgisayarın başına geçti.bu durumda inandıramazdı kimseyi.kendi dünyasına kapalıydı dışarıdaki hayat.stres kalbini dayanmaz hale getiriyordu işkenceye.bir an için boş bırakmıyorlardı özgür olmasına.iğreniyordu insanların iğrençliğinden.yasaklamaları savunmak gibi tutarsızlık yaşıyordu aydınlar.bir zümre oluşmuştu refahı paylaşan.dünyada cenneti yaşamak mümkündü onlar için.bu sömürü çarkı tuzağına çekiyordu her şeyi.yoksulluk kendini hissettiriyordu sokakta çarşıda.şüpheli adımlarla hava almak için dışarı çıktı.onlar her yerdeydi.denetim altına alınsın istiyorlardı ha...See more
23
modern çağın kölesi diye bir film hazırlamak isterdim insanların yaşadığı şartları düşününce.hak ettiğini elde edemeyenler için rıza göstermek düşüyor talihine.reklamlar şirketler bir sömürü aracına dönüşmüş insancıllık noktasında rekabete konu olan her şey.susturulmuş kitlelerin yalnızlığını anlatan bir fragman.hayatı yatağından çıkarıp insanları mutsuz eden elitlerin paylaştığı dünya.ideolojik tavrın tehlikeli olarak görüldüğü barbarlaşmış dünyada halk için bir kahraman olmayı seçen erdemli insan duruşunun anlatıldığı bir isyana varan reddediş biçimini canlandırma.
24
sevgilim sevgilim ellerimi tut.ne kadar anlatabilirdi izbe yerde bu coşkuyu.bulvarlarda akan insan seline karışmaktı emeli.güneş altında hayatı soluklanmak.bu özgürlüğü neyin kazandırdığı konusunda kuşkuyla bakıyordu hayata.belki yitikliğiydi ona şehrin yoksulluğunu hissettiren.hayatın dışına kalmakla ödüyordu bir yalvaç gibi nefreti.kaygı duyulmayacak denli sahipsizdi hayatı.şartlara bakınca herkesin kendi kaderinden sorumlu olduğu anlaşılır değersizleşmenin kıyısında yoksulluğun akıntısına karışırdı kalabalığa bakmak.inandırmak güçtü insanları başka bir hayata.sürünmek ve insanların kaprisini çekmek teki yazgısıydı yalnızlık.burda başka bir dilde konuşuyor insanlar her söz bunu yüzüne çarpıyordu insafsızca.dayandıkça küstahlaşıyor tek kişilik bir hayata mahküm kalıyordu vicdanıyla.işte bunu kabullenmiş insanlar kader adına.din adına yorumlar getirilmiş bu eşitsizliğe.sonra tükenmiş isyanı büyüten direnç.bunu anlatmalıydı ona hala insancıllık içinde çırpınan kardeşliği anımsatmalıydı bütün görkemine rağmen sömürgenin.belki hikayesiyle duygulanırdı kösnül bir sevdadan uzaklaştıkça şehri anlamlandırma lüksü
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.