BÜYÜK İSKENDERİN VASİYETİ
Geçen hafta Büyük İskender’in hayatını anlatan bir kitap okudum
ve beni çok etkileyen bölümler oldu.
Büyük İskender Eski Makedonya Kralı
MÖ 20 Temmuz 356 yılında pala Makedonya’da doğdu asıl adıyla Makedonyalı
(III. Aleksandros veya yaygın adıyla Büyük İskender,
antik Yunan Makedonya Krallığının kralı)
10 veya 11 Haziran MÖ 323 (32 yaşında )Babil’de hayata veda etti.
Girdiği muhaberede yenilmeyen Büyük İskender,
pek çok kişi tarafından tarihin en başarılı askeri komutanlardan birisi olarak kabul edilmiş.
Genç yaşında hayata veda etse de bu kadar başarıyı kısacık hayatına sığdırması inanılacak gibi değil.
BÜYÜK İSKENDERİN VASİYETİNİ OKUDUNUZ MU ?
Beni müthiş etkiledi…
Büyük İskender, bir gün vezirlerini toplamış ve onlara:
( Ben öldüğümde cenaze merasimimi söylediğim gibi yapın) der ve ekler:
Ülkemin dört bir yanından tebaamdan olan insanları çağırın !
Cenazemin önünden askerlerim yürüsün, silahlarıyla.
Cenazemin sağından âlimler yürüsün, kitaplarıyla.
Cenazemin solundan zenginler yürüsün,en değerli mallarıyla.
Cenazemin arkasından ise fakirler ve garipler yürüsün,
gözyaşı ve dualarıyla!
Sağ elime bir altın küre verin, sol elimi ise boş bırakın.
Vezirler Büyük İskender’in bu söyledikleri karşısında şaşırmışlar ve
‘Bunu bilse bilse Büyük İskender’in hocası bilir’ demişler
ve ona sormaya karar vermişler!.
Vezirleri dinleyen hocası,
’İskender’in ne kadar büyük olduğunu bir kez daha anladım ‘ demiş:
İskender size aslında şunu anlatmak istemiş:
Cenazenin önünden yürüyen askerler,
onun ölümüne silahlarıyla dahi engel olamadılar.
Cenazenin sağından yürüyen âlimler, ölüme kitaplarıyla dahi engel olamadılar.
Cenazenin solundan yürüyen zenginler, ölüme mallarıyla mani olamadılar.
Cenazenin arkasından yürüyen fakirler ve garipler ölüme,
gözyaşı ve dualarıyla dahi engel olamadılar !.
Sağ elimdeki altın küre ise bu dünyada sahip olabileceği her şeye sahip olduğunu,
sol elinin boş olması ise,
“BU DÜNYAYA ELİ BOŞ GELDİM ELİ BOŞ GİDİYORUM” dediğini gösteriyormuş.
Büyük İskender’e en büyük felaket nedir diye sorduklarında,
“En büyük felaket iyinin kötüye muhtaç olmasıdır.” Demiş.